Geçmiş yıllarda hepimizin karşısına çıkan o mor oyuncak hâlâ aklımda. Nereye dönseniz, hangi dükkâna girseniz önünüze çıkıyordu. Takı-toka satılan köşelerde bile vardı. Yaşım büyük olmasına rağmen bana ürkütücü gelen bu oyuncak, küçük yaşlardaki çocukları nasıl etkiliyordu diye çok düşünmüştüm. Derken bir karar alındı ve toplatıldı. O gün nasıl sevindiğimi anlatamam. İçim rahat etti; “Şükür, çocuklar kurtuldu.” dedim. Çünkü maalesef ebeveynler bazı konularda bilinçsiz davranıyor.
Şimdi yeni bir çılgınlık var: Labubu. Küçük bir canavarı andıran bu oyuncak, ‘sevimli’ gibi pazarlanıyor ama aslında korkutucu yüz hatlarıyla dikkat çekiyor. Uçuk fiyatlarla satılıyor, çocuklar deli gibi istiyor, aileler de sosyal medyanın etkisiyle çılgınca alıyor.
Peki nedir bu Labubu’nun hikâyesi?
Labubu, aslında Hong Kong merkezli bir tasarım markası olan Pop Mart’ın çıkardığı bir figür serisinin karakteri. Kısmen “kötü çocuk” imajıyla öne çıkan bu figür, sosyal medyada hızla yayıldı. Başta koleksiyon ürünü olarak tasarlansa da, kısa sürede bir “çocuk oyuncağı” gibi pazarlandı.
Sorun şu ki: Çocukların bilinçaltına korkutucu yüzleri “sevimli” gibi işlemek, sağlıklı bir yaklaşım değil. Uzmanlar, küçük yaşlarda böylesi çelişkili imgelerle karşılaşan çocukların kaygı, karanlık hayaller ya da korkular geliştirebileceğini söylüyor. Ayrıca ‘herkesin sahip olduğu’ algısı yüzünden çocuklar arasında yarış, kıyas ve tüketim baskısı da artıyor.
Veliler dikkat etmeli. Çocuğunun mutlu olması için alınan her şeyin faydalı olmadığını bilmek gerek. Bugün Labubu, yarın başka bir oyuncak... Ama sonuç değişmiyor: Çocuklarımız bilinçsiz tüketim furyasının ortasında savruluyor.
Bence artık ‘kim dur diyecek?’ diye beklemek yerine, biz ebeveynler dur demeliyiz.