Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Koordinatörü Bengi İspir Özdülger, 2021 yılı Sanat Programı’nı açıklamak için düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, “Sanat her zaman toplumları birleştiren, ışık saçan, onları en güzel hayali kurmasını sağlayan bir unsur ve onsuz da olmamız mümkün değil. Bu noktada biz sanatçılar çalışmalarımızı, her ne kadar halkla birleştiremesek de her daim sürdürdük. Çünkü sanatçı, sanatını yaptığı sürece sanatıyla ayakta kalıyor” dedi
Haber- Gizem Konucu
Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı’nın 2021 Yılı Sanat Programı’nı açıklamak üzere eski Gülnar Oteli’nde bir basın açıklaması düzenledi. Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Koordinatörü Bengi İspir Özdülger pandeminin tüm dünyada sanatı olumsuz etkilediğini dikkat çekerek, sanatın önemine değindi. Özdülger, “Sanat her zaman toplumları birleştiren, ışık saçan, onları en güzel hayali kurmasını sağlayan bir unsur ve onsuz da olmamız mümkün değil. Bu noktada biz sanatçılar çalışmalarımızı, her ne kadar halkla birleştiremesek de her daim sürdürdük. Çünkü sanatçı, sanatını yaptığı sürece sanatıyla ayakta kalıyor” ifadelerini kullandı. Pandeminin bir an önce bitmesini ve Şehir Tiyatrosu olarak seyircilerle buluşmak istediklerini dile getiren Özdülger, “Biz her şekilde sanatın iyileştirici ve aydınlatıcı gücünü, sanatın Mersin’den tüm Türkiye’ye yayılmasını istiyoruz. 28 yıl önce kurulmuş devlet operasına aşina, böyle bir sanata aşina şehrin insanları olarak tiyatromuzu bağırlarına mutlulukla basacaklarını ve sahipleneceklerini de biliyoruz. Tek isteğimiz en kısa zamanda sizler, seyircilerle bir arada olmak” dedi.
“SOSYAL MESAFE DEĞİL FİZİKSEL MESAFE”
Genel Sanat Yönetmeni Murat Atak 6,7 aydır çalışmalarının aralıksız devam ettiğini ama bu süreçte basınla bir araya gelemediklerini, bu yüzden de çalışmalarını duyuramadıklarını dile getirdi. Tüm dünyada pandeminin etkisiyle sanat etkinliklerinin durduğunu veya durdurulduğunu söyleyen Atak, “
“Biz bu koşullarda, pandemi kurallarına uyarak sanatçılarımızla birlikte provalarımıza devam ettik. Kasım başından beri perdelerimizi açmıyoruz. Türkçede çok yanlış kullanılan bir ifade var ‘Sosyal mesafe’ diye. Oysa her yerde diyoruz ki bu uzak durmamızın tanımı sosyal mesafe değil fiziksel mesafe. Sosyal mesafeyi korumaya kalktığımız zaman artık insanlar birbirlerinden iyice uzaklaşmaya başladılar. Oysa biz fiziki mesafelere dikkat ederek sosyal mesafeleri kısaltmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
“2021’E 21 ESER”
Bütün dünyada olduğu gibi Mersin’de de tiyatroları dijital platforma taşımak zorunda kaldıklarını belirten Atak, “Her ne kadar tiyatro ekrana sığmaz diye düşünsek de dijital platformlarda belediyemizin internet sitelerinde bazı yerel ve ulusal kanallarda yayınlanmak üzere eserlerimizi videoya çektik. Sonra başkanımızın isteğiyle bir radyo stüdyosu kurduk. Mersin Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu Radyosu’nu kurduk. Stüdyomuzda öyküler, masallar mümkün olduğu kadar az kişili oyunlar seslendiriyoruz. Bunun açılışını büyük Atatürk’ün büyük eseri Nutuk ile gerçekleştirdik. Bu bizim için büyük bir onurdur. Çünkü ‘Sanatsız kalan bir toplumun hayat damarlarından biri kopmuş demektir’ diyen Atatürk’ün bu konudaki vasiyetini, bize bıraktığı emanetini devam ettiriyoruz” şeklinde konuştu. Atak, Mersin’in kültürel varlıklarının zengin olduğunu ve bu zenginliklerle birlikte sanatlarını birleştirerek Mersin halkına sunma gayreti ve hevesi içinde olduklarını sözlerine ekleyerek, “Hevesimiz kursağımızda kalıyor. Seyirci ile buluşamıyoruz. Mart ayından itibaren seyirci ile buluşma ihtimalimiz var. Tiyatrolar kapalı değil, bir yasak yok. Fakat neresinden bakarsanız bakın nefes nefese yapılan bir iş bu. Sahnedeki bağırdığımız anda oradan çıkacak damlacıkların nereye kadar ulaşacağı bilimsel olarak hesap edemiyoruz. Biz kendimizi kısıtlayamıyoruz. Maskeyle çıkıp oynayamayız. Kulislerimiz her ne kadar yapacağımız, yaptığımız sanat için elverişliyse de pandemi için elverişli değil. Aynı odada giyiniyoruz. Seyircimizi ne kadar uzaklaştırırsak reaksiyonlar da o kadar az gelmeye başladı. Biz 2021 yılı için kendimize hedef belirleyerek 2021’e 21 Eser diyerek yola çıktık ve seyircimizle bunları paylaşma hevesi içerisindeyiz” dedi.
“SANATA VE SANATÇIYA BAKIŞ AÇISI ZAMANLA OLUMSUZ ANLAMDA DEĞİŞMİŞ”
Mersin’in inkar edilemeyecek bir geçmişi olduğunu ve tiyatronun 20 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu söyleyen Atak, “Ancak zamanla sanata ve sanatçıya bakış açısı pek de bizim beklediğimiz gibi siyasetçilerin elinde olmasıyla birlikte değişmiş. Bunu herhangi birini veya partiyi hedef alarak söylemiyorum. Biraz geri planda kalmış sanat. Vahap Seçer geldiğinden sonra yeniden yapılanma sürecine giriştik. Bu süreçle birlikte daha önce duyurduğumuz üzere bir sınav yaptık. Temmuz ayında yaptığımız sınava Türkiye’nin bütün konservatuarından mezun olmuş yaklaşık 300 arkadaşımız girdi. Teknik desteğe ihtiyacımız vardı. Profesyonel ekiple bu iş yapılabilir öbür türlü ahbap ilişkisine dönerdi. Mersin belediyesi bir karar alarak 40 yeni ekiple yolumuz devam ediyoruz. Görmüş olduğunuz kadro yaklaşık 60 kişi sanatçımız, sanatla ilgili memurlarımız var. Bu şans ve Türkiye’ye örnek olmasını diliyoruz” diye konuştu.
“BEDEN HASTASI ÖLÜR AMA RUH HASTASI ÖLDÜRÜR”
Tiyatronun bir süs değil gerçek bir ihtiyaç olduğuna da dikkat çeken Atak, tek amaçlarının sevgiyi yerleştirmek olduğunu söyledi. Tiyatrolar açıldığı zaman oyun sergilemeye hazır olduklarını sözlerine ekleyen Atak, “Şu anda provasını yaptığımız 14 oyun var bunlardan 5’i hazır durumda. Biz biraz ağırdan alıyoruz. Sanatı gözle görünmeyen başka bir şeyi var. Muhsin Ertuğrul’un bir sözü var; ‘Beden hastası ölür ama ruh hastası öldürür’ biz ruhları tedavi etmek için varız. Burada barışı, kardeşliği, Türk ve dünya edebiyatının en önemli eserlerini mersinlilerle buluşmak için hazırız. Ve çok iddialı bir cümle, şu anda tüm Türkiye’de en çok çalışan kurum Mersin Şehir Tiyatrosudur” diyerek sözlerini tamamladı.