Yılmaz: “Biyokütle Atık Yakma Enerji Tesis’i koronavirüsten daha zararlı”




Tarih: 28 Haziran 2021 Pazartesi 14:29


Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) ve Tarsus Çevre Koruma Kültür ve Sanat Merkezi Derneği (ÇEKSAM) Sarıkavak Mahallesi’nde yapımı planlanan biyokütle santrali ile ilgili basın açıklaması gerçekleştirirken, burada konuşma yapan mahalle sakinlerinden İrfan Yılmaz ise bu tesisin koronavirüsten daha fazla zararlı olduğunu dile getirdi.

Haber- Harun Bor

Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) ve Tarsus Çevre Koruma Kültür ve Sanat Merkezi Derneği  (ÇEKSAM) Sarıkavak mahallelisi sakinleri ile birlikte Sarıkavak'ta yapımı planlanan biyokütle santrali ile ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklaması öncesinde konuşma gerçekleştiren MERÇED Başkanı Sabahat Aslan, bu tesise neden karşı olduklarını açıkladı. Aslan, “Kentimize yönelik saldırılar her geçen gün artmakta. Çamlıyayla’ya bağlı Sarıkavak Mahallesi’nde yapımı planlanan Sarıkavak Biyokütle Santraline karşıtlığımızı ifade etmek için buradayız. Neden karşıyız? Çünkü turizm yaylasının ortasında günde 100 ton tavuk altlığı ve tavuk gübresi yakacak bir santral kurma planı var. Ayrıca bu santralde o bölgeden çıkacak, tarımdan ve ağaç atıklarından çıkacak atıkları yakan ayrı bir ünite de olacak” şeklinde konuştu.

 

ASLAN: “BÖLGE YAŞANMAZ HALE GELECEK”

Kurulacak tesisle birlikte bölgenin yaşanmaz bir hale geleceğini öne süren Aslan, “Neden yaşanmaz hale gelecek? Günde 100 ton tavuk altlığı yakan bir tesisin yayacağı kötü kokular, zehirli gazla o bölgenin yaşanmaz bir hale gelmesine neden olacak. Su kullanımı da çok yaygın olacak. O bölgenin yeraltı sularını kullanacaklar. Zaten su krizi ile karşı karşıyayız. Bu durum da o bölgelerde tarıma, yayla turizmine ve insan sağlığına çok ciddi zararları vereceği açıktır. Bu nedenle biz MERÇED ve ÇEKSAN olmak üzere, mahalle ve bölge halkı ile birlikte karşıtlığımızı belli etmek için buradayız” ifadelerini kullandı.

 

KABASAKAL: “ZEHİRLİ GAZLAR İNSAN SAĞLIĞINI OLUMSUZ ETKİLER”

İki dernek adına basın açıklamasını yapan avukat Semra Kabasakal ise, “Söz konusu parsel Çamlıyayla Belediyesi imar plan ısınırları içerisinde kalmakta olup 1/1000 ölçekli onaylı imar planında konut ve tarım alanına isabet etmektedir. Bu nedenle konut ve tarım alanına isabet eden bu yerde böyle bir tesisin yapılması öncelikle Biyokütle Atık Yakma Enerji Tesisleri; bacadan çıkan zehirli gazları ve formaldehitleri, kentin havasına yayarlar. Bu yayma neticesinde insanlarda solunum hastalıklarına yol açtığı gibi aynı zamanda çocuk sağlığı ve gelişimi üzerinde de olumsuz etkilileri vardır. Proje alanına 800 metre mesafe içerisinde kasap, manav, market gibi temel gıda ihtiyaçlarının bulunduğu dükkanlar ve yerli halk ile beraber yayla turizmi yapan kişilerin konutları bulunmaktadır” dedi.

 

“YERALTI SULARININ KULLANILACAĞI YÖNÜNDE KUŞKULARIMIZ VARDIR”

Ayrıca tesisin yapılacağı yerin hemen yakınlarında orman alanı sayılan yerler olduğunu belirten Kabasakal, “Planlanan projenin gerçekleştireceği alanın hemen yakınında 70 metre mesafede devlet ormanı ve100 metre yakınındaki parselde ceviz bahçesi ve zeytin ağaçları bulunmaktadır. Tesis yapılacak alana komşu parsellerde ekili tarım arazileri mevcut olup aktif tarımsal faaliyetler sürdürülmektedir. Bu tesiste kullanılacak suyun tankerlerle taşınacağı ve saatte yaklaşık 750 litre su kullanılacağı belirtilmektedir. Tesisin yapılması planlanan alanda yeraltı sularının olmadığından bahsedilse de, tam tersine yeraltı sularının bulunduğu ve bu suları kullanacakları hususunda kuşkularımız bulunmaktadır. Proje alanına 800 metre mesafe içerisinde kasap, manav, market gibi temel gıda ihtiyaçlarının bulunduğu dükkanlar ve yerli halk ile beraber yayla turizmi yapan kişilerin konutları bulunmaktadır. Temel gıda ihtiyaç alanları ve yaşam alanlarına yakın olması nedeniyle gıda ürün alışverişi yapan ve orada yaşayan kişilerin sağlığı oldukça kötü etkilenerek, solunum yollarında hastalıkların oluşmasına sebebiyet vereceği aşikardır” şeklinde konuştu.

 

“BU TESİS KOMŞU PARSELLERİ DE ETKİLEYECEKTİR”

Kabasakal, ayrıca tesis yapılacak alana komşu parsellerde ekili tarım arazileri mevcut olduğunu ve bu alanlarda tarımsal faaliyetler sürdürülmekte olduğunu sözlerine ekleyerek, “Aynı şekilde güneyde bulunan komşu parseller de tarla niteliğinde olup tarımsal faaliyetler devam etmektedir. Tarımsal faaliyetlerin yanında aynı bölgede komşu parsellerde hayvancılık ve besicilik alanları bulunmaktadır. Bölgenin yayla turizmi olması sebebiyle tesisin yapılacağı alana yaklaşık 40 metre yakınlıkta restoran ve piknik alanları mevcuttur.  Atıkların alınacağı işletmeler incelendiğinde işletmelerin yer aldığı Giden Mahallesi, Belçınar Mahallesi, Sarıkoyak Mahallesi, Beylice Mahallesi, Topaklı Mahalleleri mevcut olup toplanan atıkların tesise ulaşımı ve yakılması sırasında Çamlıyayla ilçe genelinde gerek nakliye güzergahında ve gerekse tesisin işletilmesi sırasında aşırı pis koku problemi olacağından mahalle halkı olarak itiraz ediyor ve bu tesisin yapılmasını istemiyoruz” diye konuştu.

 

“TESİSE KARŞI İTİRAZ DİLEKÇEMİZİ VERDİK”

Tesisin yapılmaması ile ilgili itiraz dilekçelerini Mersin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne verdiklerini de belirten Kabasakal, “Ancak henüz proje onaylanmadan 25.06.2021 tarihinde deneme faaliyetine geçen tesisten çıkan zehirli baca gazı, tüm mahalleyi dumana boğmuş ve kokudan mahallede durulamaz hale gelmiştir. Kesinlikle Bu biyokütle atık yakma enerji santralinin yapılmasını istemiyoruz.  Bundan sonraki süreci gerek ÇEKSAM (Tarsus Çevre Koruma Kültür ve Sanat Merkezi Derneği) gerek(MERÇED) Mersin Çevre ve Doğa Derneği ve gerek Mahalle halkı ve muhtarları ile gerekse sivil toplum örgütleri ile birlikte takip edeceğiz ve bundan sonra da yasadan doğan haklarımızı kullanacağız” diyerek basın açıklamasını sonlandırdı.

 

GÜNGÖR: “YERLEŞİM ALANI İÇERİSİNE YAPILMASINA KARŞIYIZ”

Basın açıklamasından sonra mahalle halkından söz alan kişiler de tesise karşı olduklarının altını çizdi. Mahalle sakinlerinden Metin Kaya, “Sizlerin de dile getirdiği gibi, biz de bölge halkı olarak karşı olduğumuzu belirtiyoruz. Ben şahsım olarak metropolden köye dönen biriyim. Benim gibi bölgede arkadaşlarımız var. Köyümüz, mahallemizle ilgili hayallerimiz var. Bölge, Mersin’in gözde bir yayla turizmi olan bir gölgesidir. Bu enerji tesisinin buraya yapılmasını istemiyoruz. Tavrımızı ortaya koymaya geldik ve herkesin desteğini bekliyoruz” ifadelerini kullandı. Başka bir mahalle sakini İrfan Yılmaz ise yıllardır bu mahallede oturduğunu söyleyerek, “Bu tesisin köyümüze zarar vereceğini, koronavirüsten daha fazla olumsuz etkileyeceğini sizlere bildiririm. İtiraz ediyoruz” dedi. Mukadder Güngör ise, “Sarıkavak’ta doğmuş, büyümüş, 30 yıl devlet hizmeti verdikten sonra tekrar köyüme dönmüş biriyim. Köyümüzde böyle bir tesisin yapılması, çocukluğumuzun geçtiği bir yerde, bölgede, hala tarım işlerinin devam ettiği bir yerde ve Çamlıyayla bölgesinin yayla turizmine açık bir yer olduğu için de bu bölgede kazma vuracak bir yer dahi kalmadı. Yapılaşmaya açılacak yer kalmadı. Bu tesisin Sarıkavak yayla turizmini bitireceğini düşündüğümüz, öyle olacağını bildiğimiz için karşı olduğumuzu göstermeye geldik. Bunun mücadelesini veriyoruz. Bu kişisel çıkarla alakalı bir şey değil. Yarın bizim çocuklarımız da orada büyüyecek. Yerleşim bölgesi burası. Yerleşim alanı içerisine yapılmasına karşıyız” ifadelerine yer verdi.

 


Etiket: merçed, çeksam, sabahataslan, biyokütle, sarıkavak


Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  GAZETEMİZ
 
 
  BASIN İLAN
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 

Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinhakimiyet.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. mersinhakimiyet.com basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA