Ah canım Volkan Konak. Ah Karadeniz’ in, Kızılırmak gibi hırçın ve bir o kadar da, ele avuca sığmayan cesur yüreklisi, en çok kafa tutanı.
Henüz çok erkendi gidişin. Acelen neydi bilmiyorum ama belki de yaşanan sıkıntılı günlere, o çok sevdiğin ve dilinden düşürmediğin memleketine yorgun düştü, o koca yüreğin. AŞK kokan şarkıların ve şiirlerin ile onları dile getirirken, göğsüne vura vura söyleyişlerin, ağlayışların, haykırışların hep kulağımızda, bize anı olarak kalacak.
Çok anlamlı ve herkesin kendisinden bir parça bulduğu hayat hikayen, gülüşlerin, kahkahaların, fıkraların, özellikle de babaanneni anlattığın fıkran, sanatçı kimliğin, karakterin ile iyi ki geçtin bu topraklardan ve bizimle aynı kuşaktan. İyi ki seni tanıdık ve senden bir parça bulduk kendimize.
Benim anılarım, sana olan sevgim çok başka. Bir kere bana hitap eden müziğin ile her yerde ve koşulda, yoldaş olman çok kıymetli benim için. Sen sonsuz olsan da, bu hiç değişmeyecek. Ama daha duygulu ve daha ağlamaklı olacaksın bende. İçimi çekerken, akan gözyaşlarımda bulacağım kendimi. Yanındaymış gibi ben de bağıra bağıra, seninle söylemeye devam edeceğim o muhteşem şarkılarını. Ve o kadınına yazdığın şarkılarını ve şiirlerini, kıskanmaya devam edeceğim…
Elbet, her insanın olduğu gibi, senin de arkandan ölüne bile laf söyleyen, küfür eden oldu. Olsun, olacaklarda… Meyveli ağaç hep taşlandı, taşlanacakta. Seni sevenlerinin gözyaşları, yüreklerinden gelen duaları, sana duyulan saygı ve sevgi selleri ne güzel, ne muhteşemdi, Karadeniz estikçe, Kızılırmak coştukça, bu ülkede şarkıların söylenmeye, çalınmaya devam ettikçe de, yüreğimizin en derinlerinde olacaksın.
Yaşayan büyük sanatçılardandın. Yüreğimizde yaşamaya devam edeceksin. Bu ülkeye gelmiş geçmiş sınırsız ve sonsuz güzelliklerdensin, ışıklarda nur içinde uyu…
Sevgilerimle…