Kabasakal: “Biyoenerji Yakım Tesisleri insanlarda solunum hastalıklarına yol açar”

Tarih: 7 Haziran 2021 Pazartesi 14:32

Haber- Sevcan Akgül

ÇEKSAM adına konuşma yapan ÇEKSAM Başkanı Avukat Semra Kabasakal, “Mersin ili Çamlıyayla İlçesi Sarıkavak Mahallesi 133 nolu parseide EFOR ŞEHIR PLANLAMA MIM. MÜH. MÜŞ. VE INS. Tic. LTD. STI. tarafından yapılması planlanan "Biyokütle Atık Yakma, Enerji, Elektrik ve Sıvı Gübre Üretim Tesisi" projesi ile ilgili olarak toplam kurulu gücü 3,120 MWm/2,940 MWe olan tesisin kurulması amacıyla hazırlanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar plant, 1 nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin ilgili hükümleri ve 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 9. Maddesi uyarınca Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 29.04.2021 tarihinde onaylanmış olup söz konusu imar planının müdürlüğünüzde askıya çıkarıldığı 05.05.2021 07.06.2021 tarihleri arasında muhtarlık ilan panosunda ilan edilerek mahalle sakinlerinin bilgisine sunulmuştur. Bahsi geçen ilandaki planlara itirazlarımızı aşağıda maddeler halinde sunuyoruz ve bu tesisin yapılmasını mahalle halkı olarak istemiyoruz” dedi.

“İNSANLARDA SOLUNUM HASTALIKLARINA SEBEP OLUYOR”

“Mersin İli Çamlıyayla İlçesi Sankavak Mahallesi 133 nolu parsel Çamlıyayla Belediyesi imar planı sınırları içerisinde kalmakta olup 1/1000 ölçekli onaylı imar planında belediye hizmet alanına isabet etmektedir. Bu nedenle belediye hizmet alanına isabet eden bu yerde böyle bir tesisin yapılması imar hukuku açısından uygun değildir” diyen Kabasakal, Biyoenerji Yakım Tesisleri kent havasında bulunan zehirli gazları ve formaldehitleri yaydıklarını ve bu yayma neticesinde de insanlarda solunum hastalıklarına yol açarken, çocuk sağlığı ve gelişimi için de olumsuz yönde etkili olduğunu belirtti.

Kabasakal, “Proje alanına 800 metre mesafe içerisinde kasap, manav, market gibi temel gıda ihtiyaçlarının bulunduğu dükkanlar ve yerli halk ile beraber yayla turizmi yapan kişilerin konutları bulunmaktadır. Orada yaşayan kişilerin sağlığı oldukça kötü etkilenerek, solunum yollarında hastalıkların oluşmasına sebebiyet vereceği aşikardır. Tesisin yapılacağı yerin hemen yakınlarında orman alanı sayılan yerler olup, planlanan projenin gerçekleştireceği alanın hemen yakınında devlet ormanı bulunmaktadır. Ayrıca plan alanının 100 metre yakınındaki parselde ceviz bahçesi ve zeytin ağaçları bulunmaktadır. Ormanın tesis olarak planlanan arsaya uzaklığı yaklaşık 70 metredir” şeklinde konuştu.

“İTİRAZ DİLEKÇELERİMİZİ MERSİN ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK İI MÜDÜRLÜĞÜNE VERDİK”

Kabasakal, tesisin yapılması planlanan yerlerin yakınında da ekili tarım arazilerinin olduğunu ve aktif tarımsal faaliyetlerin yürütüldüğünü ifade ederek, “Aynı şekilde güneyde bulunan komşu parseller de tarla niteliğinde olup tarımsal faaliyetler devam etmektedir. Tarımsal faaliyetlerin yanında aynı bölgede komşu parsellerde hayvancılık ve besicilik alanları bulunmaktadır. Bölgenin yayla turizmi olması sebebiyle tesisin yapılacağı alana yaklaşık 40 metre yakınlıkta restoran ve piknik alanları mevcuttur. Atıkların alınacağı işletmeler incelendiğinde işletmelerin yer aldığı Giden Mahallesi, Belçinar mahallesi, Sarıkoyak Mahallesi, Beylice Mahallesi, Topaklı Mahalleleri mevcut olup toplanan atıkların tesise ulaşımı sırasında ve ilçe genelinde gerek nakliye güzergahında ve gerekse tesisin işletilmesi sırasında aşırı pis koku problemi olacağından mahalle halkı olarak itiraz ediyor ve bu tesisin yapılmasını istemiyoruz. Tesisin yapılmaması hususundaki itiraz dilekçelerimizi Mersin Çevre ve Şehircilik İI Müdürlüğüne verdik. Bundan sonraki süreci gerek ÇEKSAM (Tarsus Çevre Koruma Kültür ve Sanat Merkezi Derneği) gerekse sivil toplum örgütleri ile birlikte takip edeceğiz ve bundan sonra da yasadan doğan haklarımızı kullanacağız” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

“KENTİMİZE YÖNELİK SALDIRILAR SON DERECE ACIMASIZ”

Kabasakal’ın ardından konuşma yapan Mersin Çevre ve Doğa Derneği Başkanı Sabahat Aslan, “Kentimize yönelik saldırılar son derece acımasız. Yaşam haklarımıza saldırlar kabul edilemeyecek derecede. Açıklaması yapılan biyokitle enerji santrali yerleşim yerine çok yakın, tarım alanlarına çok yakın, insanların orada yayla turizmi yapıyor. Bu santralde ana ham maddenin ne olacağını kimse bilmiyor. Bunu açıklamak gerekirse orda mevcut bulunan tavuk çiftliklerinde kullanılan altıları ham madde olarak kullanacaklar. Ana yakıt olarak tavuk gübresini kullanacaklar. Orada bilim ortada iken, bunlar o santraller yanarken yayacağı kötü kokular o bölgede yaşam mümkün olmayacak. Burada açığa çıkan zehirli gazlar insanları çok olumsuz etkileyecek. Toprağı, suyu, havayı kirletecektir. Orada yaşayan insanların sağlığı bozulacaktır. Biz de ÇEKSAM ile birlikte gerekli hukuki süreci başlatacağız. Dernek adına başvurumuzu yapacağız” ifadelerine yer verdi.