Gelecek Partisi Mersin İl Teşkilatını tanıttı






Tarih: 22 Temmuz 2020 Çarşamba 16:05



Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selçuk Özdağ, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine "evet" dediklerini anımsatarak, bugün parlamenter sistemden yana olduklarını dile getirdi. Özdağ, nasıl bir parlamento istediklerini; "TBMM’nin iç tüzüğü, Yüksek Seçim Kurulu Kanunu değişmeli. Biz şeffaf bir Türkiye vaat ediyoruz. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye’de hukuk, adalet ile buluşmuyor" sözleri ile anlattı.



Gelecek Partisi, Mersin İl Teşkilatını atanana il ve ilçe başkanları ile yönetim kurulu üyelerini tanıttı. Mersin Tenis Kulübü’nde gerçekleşen tanıtım toplantısına partinin Genel Başkan Yardımcıları Doç. Dr. Selçuk Özdağ ve Hasan Hüseyin Bozok da katıldı.

Kısa bir süre önce eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu liderliğinde kurulan Gelecek Partisi'nin teşkilatlanma çalışmaları hakkında bilgi veren Özdağ, Eylül ayının ilk haftasında örgütlenme çalışmasını tamamlamayı hedeflediklerini anlattı.

 

HER ŞEY MİLLETVEKİLLİĞİ DEĞİL, İNSAN KALABİLMEK

Gelecek Partisi'nin yapıcı muhalefet yaptığını savunan Doç. Dr. Özdağ, "Gelecek Partisi olarak 7 ay içinde bir yandan inşa edici muhalefet bir yandan da yapıcı muhalefet olarak siyaset sahnesindeyiz. Biz sadece yanlışları söylemiyoruz, yol gösteriyoruz. Aynı şekilde inşa edici bir biçimde bunun örneklerini sunmak istiyoruz. Gelecek Partisi'nin Genel başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu'dur. Kendisi 7,5 yıl kadar başdanışmanlık, 5 yıl kadar dışişleri bakanlığı, 2 yıl kadar da başbakanlık yapmıştır. Eğer gözünü kapatsa, kulağını tıkasa ve ağzını açmamış olsaydı, belki bugün siyasete devam eder, cumhurbaşkanlığı birinci yardımcı olarak Türkiye'nin en popüler siyasetçisi olabilirdi. Ben de aynı şekilde; Davutoğlu görevden alınırken sesimi çıkartmasaydım, genel başkan yardımcısıydım ve birinci sıra milletvekiliydim. Mesele milletvekili olmak değil. Ben köylü çocuğuyum. Gecekondularda büyüdüm. Su satarak, ayakkabı boyayarak, hamallık yaparak bugünlere gelip akademisyen oldum. Her şey milletvekilliği değil, her şey insan kalabilmek" dedi.

 

İHANET ETMEYELİM DİYEREK SİYASET YAPMAYA ÇALIŞTIK

Davutoğlu istifa ederken 153 kişi ile birlikte yanında olduklarını ifade eden Özdağ, "Her şey elinizi kirletmeden, dosdoğru siyaset yapabilmek. Ben milletvekili olduğumda şunu söylemiştim: 'Akif gibi olacağım' demiştim. Sözümüz onun gibi olsun, doğru olsun. Yunus, 40 yıl tekkeye doğru odun taşıdı. Biz parlamentoya doğru sözler taşıyabilelim. Kuran-ı Kerim de Peygamber efendimize Allahın emrettiği gibi: emir olduğu gibi dosdoğru olalım. Kollarını kaybeden, engelli doğan, akşam yatarken çocuklarının rızkını düşünen, tencerelerin kaynamadığı bu aziz millete ihanet etmeyelim diyerek siyaset yapmaya çalıştık. Sayın Davutoğlu'na yapılan haksızlığı kabul etmedim. 'Erdemliler hareketine erdemsiz bir davranış yakışmaz' diyerek Sayın Davutoğlu'nun yanında yer aldık. Davutoğlu ve arkadaşlarımızla beraber bir parti kurduk" diye konuştu.

 

CUMHURİYET DEMOKRASİ İLE TAÇLANMALI

Liyakat vurgusu yapan Doç. Dr. Özdağ, "Partiler araç değil amaç haline dönüştü. Partiler amaç olmamalıdır. Türkiye'de partiler, bir 'din' bir 'mezhep' tutar gibi tutulmamalı. Partiler değil, varolan özgürlük olmalı, hukukun üstünlüğü olmalı, eğitimde fırsat eşitliği, adalet olmalı. Bu cumhuriyet demokrasi ile taçlanmalı. Devlet liyakat ile işlemeli. Hukuk adalet ile buluşmalı" dedi.

Gelecek Partisi'nin herkesi, herkesimi kucaklayan bir siyaset anlayışı ile hizmet edeceğini kaydeden Doç. Dr. Özdağ, kentin sorunlarını il teşkilatının anlatacağına işaret ederek, "Mersin'de herkesi kucaklayacağız. 'Hepimiz aynı kilimin desenleriyiz' diyeceğiz. Biz siyaset yaparken etnisite siyaseti yapmayacağız, mezhep siyaseti yapmayacağız, ideoloji siyaseti yapmayacağız. Biz Türkiye'de bir cemaat siyaseti yapmayacağız. Biz particilik de yapmayacağız. Partiyi araç kılıp bütün Mersini kucaklayacağız. Mersin'i zenginleştirmek, demokrasisine ve hukukuna katkı da bulunmak istiyoruz. Türkiye'yi liyakat ve ehliyetle buluşturmak, herkesin zekasıyla ve yeteneğiyle bir yerlere geldiği bir Türkiye inşa etmek için yola çıktık" ifadelerini kullandı.

 

PARLAMENTO ÖZGÜR OLMALI

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine "evet" oyu verdiklerini hatırlatan Doç. Dr. Özdağ, sistemi bugün şu sözlerle eleştirdi: Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi; Cumhuriyet tarihimize, demokrasiye uygun olmadığını gibi,  bizim demokrasi iklimimize, bizim kültürel hayatımıza uygun olmadığını 2 yıl içinde gördük. 2 yıl önce Türkiye uçacak diyorlardı ve biz o zaman parlamento da 'evet' oyu verdik. Eğer evet oyu vermemiş olsaydık; bizim çocuklarımızı değil torunlarımızı dahi hainlik ile suçlayacaklardı. Ne diyorlardı; '400 oy geçsin bu hükümet sistemi ile bakın döviz nasıl düşüyor, enflasyon nasıl aşağı iniyor, Türkiye ihracatta nasıl şampiyon oluyor, ithalat nasıl azalıyor, cari açık nasıl azalıyor ve Türkiye'de bütün problemler nasıl bitiyor' göreceksiniz diyorlardı. Aslında çok rahat bir şekilde parlamentodan bu kararı geçirmeyebilirdik. Ama denenmesi lazımdı. Bu iki yıl içinde görüldü. Geçmişteki parlamenter sistem de aksaktı. Ve liderler milletvekillerini belirliyorlardı. Partiler Türkiye'de kışla gibi, mensupları asker gibi veya da partiler koskoca bir hapishane hangi milletvekili şahsiyet göstermek isterse; hemen onun başına bir gardiyan koyuyorlar 'sus' diyorlar.  Türkiye'nin özgür olabilmesi için parlamentonun özgür olması gerekiyor. Biz milletvekilleri olarak 4 yılı düşünmemeliyiz. Bu dört yılı adam gibi yaşamalıyız. Sözlerimizi söylemeliyiz. Özgür bir Türkiye oluşmalı, parlamento özgür olmalı, partiler özgür olmalı bu şekilde özgür bir ülke oluruz. Eğer partilerde demokrasi olmazsa mecliste demokrasi olmaz.

Mecliste demokrasi olmazsa Türkiye'de demokrasi ve insan hakları olmaz. Dolayısıyla bizler Gelecek Partisi olarak Türkiye'de parlamenter sisteme dönmek istiyoruz. Ama tam manada bir parlamenter sisteme dönmekten bahsediyorum. Ayrıca bu parlamenter sistem ile de partiler yasasının değişmesini, seçim kanunun değişmesini istiyoruz. TBMM'nin iç tüzüğünün değişmesini istiyoruz. Aynı zamanda Yüksek Seçim Kurulu Kanununun değişmesini istiyoruz. Biz şeffaf bir Türkiye vaat ediyoruz. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye'de hukuk adalet ile buluşmuyor."

 

CEMAAT DEVLETİNE MEYDAN OKUDUK

15 Temmuz 2016'da gerçekleşen hain darbe girişimini de anımsatan Özdağ, "15 Temmuz'da hep beraber direndik. Fettullah gibi bir adam cemaat devleti kuracaktı. Cemaat devletine meydan okuduk. Hep beraber direndik. Meclis bombalandığında ben de oradaydım.  Aynı zamanda 100 yıllık geleceğimize de ipotek koyacaklardı. Cemaat devletine meydan okuduk. Ama Türkiye'de bir parti devleti de kurdurmayacağız. Türkiye'de devlet bir kişinin, partinin, bir mezhebin, bir cemaatin olmayacak. Türkiye'de devlet 83 milyonun olacak. O devleti hukukla, demokrasiyle, liyakat ve ehliyetle ayakta tutacağız."

 

"KONUŞTURMADIKLARI İÇİN TÜRKİYE'DE DARBELER OLDU"

"Konuşturmadıkları için Türkiye'de darbeler oldu" diyen Doç. Dr. Özdağ, son günlerde özellikle gündeme gelen sosyal medya yasaklarına da değinerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Sayın Davutoğlu her pazartesi Youtube'ta konuşmalar yapıyor ve bu yayınları bazı televizyonlar da veriyor. Zaman zaman susturuyorlar. Cezalar veriyorlar. Şimdid e aynı şekilde bir internet yasası geliyor. Gerekçe olarak da şunu sunacaklar ve sosyal medyayı Türkiye'de kapacaklar; Youtube'nin, Facebook'un, İnstagram'ın, Twitter'ın bütün temsilciliklerini Türkiye'ye kuracaklar. 'Olmazsa biz onlara çok büyük ceza vereceğiz, yine olmazsa bantlarını daraltacağız.' Türkiye'yi bir Orta Asya ülkesi yapmak istiyorlar. 

 

ŞEFFAF BİR TÜRKİYE ÖZLEMİ İÇERİSİNDEYİZ

Türkiye'yi bir Afrika ülkesi yapmak istiyorlar. Türkiye'yi bir Orta Doğu ülkesi yapmak istiyorlar. Bizler özgürlüğümüze sevdalıyız. O nedenle bunları yapamazsınız. İnternet yasası mutlaka olmalıdır. İnsanlar birbirine saygı duymalı, hukuk hakaretlere karşı gereğini yapmalı. Ama bunları gerekçe göstererek Türkiye'de sosyal medyayı kapatamazsınız.  Sosyal medyayı da kapatmak isterlerse meşru zeminlerde, meydanlar bizim. O zaman sesimizi yükseltiriz. Gökkubbede özgür yaşamak istiyoruz deriz. Türkiye'de koalisyon hükümeti, gerek koalisyon hükümetinin serçe parmağı ile özgürlükler alanını kısmak, Türkiye'de yasakları çoğaltmak, Türkiye'de yolsuzluğu ve yoksulluğu arttırmak istiyorlar. Yolsuzluğa karşı şeffaf bir Türkiye özlemi içerisindeyiz. Yoksulluğa karşı eğitimde ve gelir dağılımında adil bir Türkiye özlemi içerisindeyiz. Yasaklara karşı da aynı zamanda adaletle yönetilen bir Türkiye özlemi içindeyiz."

 

İL VE İLÇE TEŞKİLATLARI BELLİ OLDU

Konuşmaların ardından il, ilçe başkanları ve yönetim kurulu üyeleri tek tek tanıtıldı.

Gelecek Partisi İl Başkanı Hamit Karış, kendisini il başkanlığı görevine getirenlere teşekkür etti.

Hamit Karış başkanlığında kurulan Mersin İl şu isimlerden oluştu:

Hakan Laca, AHmet Çil, Merve Vetem, Salih Bülbül, Ahmet Hilmi Terzi, Refik Yılmaz, Önder Yıldırım, Kübra Duman, Berk Akkurt, Uğur Can, Erdem Barlin, Selda Başdan, İbrahim Halil Çelik, Raşit Savcı, Serdal Akfırat, Dilara Kılıç, Onur Canbulat, Süleyman Konur, Nuri Aksu, Bülent Özüşen, Elanur Büyükhilal, Mustafa Peynirci, Şahan Tonğa, Kemal Çelik, Şefika İzoğlu, Seyfi Bozdoğan, Ebubekir Çetin, Mansur Canbolat, Sedat Everay, Dilan Vural, Rıdvan Ağtepe,  Erden Seyhmus, Takin Kayaalp, Sait Emre Kalınlı, Metin Korkmaz, Mehmet Korahya, Ahmet Sezel.

Anamur İlçe Başkanlığı'na Hasan Şahincileroğlu, Bozyazı İlçe Başkanlığı'na Yusuf Ünal, Erdemli İlçe Başkanlığı'naOsman Tezcan, Toroslar İlçe Başkanlığı'na Rukiye Keskin, Yenişehir İlçe Başkanlığı'na da Mustafa Barış atandı.


Yorum Ekle comment Yorumlar (0)



 



ANASAYFA
MASAÜSTÜ GÖRÜNÜM
HABER ARŞİVİ


KÜNYE


İLETİŞİM

mersinhakimiyet.com © Copyright 2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden
yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.


URA MEDYA