34 No’lu Komite Meclis Üyesi ve Yaren Orman Ürünleri Genel Müdürü Sabri Tekli, Mersin’de sektörel sanayi sitelerine ihtiyaç duyulduğunun altını çizerek, “Apartman altında faaliyetlerini sürdüren atölyeler Mersin’e yakışmıyor. Belediyelerin uzlaşı içinde kentsel dönüşümü sağlayıp sektörel sanayi sitelerini birlikte planlamasını bekliyoruz” dedi.
Haber- Gizem Konucu
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 34 No’lu Ağaç ve Orman Ürünleri Meslek Komitesi Meclis Üyeleri Sabri Tekli ve Alpay Seyhan, son bir seneyi geride bırakırken sektörde yaşanan gelişmeleri değerlendirerek, sektörün gelişebilmesi adına sektörel sanayi sitelerinin kurulmasını istediklerini belirttiler. Meclis üyeleri, birçok konuyu ele alarak değerlendirmede bulunup, çözüm önerileri sunarken, pandeminin sektöre yansımalarını da değerlendirdiler. Hammadde arzının yetersizliğinden, sektörde sigortalama konusunda yaşanan sorunlara, kalifiye elaman bulmanın zorluğundan sektörel sanayi sitelerinin kurulması gerekliliğine kadar birçok konuyu ele alan meclis üyeleri, pandemide artan dış ticarete paralel ambalaja talebin de artması nedeniyle sektörel bir sıkıntı yaşanmadığına dikkat çekti. Ahşap atıklarının değerlendirilerek ekonomiye kazandırılması yönündeki çalışmalara ağırlık verilmesi gerekliliği hakkında da açıklamalarda bulundu. 34 No’lu Komite Meclis Üyesi ve Yaren Orman Ürünleri Genel Müdürü Sabri Tekli, pandemi döneminde diğer tüm sektörler gibi ahşap sektöründe de üretimin devam ettiğini belirterek, dış ticaretten inşaata kadar birçok sektöre hizmetin devam ettiğini dile getirdi. Tekli, üretimlerin devam etmesi için sektörel sanayi sitelerine ihtiyaç duyulduğunun altını çizerek, “Apartman altında faaliyetlerini sürdüren atölyeler Mersin’e yakışmıyor. Aslında Mersin’de arazi bolluğu var ama kullanım şekli hatalı olunca yer bulmak zorlaşıyor. Belediyelerin uzlaşı içinde kentsel dönüşümü sağlayıp sektörel sanayi sitelerini birlikte planlamasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı. Sektörel sanayi sitesi oluşturabilmek için fırsat kolladığını dile getiren Tekli, “Birçok sektörde olduğu gibi kerestecilerin de bir arada olmasından büyük kazanç elde edilecek. Sektörel sanayi için bu amaca uygun araziyi, yapıyı meslektaşlarıma kazandırabilirsem mesleğimde büyük bir başarı elde etmiş olacağım” dedi.
TEKLİ: “TALEP VAR, KALİFİYE ELEMAN YOK”
Pandemi sürecinde özellikle Avrupa’da üretimin durması nedeniyle iyi bir yılı geride bıraktıklarını belirten Tekli, pandemide Türkiye ve Mersin’de dış ticaretin hareketlendiğini dile getirdi.Dış ticarette ambalaj ve paket talebinin de arttığını söyleyen Tekli, “Talep artmasına rağmen kalifiye eleman bulma konusunda sıkıntı yaşamıyoruz. Bu nedenle taleplere yetişmekte zorlanıyoruz. Mesleki eğitimlere ağırlık verilmeli” şeklinde konuştu. Tehlikeli bir iş grubunda faaliyet gösterdiklerini hatırlatan Tekli, ağacın kesilmesinden son ürüne dönüşmesine kadar geçen sürecin tamamında donanımlı, eğitimli kişilerin çalışmasının önemli olduğunun altını çizdi. Tekli, sektörün sigorta konusunda da sıkıntı yaşadığını belirterek, “Sigorta konusunda halen bir uzlaşma yok. Sigortacılığın Türkiye’de tam olarak oturduğuna inanmıyorum. Sektörümüz riskli grupta gösterilip sigortadan muaf tutuluyor ama diğer taraftan kağıt fabrikaları ya da petrol şirketleri riskli görülmeyerek sigortalanıyor. Benim firmamın karşısında iki tane itfaiye olmasına rağmen ben daha sigorta kapsamı dışında tutuluyorum. Bunu anlamak mümkün değil” açıklamalarında bulundu.
SEYHAN: “ENDÜSTRİYEL ORMAN ALANLARININ OLUŞTURULMASI ÖNEMLİ”
Meclis Üyesi ve Seyhan Hızarcılık Genel Müdürü Alpay Seyhan da pandemide ambalaja talebin arttığını, bu yüzden de iyi bir yılı geride bıraktıklarını dile getirirken hammadde arzının talebi karşılamakta yetersiz kaldığını ifade etti. Fiyatların gün geçtikçe artığına dikkat çeken Seyhan, “Fiyatlar gün geçtikçe artıyor. Hammadde üretimi artarsa fiyatlar geriler ve ihracatta da daha rekabetçi oluruz. Taleplerin hızlanmasıyla son 3 ayda fiyatların yaklaşık yüzde 20 yükseldi. Türkiye’de orman alanları çok fazla. Kesim yapılacak alanlar artırılarak fiyatların geri çekilebileceğini düşünüyorum. Bunu söylerken elbette ormanlara zarar verilmesini talep etmiyoruz. Seyreltilmesi gereken yerler ve yaşlanan ağaçlar var. Bu bölümler daha çok değerlendirilebilir” dedi.
Özelleştirilmenin düşünülmesi halinde kendi ormanlarını yetiştirmeyi düşünen girişimciler bulunduğunu da sözlerine ekleyen Seyhan, sanayi için yetiştirilen endüstriyel ormanlar oluşturulmasının önemli olduğunu söyledi.
“İTHAL ENERJİYİ MİNİMİZE ETMELİYİZ”
Tüm dünyada atık malzemelerin geri kazandırılması anlamında çalışmalarının artığına değinen Seyhan, yenilenebilir enerjide ahşabın da yer almaya başladığını söyledi. Seyhan, “Ahşap atıkları palete dönüştürülerek yakıt malzemesi olarak kullanılabiliyor. Atığı tüketime hazırlayan sistemler kazanıyor. Mevcut durumda sanayide kullanılan doğalgazda bilindiği gibi dışa bağımlıyız. Geri dönüşüm malzemelerinin kullanılmasının, bu alanda yapılan üretimlerin artmasının dış bağımlılığı da azaltacağı bir gerçek. Enerji ithalatını ne kadar azaltabilirsek cari açığı kapatmamız için o kadar fırsat oluştururuz. Bölgemizde bu alandaki AR-GE çalışmaları hızla devam ediyor” şeklinde konuştu. Seyhan, “Biliyorsunuz artık hayat geri dönüşüme önem veriyor. Geri dönüşüm sistem içinde bu da atık ürünün alıp en iyi şekilde geriye çevirip kullanmak yapılacak bir sistem kurduk. Yaygınlaşması gerekiyor. Enerjiyi yurtdışından ithal ediyoruz. Enerji ithalatını ne kadar azaltabilirsek bu sistemlerle o kadar cari açığı kapatmak için bir fırsat olur hem sektöre faydamız olsun istedik hem de yenilenebilir enerjiyle hayata geçirmek istedik. Gün geçtikçe artırmak istiyoruz. Halkımız duyarlı şekilde bunu kullanırsa ne kadar fazla kullandırabilirsek o kadar az enerji sarf edip yurtdışından o kadar az elektrik ithal etmiş olacağız. İthal enerjiyi minimize etmeliyiz” dedi.
“ORMANI KORUMAK AYRI BİR VASIF İSTER”
Türkiye’nin en çok gelir elde ettiği mal varlığının orman sektörü olduğunu belirten Seyhan sözlerini şu şekilde tamamladı: “Atalardan gelme çok ciddi, detayı olan bir sektör. Odun da olur, mobilya da olur her vasıfta fiyatta bir karşılık bulur. Beşikten mezara kadar dedikleri ağaç kullanılıyor doğal bir ürün ve her yerde kullanılan bir malzeme. Sağlık ve yalıtım anlamında önemli bir malzeme. Keçinin ormana verdiği zararı da hepimiz biliyoruz. Ağacın tepesindeki ısırıkla ağacın büyümesini önlüyor. Ormanı korumak ayrı bir vasıf ister. Orman alanımız çok, yüzölçümüne göre arazinin ülkeler bazında Türkiye’de fazla olduğunu biliyoruz. Devlet arazisi fazla, orman alanlarında özelleştirilme düşünülse kendi ormanını yetiştirmeyi düşünen arkadaşlarımız var. En ağır kanun orman kanunu. Devlet ciddi anlamda koruyor. Seyreltmelerle ihaleye çıkmaya çalışıyorlar. Kesilmesi ile yetişmesi konusunda biz de çalışmalara her zaman katkı sunacak yapıdayız. Ciddi bir istihdam ortaya konuluyor. En küçüğümüzde 50 çalışan var. Tehlikeli bir iş ve sigortasız çalışılmaz. Hepimiz dolaylı ihracatçıyız. Malımızın ambalajlanması ve paketlenmesinde ciddi fonksiyonlar var. Bizden ürün kullanmadan malını yurtdışına gönderemez. Lojistik kadar önemli.”
|