Aslan: “Bu bölge polipropilen tesisi kirliliğini kaldıramaz”




Tarih: 3 Kasım 2020 Salı 17:21


Mersin Akdeniz ilçesine bağlı Karaduvar Mahallesi sınırları içinde yapımı planlanan polipropilen tesisine karşı açılan davalar çerçevesinde bilirkişi heyeti; tesisin yapılacağı alanda incelemelerde bulundu. İncelemeler öncesi basın açıklaması gerçekleştiren Mersin Çevre ve Doğa Derneği Başkanı Sabahat Aslan, “Bu bölge ayrıca polipropilen tesisi kirliliğini kaldıramaz” dedi.

Haber-Sevcan Akgül

 

Mersin’deki siyasi partilerin temsilcileri, odalar ve çevre grupları, Karaduvar Mahallesi’nde yapılmak istenen polipropilen tesisine karşı dava açtı. Açılan dava kapsamında bilirkişi heyeti inceleme yapmak için söz konusu alana geldi. Bilirkişi heyetinin incelemelere başlamasından önce siyasi partilerin temsilcileri, odalar ve çevre grupları Toros Gübre fabrikası girişinde toplanarak, polipropilen tesis yapımının insan, doğa ve çevreye zarar vereceği düşüncesiyle iptal edilmesini istedi. Burada açıklama yapan Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) Başkanı Sabahat Aslan, kurulmak istenen tesisin hava, su ve toprak kirliliği yaratmanın yanında insan sağlığını da çok ciddi boyutta olumsuz etkileyeceğini ileri sürdü. Aslan,  yapılmak istenen tesisin esisin insan sağlığını ciddi etkileyeceğine dair Mersin Tabip Odası'nın hazırlamış olduğu raporları mahkeme heyetine sunacaklarını ifade etti. Tesisin yaşam alanlarının içerisine kurulmak istendiğine dikkat çeken Aslan, “Burası Karaduvar, Çay, Çilek, Özgürlük Mahallelerinin Karacailyas, Kazanlı Mahallelerinin çok yakınında. Ayrıca burada çok ciddi bir kirlilik mevcuttur. Yıllarca bizim bölgemizi başta Ak Gübre olmak üzere Soda Sanayi, Kromsan ve dolum tesisleri zaten çok ciddi kirletmektedir. Bu kirliliğe ek olarak bu bölge ayrıca polipropilen tesisi kirliliğini kaldıramaz. Biz yaşam hakkımızı savunmak için burada bilimsel olarak verilerimizi mahkeme heyetine sunacağız” açıklamalarında bulundu.

 

“BİZ SADECE DOĞRU DÜZGÜN BİR ÇEVREDE YAŞAMAK İSTİYORUZ”

Karaduvar Mahalle Muhtarı Fikret Altan ise yaptığı açıklamada, “Biz gerçekten yaşam hakkımızı savunmaya çalışıyoruz. Yaşam hakkımız elimizden alınmasın istiyoruz. Biz yıllardır Ak Gübre’nin bıraktığı sıkıntılarla problemler yaşıyoruz. Hele endüstriyel bir tesisin buraya alınabilecek olması sıkıntılar yaratmakta. Özellikle etraf düşünüldüğünde yaklaşık 200 bin insanı etkileyebilecek bir ortamdayız. Çevremizde Özgürlük ve Çilek Mahallesi, Karaduvar Mahallesi var. Bölgesel anlamda insanların yaşadığı bir alanda Ak Gübre’den kaynaklı ciddi sorunlarımız ve itirazlarımız varken üstüne bir endüstriyel bölgenin buraya yapılması bize sıkıntı verecektir. Biz sadece doğru düzgün bir çevrede yaşamak istiyoruz. Yaşam hakkımızı savunmak istiyoruz. Bugün de böyle bir keşif var. Mahkemeye verilmiş durumda. Bilirkişiler atanmış. Duyan arkadaşlarımızın çoğu bununla ilgili duyarlılık gösterdiler. En büyük dileğimiz devlet büyüklerimizin de bunları görmesidir. Burada insanların birikmesinin bir anlamı olduğunu düşünüyoruz. Umarız yanlıştan dönülür. Umarız insan önemsenir. Bu anlamıyla da beklentimiz büyük.

 

“KAMUOYUNUN SESİNE KULAK VERMEK GEREK”

CHP Mersin İl Başkanı Adil Aktay ise konuyla ilgili yaptığı konuşmada, böyle bir tesisin burada olmasının yanlış olduğunu söyledi. Bir gübre fabrikasının, azot fabrikasının yerleşim alanlarıyla ve tarım alanlarıyla; turistik bölge ilan edilen alanla iç içe olmasının doğru olmadığını sözlerine ekleyen Aktay, “Bir de bunun üstüne, şimdi Polipropilen tesisleri kurulmak isteniyor buraya. Bu davanın amacı da bu. Nedir bu? Plastik hammaddesi üretilecek. Bunun zararı çok fazla. Bu tip yatırımlara her türlü planlama yapılırken bilim insanlarının uzmanların görüşüne ve kamuoyunun sesine kulak vermek gerekir. Eğer bunu yapmadığınız zaman yapılan işten felaketler çıkar. İşte en iyi örnek olarak İzmir depremini yaşadık. Eğer siz bilim insanlarını, uzmanların görüşünü esas alıp ona göre iş yapmazsanız sonuç o olur, sonuç ortada” ifadelerini kullandı.

 

 

“BUNU KAMUOYU İSTEMİYOR MERSİN’DE”

Polipropilen tesisinin Mersin’e zehir ve virüs saçacağını savunan Aktay, “En yakın yerleşim alanın ÇED raporunu göre burası 60 metre uzaklıkta. Böyle bir şey olabilir mi bu akla ziyan. Bu havayı, suyu toprağı ve denizi kirletecek. Ve aynı zamanda burası liman. Limanın gelişme alanında, onu da tıkıyor. Yani burası bir lojistik ön plana çıkıyor Mersin’in. Liman bayağı bir gelişti içe doğru, bunun da arka planı var. Bu akıl karı değil. Biraz önce havasını, suyunu, denizini kirletecek dedik. Bu kentin ekonomisine de zarar verir. Liman ve serbest bölge gelişim alanını tıkıyor. Bunu bir işi yaparken eğer götürüsü getirisinden fazlaysa yapmak akıl karı değildir. Bizim yapacağımız, bilim insanları ve uzmanlarının görüşüne saygı duymak ve ona göre davranmak. Kamuoyunun sesine de kulak vermek. Bunu kamuoyu istemiyor Mersin’de. Burada bugün sivil toplum örgütleri var, siyasi partilerin temsilcileri var, muhtarlar, yakın veya uzak yerlerde yaşayan vatandaşlar var. Ve bu tabii ki bazı görüşlere göre Polipropilen tesislere göre özel bir yerde kurulması lazım çünkü kimyasal bir tesis” dedi.

 

“ÖZELLİKLE BURAYA KURULMASI DOĞRU DEĞİL”

Polipropilen tesisinin yaydığı zehirlerin 50 kilometre çapında alanı etkilediğini iddia eden Aktay, “Yani bu bütün Mersin’i etkileyecek. Yakın dört ilçe etkilenir bu durumdan. Böyle bir kirlenmeye neden olacak. Bütün siyasi partiler aynı görüşte, bütün siyasi partilerden seçilmiş belediye başkanları, il başkanları ve sivil toplum örgütleri aynı görüşte. Bu tesisin buraya kurulmasını doğru olmadığını savunuyorlar. Bu görüşteler. Dikkat edin, buraya kurulmasını istemiyorlar, bu alana kurulmasını istemiyorlar. Yatırım olmasın değil konu elbette ki bazı arkadaşlar bu konuda büyük hassasiyet gösteriyor, hiçbir yere kurulmasın şeklinde olan görüşlerde var ama özellikle buraya kurulması doğru değil. 50 kilometre bir çap düşünün, burası bu kadar etkiliyorsa Mezitli’de etkilenecek Akdeniz’de. Görüyorsunuz İzmir depreminde bir can kurtarmak için ne uğraşlar veriliyor. Biz önce bir felaketi yaratıyoruz daha sonrasında bir sevinç duyuyoruz. Elbette ki sevindirici bir canın kurtarılması ama buna neden olmayalım. Buna neden olacak iş yapmayalım, yatırım ve planlama yapmayalım” diye sözlerini tamamladı.

 

“ÇIKACAK SONUCA GÖRE EYLEM PLANINI GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ”

Karaduvar Çevre Platformu Sözcüsü Yusuf Uygur Yener ise gazetecilere yaptığı açıklamada, “Mahalle içerisinde devamlı irtibat halindeyiz Karaduvar halkının bu konuyla ilgili olumsuz görüşleri var. Biz bunu istemiyoruz. En nihayetinde bizim yaşadığımız toprakların altından sularımızı alacaklar. Bu tesisin, çarkın dönmesi için sularımızı alacak. Bundan doğru havamızı kirletecek, denizdeki balıklarımızı zehirleyecek dolayısıyla oradaki balıkçılar geçimlerini sağlayamayacaklar. Çoğunlukla balıkçılık ve tarımla ilgilenen bir topluluk. Yeraltı kaynak sularının alınmasıyla tarımın neredeyse bitmesi söz konusu olacak. Denize bırakılan sularla denizdeki balıkların ölmesine sebep olabilecek bir tesisten bahsediyoruz. Yüzyıllardır burada yaşayan bir halkız. Halkımızla görüşüyoruz. Bir eylem kararı ortaya koyacağız. Sizin de bildiğiniz üzere bugün keşfe geldi siyasi partiler. Buradan çıkacak sonuca göre biz de eylem planını gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı.

 

“ÇOK CİDDİ HASTALIKLAR MEYDANA GELECEKTİR”

Mersin Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen ise yapılmak istenen tesisi insan sağlığı açısından değerlendirdi. “Burada kurulacak ya da her nerde kurulursa kurulsun yaratacağı sıkıntılarla bir yandan da özellikle yaşam alanının, tarım alanının ve hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı bir yerde gerek doğayı gerek insanların yaşam alanını sağlık açısından çok ciddi etkileyecektir bu fabrika” diyen Antmen, “Özellikle kanserojen maddelerin salınımıyla ilgili çok ciddi sıkıntılar olacaktır. Genetik hastalıkların, cilt hastalıklarının oluşmasıyla ilgili çok ciddi hastalıklar meydana gelecektir ve çok kısa bir süre sonra burası yaşam alanı olmaktan çıkacaktır. Bu açıdan ÇED raporunun özellikle bağımsız ve bilimsel bir kurum tarafından yapıldığında olumsuz çıkacağına inanıyoruz ama bu inancımızı da korumak istiyoruz. Buraya ÇED için gelen yetkilileri bir kez daha uyarmak istiyoruz tabip odası olarak. İnsan sağlığı ve tarımcılığın hayvancılığın çok yoğun olduğu bir yerde böyle bir tesisin yapılması asla ve asla uygun değildir” dedi.

“TÜM MERSİN’İ BİR ANDA BURADA PATLAYICI MADDELERLE BAŞ BAŞA BIRAKIYORSUNUZ”

Mersin Barosu Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz ise hukuki süreçten bahsederek, şöyle konuştu: “Önce insan diyoruz, önce insan yaşamı diyoruz ama kapitalist bir sistem öngörüyor. Kapitalizm olmadan siz bu ürünleri kime satacaksınız, nereye satacaksınız, kimden kar edeceksiniz? En büyük çıkmazımız bu. Bakın biz çevre derneğiyle birlikte Mersin Barosu olarak insan yaşamını önceledik. Böyle bir dava açtık. Bir tanesi ÇED raporunun iptali davası bu yapılacak olan Polipropilen tesisleriyle ilgili, bir tanesi de cumhurbaşkanı çıkarmış olduğu burasının özel enstitü bölgesi ilan edilmesine ilişkin bu kararnameye ilişkin bir davamız var. İki davamızda yürüyor, yürütmeyi durdurmayı istedik ancak şu ana kadar vermediler. Belki bundan sonra verebilirler. Biz diyoruz ki önce insanı ve yaşamayı, yaşamı kutsayalım. Bakın burası bir tarım arazisi, burada Türkiye’nin yüzde 20 yeşilliğini neredeyse Mersin karşılıyor, Karaduvar karşılıyor. Ancak buradaki yer altı sularını kullanacaklarmış sisteme baktığınızda. Bu yer altı suları buranın değil sadece Karaduvar’ın değil tüm Mersin’in kaynağıdır. Mersin’in kaynaklarını kurutacaklar. Buradaki yanıcı maddelerin bir anda infilak edilmesi sonucundan tüm Mersin yok olacak. Tüm Mersin’i bir anda burada patlayıcı maddelerle baş başa bırakıyorsunuz. Ayrıca bakın buranın konteyner bölgesi olarak genişletilmesi gerekiyor. Burası konteyner limanı olsa iş gücü, iş istihdamı sağlanabilirdi. Bırakın burada serbest bölge olmuş bu serbest bölgeyi genişletelim ve bu serbest bölgeyi kullanalım daha çok. Özellikle istediğimiz şu, insana ve yaşama değer verelim. İnsansız bir yaşamı öngörmesinler. Para her şey değildir. Sermaye her şey değildir. Bu kadar insan bu adar sivil örgüt toplandı bugün burada, bunların sesine kulak versinler tek istediğimiz bu. Sağlıklı bir çevrede yaşamayı istiyoruz. Sağlıklı bir çevrede çocuklarımızı yetiştirmek istiyoruz.”


Etiket: mersin, karaduvar, polipropilentesisi, sabahataslan, asilaktay, yusufuyguryener


Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  GAZETEMİZ
 
 
  BASIN İLAN
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 

Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinhakimiyet.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. mersinhakimiyet.com basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA