Raziye  Erden Yıldırım
Tarih : 2.12.2025


Kadınlar haykırıyor, şiddet durmuyor




25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde dünyanın dört bir yanında açıklamalar yapıldı, yürüyüşler düzenlendi, meydanlar doldu.

Kadınlar “Erkek şiddetiyle ölmek istemiyoruz” diye haykırdı.

Sadece bir gün değil, her gün yaşanan bir gerçeğe dikkat çekildi.

Konu, ülkemizde de günlerce basının ve sosyal medyanın gündeminde yer aldı.

25 Kasım’daki haklı sesliliğimizden dönerken; eylemleri, çağrıları, kadınların direncini ve ayakta durma mücadelesini konuşurken, içimizi parçalayan haberlerle yeni günlere uyandık:

Sümeyye Yıldız, 3 çocuk annesi ve daha 34 yaşında... Elazığ'ın Kovancılar İlçesi’nde 25 Kasım sabahı evinde tabancayla vurulmuş halde bulundu. Bir erkek tarafından öldürüldü.

*

Makbule Mısır, 60 yaşında… Miras meselesi yüzünden damadı tarafından katledildi.

*

Ebru Kekilli, 36 yaşında… Kayseri’de, bir erkek tarafından tüfekle hayatına son verildi.

*

Nurselen Gülaçtı, 33 yaşında… Ankara’nın Çankaya ilçesi Gazi Mustafa Kemal Bulvarı’nda bir erkek tarafından başından vurularak öldürüldü.

*

Ve Emine Mehri, 44 yaşında… Mersin’in Tarsus İlçesi’nde 25 Kasım’dan 48 saat geçmeden bir erkek tarafından tüfekle vurularak öldürüldü. Üstelik Emine Mehri daha önce uzaklaştırma kararı aldırmıştı. Yani tehlikeyi bildirmiş, hukuki yollara başvurmuş, yardım istemişti. Ama hiçbir şey onu korumaya yetmedi.

*

Bunlar sadece medyaya yansıyanlar…

Bir de sessizce, kayıtlara geçmeden öldürülenler, yaşama veda edenler var. Sessiz sessiz evinde şiddete uğrayan kadınlar var...

Yaşamdan kopartılan her kadın sadece bir sayı değildir; yarım kalmış bir hayat, dağılan bir aile, annesiz kalan çocuklar, derin bir toplumsal yaradır aynı zamanda…

Kadınlar bir yandan hakları, özgürlükleri ve güvenli bir yaşam için çabalarken; bazı erkekler, caydırıcı cezaların ve etkin koruyucu önlemlerin eksikliğiyle, şiddeti sürdürmeye ve öldürmeye devam ediyor. Her öldürülen kadın, sadece bir istatistik değil, yarım kalan bir hayat, dağılan bir aile, yetim kalan çocuklar ve derin bir toplumsal izdir. “Neden?” diye sormuyoruz artık. Çünkü cevabını daha öncesinden, çok öncesinden acı deneyimlerimizde yaşadık, biliyoruz!

Asıl soru şu: Daha kaç kadın, sesini duyurabilmek için ölmek zorunda kalacak?

Kadınlar sokaklarda, mahkeme salonlarında, iş yerlerinde ve evlerinde yaşam hakkını savunurken; şiddete sıfır toleransın gerçekten hayata geçirilmesi, koruma kararlarının kâğıt üzerinde kalmaması ve faillerin hak ettikleri cezaları alması gerekiyor. Aksi halde her 25 Kasım’da yine aynı cümleleri kurmaya, yine aynı acıları yaşamaya devam edeceğiz.

Yeter! Kadınlar susmuyor. Yetkililerin de artık sessiz kalma lüksü yok!

 

 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 
  YORUMLAR
 
Gönderen : / Tarih : 2025-12-2 - Saat : 20:2:48
Yorum :
Elbet vazgecmeyeceğız Birgün son bulacak...

 

  YORUM YAZIN
 
Adınız Soyadınız
 
Yorumunuz
 


 



ANASAYFA
MASAÜSTÜ GÖRÜNÜM
HABER ARŞİVİ


KÜNYE


İLETİŞİM

mersinhakimiyet.com © Copyright 2025 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden
yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.


URA MEDYA