Deniz salyası nedeniyle balıkçıklar rotayı Akdeniz’e çevirdi
Tarih:
10 Haziran 2021 Perşembe 15:25
Marmara Denizi’nde yaşanan deniz salyası sorunu devam ediyor. Balığa olan talebin fazla olması tezgah fiyatlarına yansırken, Akdeniz’den Marmara’ya balık satışları arttı. Mersin Balık Pazarı esnaflarından Erkan Şimşek, “Marmara Denizi’nde yaşanan deniz salyası sorunundan sonra Akdeniz balıklarını yoğun bir talep oluştu. Kocaeli’den, İzmit’ten gelip peşin para ile balık alıp gidenler var. Geçen yaz sardalyanın kasasını 35 TL’den alırken şimdi 80 TL’ye alıyoruz. Bize ait olan sardalya şimdi Marmara Bölgesi’ne gidiyor. Marmara’daki bu sorun balık fiyatlarını arttırdı” dedi.
Haber- Harun Bor
Balık, hayatımızın vazgeçilmez gıdaların başında geliyor. Ülkemizin üç tarafının denizlerle çevrili olduğunu düşünüldüğünde balık popülasyonun da fazla olduğu bir gerçek. Son günlerde Marmara Denizi’nde yaşanan deniz salyası problemi, özellikle denizlerimize daha fazla sahip çıkma gerçeğini de gözler önüne sermeye devam ediyor. Marmara Denizi’ndeki bu sorun kuşkusuz balıkların ve diğer canlıların yaşamlarını da olumsuz etkiliyor. Marmara Bölgesi’nde yaşayan nüfus yoğunluğunun fazla olması balık tüketiminin de fazla olması demek. Hal böyle olunca Marmara’da yaşayan vatandaşların bu ihtiyacını karşılamak adına, müsilaj sorunu olmayan Akdeniz, Karadeniz ve Ege Denizi’ndeki balıklara bir talebi ortaya çıkardı. Mersin’de son zamanlarda özellikle Büyükşehir Belediye Meclisi’nde de tartışılan deniz salyası ve balık çiftliklerin sayıca artması konusu gündemdeki sıcaklığını da koruyor. Mersin Balık Pazarı esnafları Marmara Denizi’nde yaşanan deniz salyası sorununun tezgahlarda balık fiyatlarını arttırdığını iddia ediyor. Balıkçı esnaflarıMersin’de balık çiftlikleri sayısının daartmasının kendilerini olumsuz etkilediğini savunuyor.
Mersin Balıkçılar Derneği Başkan YardımcısıAdnan Polat, son günlerde tartışılan balık çiftliklerinin işlerini olumsuz etkilediğini iddia ediyor. Polat, balık çiftlikleri sahiplerinin balık fiyatlarını belirleyerek kendilerini zor durumda bırakıldığını söyleyerek, “20 yıldır balıkçılık yapıyoruz. Av yasağı var ve 15 Eylül’de bu yasak kalkacak, bundan dolayı tezgahlarda bolluk yok. Her yıl böyle olur. Şimdiki balıklar taze olmasına rağmen balık çeşitliliği az. Sardalya, çupra ve levrek gibi balıklarımız bol. Sardalya yasağı olmuyor ve halkın da en fazla rağbet ettiği bir balık fiyatı da 15 TL. Karides, kalamar ve dondurulmuş balıklar var. Mercan bu aylarda yine tezgahlarda yer alır.Çiftlik balıklarının fiyatları çok yüksek. Tekelleşmiş durumda ve balıkçılar bu durumda sıkıntı yaşıyor. Belli yerlerde toplanmış balık çiftlikleri sahipleri, kiralama ile balık çiftlikleri kiralayan ekonomik ve siyasi olarak güçlü insanlar. Mersin’de dahi bir balık çiftliğine engel olmak için ayaklandılar.Hem Akdeniz’i kullanın, hem balık üretin, Karadeniz ve Marmara’yı kullanıyorlar. İstedikleri gibi de fiyat belirliyorlar. Çiftlik balığı fiyatı şimdi deniz balığı fiyatını geçmiş durumda. İnsanlar bu balığı yiyemiyor. En ucuz çiftlik balığı çupra ve levreğin toptan fiyatı 40 TL’yi geçmiş durumda. Bunu kaç TL’ye satacağız? Dükkan kirası, eleman var. Çiftlik balığı şu anda büyük sıkıntı. 20 yıl önce daha güzel bakıldı ama şimdi balıkçılığı öldüren çiftlik balıklarının işletilmesidir” dedi.
“MARMARA DENİZİNDE YAŞANAN MÜSİLAJIN NEDENİ BALIK ÇİFTLİKLERİDİR”
Marmara Denizi’nde yaşanan deniz salyası konusuna da değinen Polat, bu sorunun nedenlerinden birinin balık çiftlikleri olduğunu savunarak, “Mersin’de balık çiftlikleri sayısı fazla ve üretilen balıklar da ihraç ediliyor. Bu halk balık üretiminden faydalanamıyor. Bu durum 80 milyon insana olumlu yansımıyor, çiftlik sahiplerinin cebine yansıyor. Fiyatlar neden yüksek? Bu durum dolar ve euro ile ilgili değil. Kur yüksek diye ya da düşük diye fiyatlar hep yüksek, değişen bir şey yok. Bunu artık bize yutturamıyorlar. Birçok neden var balık fiyatlarının artmasında ama balık çiftlikleri bunun en önemli nedeni. Orta seviyedeki halk balık alamıyor, balık çiftlikleri konusunda ciddi bir denetim yapılması gerekiyor. Balıkçılar, balık çiftliklerinden rahatsız, eğer bu çiftlikler kaldırılırsa biz rahatlarız. Bilim adamları açıklamıyor ama bu Marmara Denizi’nde yaşanan müsilajın nedeni bu balık çiftlikleridir. Doğal yem yerine kimyasal yem atılıyor, kafes atılıyor denize ve sürekli bu dar alanda denize kimyasal yem atılıyor ve hiç temizlenmiyor. Böyle olunca salya oluşuyor, bunu görmüyoruz ama bu kafesleri geri çekince bu salyalar ortaya çıkıyor. Salyada balık çiftliklerinin de bir etkisi var. Doğal bir ortamda salya olmazdı” diye konuştu.
Polat, deniz salyası sorunun Mersin’de balık fiyatlarını etkilediğini ve bunun tezgahlara olumsuz yansıdığını kaydederek, “Marmara Denizi’ndeki bu sorun tabi ki yansıması olacak. Bu sorundan önce Marmara’da çıkan balık oradaki halkın ihtiyacını karşılıyordu şimdi ise balık olmayınca Akdeniz’den, Karadeniz’den sağlanmaya çalışıldı. Müsilaj sorunundan önce sardalya kasa fiyatımızla şu anki kasa fiyatları arasında yüzde 60 fark var. 60 TL’ye aldığımız sardalya şimdi 90-100 TL arasında. Talep fazla ve bu sorun fiyatları da artıracak. Yıl boyu sardalya bol olduğu için fiyatı artmazdı ama şimdi sürekli artıyor. Sıcaklık da etkili ama kışın umarım böyle devam etmez. Diğer balık tezgahlarında da fiyatlar aynı. Akdeniz’de müsilaj sorunu olursa bu tam bir felaket olur. Her yerin beton olduğu yerde deniz kendi içinde barındırdığı maddeleri dışarı atar. Akdeniz sahillerinde kumsal oranı fazla olduğu için salyayı çeker ama Marmara’da betonlaşma olduğu için salya betona geri vurup dönüyor ve olduğu yerde kalıyor.Umarız ki burada aynı sorun yaşanmaz. Denizler de bir sorun var, fırtınanın da yazın fazla olmaması denizlerde duran atıkları temizlemiyor” şeklinde konuştu.
ŞİMŞEK: “DENİZ SALYASINDAN DOLAYI AKDENİZ BALIKLARINA TALEP VAR”
Mersin Balık Pazarı esnaflarından Erkan Şimşek de Marmara Denizi’nde ortaya çıkan deniz salyasının balık fiyatlarını artırdığını ifade ederek, “30 yıldır esnaflık yapıyorum ve Mersin halkına da bu hizmeti verdiğimiz için büyük gurur duyuyorum. Normal balık sezonu kapalı av yasağı olduğu için ama uluslararası sular açık. 12 mil dışı çalışıyor büyük kayıklar. Marmara Denizi’nde yaşanan deniz salyası sorunu Akdeniz balıklarını yoğun bir talep var. Kocaeli’den İzmit’ten gelip peşin para ile balık alıp gidenler var. Geçen yaz biz sardalyanın kasasını 35 TL’den alırken şimdi 80 TL’ye alıyoruz. Bize ait olan sardalya şimdi Marmara Bölgesi’ne gidiyor. Marmara’daki bu sorun balık fiyatlarını arttırdı. Biz 22 TL’ye gümüş balığı alırken şimdi ise toptan fiyatı 45 TL. Mercan’ın fiyatı da 35 TL. Bu durum devam ederse Mersin halkı balık yiyemeyecek, bulamayacak. Bunu fırsat bulanlar var. Balık çiftlikleri de fiyatları artırıyor” dedi.
Şimşek, deniz salyasının balık tüketenleri tedirgin ettiğini söyleyerek, “ Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj sorunu Akdeniz’de yaşanırsa, insanlar artık balık yiyemez. Yazın sardalyanın kasasını 80 TL’ye alıyorsak demek ki kışın 150 TL’ye almış olacağız. Sardalya bolluğu var ama havalar değişirse bizlere de vatandaşa da olumsuz yansır.Bilinçli insanlar bu müsilaj sorununu soruyor. Vatandaşlar bu deniz salyası sorunu konusunda tedirgin. Akdeniz’de balık tüketimi fazla ve hem Türkiye içine hem de yurtdışına balık ihraç ediliyor. Balık konusunda çok önemli bir bölge. İnsanlar düşünceli çünkü eskisi gibi balık tüketemeyeceğini söylüyor.Deniz balığı yok şimdi ama mecburen çiftlik balığı satmak zorundayız” diye konuştu.
“BALIK ÜZERİNDE BÜYÜK BİR OYUN OYNANIYOR”
Şimşek, balık fiyatlarının sürekli değiştiğini ve bu durumun daha fazla denetlenmesi gerektiğini belirterek, “Balık yemek artık lüks bir tüketim oldu. Yaz sezonunda balık fiyatları hemen belli olmaz, sebebi de balıkların Akdeniz’den Lübnan’a, İtalya’ya, İspanya’ya ihraç edilmesi. Barbunya, lagos,karides, kalamar gidiyor. Yazın fiyatlarına bağlı olarak bizim tezgahlara fiyat olarak yansıyor. Dolar ve euro olarak satışı yapılıyor, böyle olunca burada vatandaş da balık tüketmekte zorlanıyor. Bu durumun bir an önce düzelmesi gerekir. Aşırı anlamda balık üzerinde bir oyun oynanıyor. Bu dolar, altın ve euro’da oynanmıyor. Bu durumda İçişleri Bakanlığı bunu halletmek için bir müfettiş görevlendirmeli, balık sektöründeki herkesi denetlemesi gerekiyor. 10 TL’ye aldığım balığı 15 TL’ye satıyorum ama bir başka gün fiyatını değiştirebilirim, bunu olmaması için denetim şart. Balık sağlıktır ama bu durumun denetimi fazla olmalı” ifadelerini kullandı.
“SİLİFKE’DE HALK BALIK ÇİFTLİKLERİNE KARŞI ÇIKMIŞTI”
Balık çiftlikleri konusunda da konuşan Erkan Şimşek, Mersin’de bulunan balık çiftliklerinin kaldırılacağını söyleyerek, “Gelen müşteriler de balık fiyatlarının değiştiğini görünce şaşırıyor. Geçen yıl gümüş balığını 35 TL’ye aldığı balığı 50 TL’ye alınca bizlerden kaynaklı olduğunu sanıyor. Ancak bu durum toptancılardan kaynaklı. Perakendecinin aldığı ve sattığı balık belli ama toptancı ton üzerinde para kazanıyor. Biz de ise bu imkan yok. Müşteri geliyor buraya benim tezgahımın dolu olması gerekir.Balık çiftlikleri konusunda özellikle Silifke civarında bulunan bu çiftliklere oranın sakinleri karşı çıktılar. Çoğunluğu balık çiftliklerini kaldıracak. Dalyanlar şahsın olduğu için yasal bir şey yapılmıyor ama devlete ait olan yerlere insanlar karşı çıktı. Çiftlik balığı ve toprak balığının yetişmesi farklı oluyor. Tüm bu sorunlara baktığımızda öğle vakti olmasına rağmen çok da istediğimiz gibi işler iyi değil. Elemanlar çalışıyor, giderlerimiz var. Mersin’de emekli birçok kişi balık satıyor, tablacı dediğimiz devlete vergi vermeyen, yasal olmadığı halde balık satanlar da var. Bu durum sağlıksız” dedi.
POLAT: “MARMARA DENİZİ’NDEKİ SORUN AKDENİZ’DE YOK, DENİZİMİZ TEMİZ”
Mersin Balık Pazarı esnaflarından Mahmut Polat ise, deniz salyası sorunun Mersin’de tezgahları olumsuz etkilemediğini ancak işlerinin yaz sezonundan kaynaklı olarak düşük olduğunu dile getirerek, “Marmara Denizi’nde yaşanan sorun açıkladıklarına göre zararsız bir durum, balığa zarar vermiyor ama balığın yaşamasını zorluyor bunu duyduk. Bu durum şimdi bizlerde bir sorun yok Akdeniz temiz şimdi. Tezgahımızda Akdeniz balıkları var, çünkü av yasağı var, burada ağcılık serbest, ağcılık kendi denizimizde Akdeniz’de yakalanan balığı burada satıyoruz. Balığın tonajlı gelmesi gerekiyor şimdi ama yok yasak olduğu için. Biz burada günlük olarak tuttuğumuz taze balık satışı yapıyoruz. Marmara’dan balık bize gelmiyor satış için. Burada; sardalya, kefal, çupra bulunuyor. Sardalya 15 TL, levrek ve çupra 40 TL, mercan 20 TL, sazan 15 TL. Bir değişiklik yok fiyatlarda. Balığımız temiz buradan çıkıyor. Marmara Denizi’nde tutulan balıklar da temiz. Bir zararı yok ama denize zararı var, böyle duyduk.Yaz sezonu olduğu için işlerimizde pek talep yok, işlerimizde yüzde 50 az. Yazın hava sıcak olduğu için böyle olur. Meyve fiyatları ucuz olduğu için vatandaşlar balık yerine daha hafif gıdalar tüketiyor. Ayda dört kez balık yiyen kişi bunu bire düşürdü” ifadelerini kullandı.