Dt. Özcan: “Bizim için önemli olan halk sağlığı”

Tarih: 31 Mayıs 2021 Pazartesi 14:01

Haber- Harun Bor

Diş sağlığı hayatımızı her anlamda etkileyen önemli konulardan biridir. Güzel bir gülüş, sağlıklı dişler ve tabi ki sindirim sisteminin başlangıç noktası olması nedeniyle diş sağlığına dikkat edilmelidir. Teknolojinin gün geçtikçe gelişmesi ile diş sağlığının korunması ve uygulanan tedavi yöntemleri aynı seviyede gelişerek insan sağlığı açısından daha avantajlı durumlar yaratmıştır. Pandemi sürecinde diş sağlığının korunması ve farklı cerrahi müdahaleler gerektiren işlemlerin yapılamaması diş problemleri yaşayan kişilerin bir süre bu tedavilerini ertelemesi anlamına geldi. Geçen sürede pandemi kısıtlamaların gevşetilmesi sonrası özel diş kliniklerinin açık hale getirilmesiyle beraber diş problemleri yaşayan kişilerin ilk uğradığı yerler bu özel klinikler oldu. Mersin’de 21 yıldır diş hekimliği yapan Dt. Kutlay Özcan, diş sağlığının korunması için yapılması gerekenler, kliniklerinde uyguladıkları tedavi yöntemleri ve pandemi sürecinde diş hekimi olarak geçirdikleri süreci gazetemize anlattı.

“21 YILDIR KLİNİĞİMİZDE HALKIMIZA HİZMET VERİYORUZ”

Dt. Kutlay Özcan, kliniklerinde uyguladıkları tedavi yöntemlerinden bahsederek, “Eğitim hayatım Gülnar Dumlupınar Lisesi’nde daha sonra da Almanya Hamburg’da bir dönem eğitim hayatıma devam ettim. Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi mezunuyum. Mersin’de kendime ait bir polikliniğim var yaklaşık 21 yıldır Mersin’de aktif olarak ağız ve diş sağlığı tedavisi uygulamaktayım. Kliniğimiz de yaklaşık 21 yıldır halkımıza hizmet veriyor. Kliniğimizde hastalarımıza; klasik bir diş hekiminin yapması gereken tüm tedavileri yapıyoruz. Çocuk dişleri, dolgular, kanal tedavileri, protezler, basit ortorontik yani eğri dişlerin basit tedavileri yapılıyor. Farklı ön tanı ve teşhis tedavilerle beraber, implant, zirkon gibi her türlü tedaviyi yapıyoruz. Daha büyük operasyonlarda ise arkadaşla koordineli hareket ediyoruz” dedi.

“ESTETİK OLARAK EN DİKKAT ÇEKEN İNSANLAR GÜZEL DİŞLERİ OLANDIR”

Diş sağlığını korumanın öneminden bahseden Özcan, özellikle sindirim sisteminin başlangıç noktası olan dişlerin iyi korunamamasının uzun vadede farklı sorunlara yol açacağını belirterek, “Diş sağlığını korumak adına örnek verecek olursak Avrupa’da 6 ayda bir mecburen vatandaş diş hekimine kontrol için gitmeli, eğer bunu yapmazsa diş tedavi hakkını kaybetmiş oluyor ve paralı hizmet almış oluyor. Türkiye’de böyle bir sistem yok. Diş sağlığı denildiğinde her şey ağızdan başlar. Yiyip içemezseniz sağlıklı bir birey olamazsınız bu da dişlerden başlar. Diş denilince, fonksiyon, frosso ve estetik gelir. Bir dişinizin eksik olması ile konuşmanız da değişir ve farklı sesler oluşur. Estetik olarak da en dikkat çeken insanlar güzel dişleri olandır ve güzel bir gülüşü olandır. Fonksiyon ise yemek yemedir, yemeklerin dişler tarafından parçalanması ile mideye gitmesi demek daha sağlıklı olmanızı sağlar. Yani dişlerimiz sindirim sistemimizi ve yaşam kalitemizi etkiler. Dişler olmazsa mide asidi daha fazla salgılar ve ağır gıdaların parçalamak zorunda kalır ve bir süre sonra midede ülser, gastrit, mide yaraları ortaya çıkar. Ağız sağlığına bu yüzden önem vermemiz gerekir. Akşam uyumadan önce mutlaka dişlerimizi fırçalamamız gerekiyor ki gece tükürük ağızda tükürük azaldığı için çürükler daha aktif hale gelir. Bakteri plaklarının oluşturduğu mikroplar daha aktif hale gelir ve dişlerin çürüme ihtimali artar. Bunun için dişlerimizin düzenli fırçalanması gerekiyor. Ara yüzlerin temizlenmesi için diş ipi kullanmalıyız. Gargaralar ağız sağlığı için faydalı, sabah kahvaltıdan önce diş fırçalaması da ağızda ferah bir tat bırakacağı için sabah ve akşam fırçalamamız önemli” ifadelerini kullandı.

“EN DOĞRU DİŞ FIRÇALAMA TEKNİĞİ YUVARLAK BİÇİMDE OLANDIR”

Doğru diş macunu ve diş fırçası seçiminin de diş sağlığını korumaya yönelik önemli olduğunu vurgulayan Dt. Özcan, en iyi diş fırçalama tekniğinin yuvarlak bir biçimde yapılan teknik olduğunu kaydederek, “Dişleri doğru fırçalama yöntemlerinin de her diş macunu ve diş fırçasının kendine özgü ürünleri var. Pazarlamaya dönük diş macunları da olabiliyor. Kişinin ihtiyacına göre diş macunun içinde bulunan maddeler de değişiklik gösterebiliyor. Diş etlerinde kanamalar olan, soğuk ve sıcak içeceklere hassasiyeti bulunan ya da sigaradan kaynaklı dişlerde lekelerin ortaya çıkmasına yönelik farklı diş macunları var ve bu ihtiyaca göre değişebilir. Bu konuda bir hekime de danışılabilir, ya da kendi tercihine göre seçim yapabilir. Bir mercimek büyüklüğünde diş macununu diş fırçası üzerinde kullanmak yeterli. Diş fırçaları da yumuşak, orta ve sert olarak değişiyor ve açılarına göre. Bazen de pazarlamaya dönük farklı tercihler sunulur. Herkesin diş yapısı farklıdır ve kullanacağı diş fırçasının türü de değişebilir. Bizim tercihimiz daha çok orta sertlikte diş fırçalarının tercih edilmesidir. Diş fırçaları da ayda bir değiştirilmedir. Doğru fırçalama tekniklerine de dikkat etmek gerekir. En uygun teknik roll’dur. Ne sağdan sola, ne de yukardan aşağı doğru diş fırçalama doğru bir yöntem değildir. Roll,  yuvarlayarak dişlerin fırçalanma tekniğidir ve en doğrusudur. Bu durumda dişlerde aşınmalar da yaşanmaz” şeklinde konuştu.

“DİŞ HEKİMLERİ HASTALARINA DEĞER VERMELİ VE KAZANDIĞI PARAYI KLİNİĞİNE YATIRMALI”

Diş hekimlerinin kliniklerde kullandıkları cihazları teknolojik gelişmelere uygun olarak güncellemeleri gerektiğinin de altını çizen Özcan, bu durumun diş hekimlerinin hastalarına verdikleri değerle ilgili olduğunu sözlerine ekleyerek, “Biz diş hekimleri teknolojiyi çok iyi takip etmek durumundayız. Teknoloji bizler için de oldukça maliyetli. İlk zamanlar periaplikal filmler vardı, bir radyoloji cihazıydı bundan sonra panoromik, tomografi ve seferometri de geçen sürede diş hekimlerinin kullandığı aygıtlar oldu. Bütçe gerektirir, şimdi ise gülüş tasarımı denilen dijital ölçüm aleti var 500 bin liradan başlayan bir fiyatı bulunuyor. Bizler kazandığımızı kliniğimize yatırmak zorundayız, teknolojiden faydalanmalıyız.Abalgam dolgu kalması şimdi kompozit dolgular var. 1980’li yıllardan alklik metallerden oluşan protezler vardı renk atardı ve erirdi şimdi ise metal içermeyen zirkonyum porselenler var. Daha dayanıklı ve kaliteli. Artık tomografiye üç boyutlu filmler denilen cihazlar bulunuyor. Yeniliklerin her alanda olması gerekir. Bir diş hekimi hastasına değer vermeli, kazandığını kliniğine maddi olarak vermeli bu da hastasına verdiği değerle ilgilidir” dedi.

“PANDEMİDEN DOLAYI DİŞ TEDAVİLERİNİ YAPTIRMAYANLAR, DİŞ HEKİMLERİNDEN KORKMAYIN!”

Pandemi sürecinde özel kliniklerinde hasta almaya devam ettiklerini ifade eden Özcan, pandemi nedeniyle diş sorunlarını ihmal edenlerin diş kliniklerine gelmekten çekinmemeleri gerektiğini söyleyerek, “Pandemi sürecinde kısa bir sürede biter ve diye düşünüldü ancak 2 yıldr devam ediyor. Bizler de sağlıkçı olarak bu pandemi savaşında savaşmalıyız dedik. Sürecin uzayacağını gördükten sonra kliniğimi kapatmak yerine açmaya karar verdim. Bu pandemi bir savaş ise ben de savaşmalıyım dedim. Devlet hastanelerinde yer alan diş hekimleri arkadaşlarımız pandemi nedeniyle filyasyon ekiplerinde yer alınca diş tedavileri durmuş oldu sadece bir teşhis var. Bu şehirde 2 milyon insan yaşıyor ve büyük bir eksiklik söz konusuydu ve vatandaşlar da mecburen özel kliniklerde tedavi olmaya başladılar. Ben hemen her gün kliniğimi bu süreçte açtım ve vatandaşlara fiyat konusunda da yardımcı olmaya başladık. Her türlü tedavileri vermeye başladık, randevu ile hastlarımız geliyor ve HES kodu uygulaması ile içeriye alıyoruz. Oldukça steril bir ortam yarattık ve zaten diş klinikleri en güvenilir yer bu konuda. Bizler her zaman steril olmak zorundayız. Hastalar artık korkmadan geliyor. 6 ay boyunca diş tedavilerini ihmal edenler var. Diş sorunlarını ciddi olarak yaşayanlar korkuyor olsa da bu süreçten dolayı diş hekimlerinden korkmayın. Bizler hem kendimizi hem de vatandaşlarımızı koruyoruz” diye konuştu.

“HASTA POTANSİYELİMİZ PANDEMİDE ARTTI”

Halkı sağlığının kendileri için önemli olduğunun altını çizen Dt. Kutlay Özcan, pandemide hasta sayılarının da arttığını belirterek, “Devlet polikliniklerinde halen diş tedavileri pandemi nedeniyle yapılamıyor ancak biz özel klinikler açığız. Hasta potansiyelimiz pandemide arttı. Ancak daha çok diş çekimi, dolgu ve kanal tedavisinde oldu. Vatandaşlarımıza fiyat konusunda yardımcı olmaya çalışıyoruz. Mersin’de diğer hekim arkadaşlarımız da aynı hassasiyetle bu duruma yaklaşıyor. Hafta sonları acil bir vaka varsa kliniğimizi açmak zorunda kalıyoruz. Bizler tam kapanmada da açıktık. Sağlıkçı olduğumuz için hafta sonları da açığız. Bizim için önemli olan haklın sağlığı. Bu süreçte diş ağrılarının yaşanmaması önemli. Ağrı olunca yemek yiyemiyor insan ve bitap düşebiliyor. Psikolojik rahatsızlığa yol açabiliyor diş ağrıları. Diş ağrısı yaşayanlar yemeği çiğneyemeden hemen yutmaları da sorunlar çıkarabiliyor. Acil dediğimiz diş vakalarında diş çekimleri yapılmalı ve diğer hekim arkadaşlarımız da vatandaşlarımıza destek olmalı. Apseli ve çürük dişlerle gezmek doğru değildir” şeklinde konuştu.