AK Parti kanadından yapılan 'kader' açıklamaları kafamı karıştırdı.
Kader değiştirilebilir midir? Kader değiştirilemez midir?
Yoksa 'kaderin de üstünde bir kader' mi vardır?
***
6 Şubat'ta meydana gelen depremlerin ardından 'kader planı' ifadesi bir kez daha gündeme geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, depremin ardından Kahramanmaraş'a gitti, 12 Şubat Stadyumu'nda depremzedelerle buluştu.
Depremzedelere 'geçmiş olsun' dileklerini ileten Erdoğan, "Olanlar oldu. Bunlar kader planının içerisinde olan şeyler" dedi.
Ama biz, Erdoğan'dan 'kader planı' ifadesini ilk kez duymamıştık.
2014'te 301 madencinin ölümüyle sonuçlanan Soma Faciası için 'fıtrat' diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2022'de Bartın'da meydana gelen maden faciası için de 'kader planı' demişti.
41 madencinin yaşamını yitirdiği facia için "Kader planına inanmış insanlarız" diyen Erdoğan, devamında ise "Bunlar her zaman olacaktır" ifadesini kullanmıştı.
***
Kafamı karıştıran nokta, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı 'kader' açıklamaları değil.
Asıl kafamı karıştıran, AK Partili Akdeniz Belediye Başkanı Muhammet Mustafa Gültak'ın "O kadere isyan ediyoruz" cümlesi.
Bir haftadır düşünüyorum, işin içinden çıkamadım!
***
Geçen hafta Cuma günü Çay Mahallesi'nde bir anahtar teslim töreni oldu.
Mahallede bir kentsel dönüşüm projesi uygulandı. Tamamlanan konutların anahtarları hak sahiplerine teslim edildi.
Akdeniz Belediye Başkanı M. Mustafa Gültak da törende bir konuşma yaptı.
Kaçak yapı ve yaşlı bina stokunun 'kentsel dönüşümle' çözüleceğini belirten Gültak, "Amacımız bu insanların makuz kaderini ortadan kaldırmaktı" dedi.
Gültak, konuşmasının devamında ise kafamı asıl karıştıran o cümleyi kurdu. "Biz şunu biliyoruz" diye cümleye giren Gültak, "Ne bir Kürt kardeşimizin ne bir Arap kardeşimizin ne bir Hıristiyan kardeşimizin kaderi bu değil. O kadere isyan ediyoruz. Böyle güzel ortamlarda onların yaşaması için el birliğiyle mücadelemize devam edeceğiz" diye konuştu.
***
AK Parti kanadından yapılan 'kader' açıklamaları ciddi anlamda kafamı karıştırdı.
İşin içinden çıkamadığım noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sesinden 'Ey Sevgili' şiirini dinledim.
Yani dizelerinde "Sakın kader deme, kaderin üstünde bir kader vardır" cümlesi geçen, Sezai Karakoç'un o meşhur şiirini.
***
Bir Erdoğan'ın açıklamalarına baktım, bir Gültak'ın açıklamasına.
Döndüm bir de şiiri dinledim. Yine de işin içinden çıkamadım!
Kader değiştirilebilir midir? Kader değiştirilemez midir?
Yoksa 'kaderin de üstünde bir kader' mi vardır?
