image Dr. Öznur  Gür
İNSANI İLE SINANAN MERSİN



Yazı Tarihi : 21.01.2025
 E-Mail : oznur_gur_@hotmail.com

 

Şehri güzelleştiren, coğrafyasından daha çok insanı bana göre… 
Mersin… 
Doyduğum yer. 40 yılın üzerinde bana toprak, memleket, vatan olan, güzel şehir… 
Coğrafyası, iklimi, denizi, dağı ve özellikle son zamanlarda aldığı göçü ile… Mersin, çok karışık bir şehir olmasına rağmen, seviyorum bu şehri. Havasını, bu mevsimde açan limon ve portakal çiçeklerini, denizin iyot kokusunu…
Dağ ile deniz arasındaki esintinin güzelliği, güneşinin sıcaklığı ve rengi ile düz bir yerleşik. Şehirden insanları dışladığımızda, çarpık yapısı ve özellikle deniz kıyısında görülen rantlaşmasına rağmen, güzel. Ekonomisi, ucuzluğu, birçok meyve ve sebzenin yetiştiriliyor olması, Liman’ ı, Serbest Bölgesi, Organize Bölgeleri ve Havaalanı ile önemli de bir istihdam merkezi. Hatta, ülke ekonomisine katkı sağlayan, büyük ihracat rakamlarına da vesile… 
Şehir böyle iken… 
İnsanlarına baktığımızda, dediğim gibi çok karışık. Ama yine de insancıl, başka yerler ile kıyaslandığında çokta kötü değil gibiydi, ta ki bugün yaşadıklarıma kadar. 
İnsancıl yargımdan devamla… Araç sahibi olarak, en çok şikayetçi olduğum konuya, yani trafiğine değinmek istiyorum. Soldan gelip sıkıştırıp, sağa geçenler. Üzerine çıkarcasına plakaya yapışanlar. Hadi bunları da geçtim, alıştım çünkü. 
Araba park ederek, bir yere gitmek ne güç. Herkes dükkanının önünü, sokağı duba ile kapatmış. Gün içerisinde neredeyse baştan sonra, sokağa, caddeye girmek yasak halde. Tam arabanı koyup çıkacaksın, camı tıklatıp, arabayı çek bizim araba gelecek, diyenler. Yahu arabayı da sırtımda götürmeyeceğim. 5-10 dakika diyorsun, ona bile bir gerginlik bir patlama. Devam etsen, belki de dayak yiyeceksin. 
Bugün Pazar. Kızımı Mezitli’ de bir okula sınava götürdüm. Sınav yarım saat sürecek. O kadar kalabalık ki ve sınava telefon alınmadığından, kızım yerimi bilsin diye, bir sitenin önüne arabayı park ettim ve gelen geçen olursa diye arabanın içerinde oturdum. Tam bu sırada, site sakini bir kadın araba ile geldi ve el kol hareketleri yaparak, gözüm körmüymüş burası sitenin girişiymiş diye söylendi. O bu söylem ve hareketleri yaparken, ben de kendi kendime arabanın içerisinde söylenerek, arabayı çektim, kadın bir sinirle inanılmaz bir şekilde siteye girdi ve arabasını park etti. Geri geldi ve ilgisi olmayan bir veliye durumu bağırarak, beni şikayet ederek, anlatmaya devam etti. O gittikten sonra ben arabadan çıktım ve adamın “abla arabayı ben çekiyim, gel sen benim yerime koy” demesi üzerine, durumu anlatırken, bu seferde çıktığı evinin camını açtı ve bana bağırmaya devam etti. Hanımefendi, yarım saatliğine çocuğu sınava getirdim ve sitenin önü olduğu için arabada bekliyorum zaten, bu ne tavır derken, polisi arıyorum diye bağırarak içeri girdi. Ben arabaya geri bindim ve çocuğum sınavdan çıkana kadar sokak sokak gezdim. 
Şimdi… 
Bu nasıl bir gerginlik, bu nasıl bir çirkinliktir, Allah aşkına. Benim sinirler bozuldu, elim ayağım titremeye başladı, sokak ortasında bağrışmalar ve saçma bir gerginlik. İnanılmaz şekilde herkeste bir site önü, dükkan önü, benim sokağım, yok benim misafirim gelecek, yok öyle yok böyle… 
Çıldırmak içten bile değil. Gerçekten insanlarla sınanıyoruz. Bu nasıl bir şaşkınlık, bu nasıl bir insanlık. Bir anne, başka bir anneye, çocuğunu sınava getirdiğini ve yarım saat süreceğini söylüyor ve arabayı çekmek için zaten arabanın içinde oturduğunu söylüyor. Sonuç, site sakinin evinin önü diye polisle tehdit ediliyor. 
Anlayış ölmüş, insanlık öleli çok olmuş… 
Sevgilerimle… 


  YORUM YAZ
 
Adınız Soyadınız
 
Yorumunuz
 
 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  GAZETEMİZ
 
 
  BASIN İLAN
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 

Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinhakimiyet.com © Copyright 2019-2025 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. mersinhakimiyet.com basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA