Doktor egosu hastayı canından ediyordu

Tarih: 1 Temmuz 2021 Perşembe 16:54

Haber - Behzat Özgür Beyazlar

İddiaya göre olay, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yaşandı. Hastaneye 2 kilometre uzaklıkta oturan bir vatandaş evinde rahatsızlanınca yakınları tarafından ticari taksi ile hastaneye götürüldü. Hastaneye girişte kalp krizi belirtisi olduğu belirtilen hasta yakınına hastane görevlileri tarafından sıraya girmesi istendi. Durumun aciliyetini anlatan hasta yakını hastayı acil servis bölümüne aldırdıktan sonra hastanın kritik alan bölümüne girişi yapıldı. Hastanın yatışı yapıldıktan sonra yapılan muayene sonrasında röntgen, EKG ve kan tahlillerinin ardından 8 saat müşahede altında kalacağı belirtildi. Hastanın yemek veya su ihtiyacı konusunda doktorlardan bilgi almak için kritik alan bölümüne giren hasta yakını hastanın bağlı olduğu cihazda alarm öttüğünü ve sarı ışığın yanıp söndüğünü görünce görevlilere bilgi verdi. Sağlık çalışanlarının müdahale ettiği olay sonrası aynı şey tekrar yaşanınca hasta yakını doktorun gelmesini istedi. İddiaya göre kritik alanda bulunan bir odadan uykulu bir şekilde çıkan doktor hasta yakınının odadan çıkarılması talimatını verdi. Hastanenin özel güvenlik görevlileri tarafından hastane dışına çıkartılan hasta yakını, 8 saat müşahede süresinin dolmasını beklerken bir şok daha yaşadı. Görevlilerden hastanın durumuyla ilgili bilgi almaya çalışan hasta yakını, hastanın 8 saatten fazla kalacağını ve hastayla ilgili bilgi verilmeyeceği bilgisini aldı. Hastane yönetimine ulaşıp yardım isteyen hasta yakını yaşananları şu şekilde anlattı: “Hastaneye acil bölümünden giriş yaptık. Acil girişinde ayakta bile duramayan annem için sıraya geçmesi gerektiğini söylediler. Ben o telaşla 'kalbiyle ilgili bir sıkıntı var, doktor çağırın' diye bağırdığım için içerideki güvenlik bizi kritik alan kısmına yönlendirdi. Burası ise tam bir fiyaskoydu" dedi.

"HASTANEDE EKG CİHAZLARI ÇALIŞMIYORDU"

Hastanenin acilinde, kritik alan kısmında bulunan EKG cihazlarının bozuk olduğunu öne süren hasta yakını, "Annemi kritik alan kısmına yürüyerek götürdüm ve bu alanda boş yatak yoktu. En son biri yardım etsin dediğimde oradan bir hemşir ve hemşire önce tekerlekli sandalye verdi bize. Sonrasında da iç kısımında yatak olmadığı için yanda bulunan küçük odaya aldılar. Burada EKG çekeceklerini söylediler. Yaklaşık 10, 15 dakika sonra kapıyı açtılar, içeri girdim. Annem cihazın bozuk olduğunu o yüzden başka cihaz almaya gittiklerini söyledi bana. Koskoca hastanenin kritik bölümünde EKG cihazları çalışmıyordu. Bir cihaz, bütün hastalara yetişmeye çalışıyordu resmen" ifadelerini kullandı.

"KRİTİK ALANDA ANNEME MÜDAHALE EDECEK DOKTOR BULAMADIK"

Hasta yakını yataklar boşaldıktan sonra, hastasını kritik alandaki yataklara aldıklarını ve burada doktorların kendisine EKG sonuçlarında bir sıkıntı olmadığını, belli aralıklarla kan tahlili yapıp durumu kontrol edeceklerini söylediğini belirtti. Bunun üzerine kritik alanda durulmasının yasak olmasından kaynaklı dışarı çıktığını ifade eden hasta yakını, belli aralıklarla röntgen, EKO, EKG çekimleri yapılmaya devam ettiğini ifade etti. Birkaç saat sonra yeniden annesini görmek için kritik alana geldiğini belirten hasta yakını, "İçeri girdiğimde kritik alan kısmında bir sakinlik vardı. Ben de annemin yanında biraz durup, durumu hakkında doktorundan bilgi almak istedim. Bu sırada nabız ölçüm cihazından bir hareketlenme oldu. Normalde 59, 55 arası olan nabızı bir anda 38'e düştü, bir dakika sonra yeniden 55'e çıktı. Birkaç dakika sonra nabız göstergesi yeniden 32'ye düştü ve cihazda sarı ışık yanmaya başladı. Ben de oradan birisine seslendim ve stayjer olduğunu düşündüğüm çok genç birisi anneme müdahele etti. Bu müdahele sırasında da annemin nabzı yine bu şekilde indi çıktı. Ve bunlar olurken etrafta bir tane doktor yoktu. Bahsettiğim süre 15-20 dakika. Bunlar olurken doktor sorduğumda oradakiler, biz doktor değiliz hemşir veya hemşireyiz dedikten sonra gidiyorlardı. En son bir kadın doktor geldi. Ne olduğunu söyledi. Ben de panik halinde, 20 dakikadır burada beklediğimizi, doktorların olmadığını ve annemin nabzının bu şekilde düştüğünü söyledim. Asıl sıkıntı tam burada başladı zaten. Doktor anneme müdahele eden kişiye, 'Nabzı en düşük kaçta gördün?' diye sorduğunda, müdahele eden kişi 'Hocam ben en düşük 55'i gördüm dedi.' Bu şekilde cevap verince. 'Ne 55'i, 30'lara düştüğü için müdahele etmedin mi?' diye kendisine soru yönelttiğimde ise 'Yok vallahi görmedim' dedi" şeklinde konuştu.

"CİHAZLAR BOZUK, DOKTORLAR İLGİSİZ"

Annesine müdahele eden kişinin, annesine müdahele etme sebebinin nabız düşüklüğü olmasına rağmen böyle bir şey görmediğini ifade ederek yalan söylediğini iddia eden hasta yakını, "Sonrasında güvenliği çağırdılar. Beni dışarı çıkardılar, yeniden annemi görmek istediğimde de 'Doktorun talimatı var, sizi içeri alamayız' cevabını aldım güvenlikten. Sebebi ise içeride doktora '20 dakikadır anneme neden müdahele etmediniz' demem oldu. Oradaki kadın doktor, annemle ilgilenen ve bu süreçte hiçbir şekilde müdahelede bulunmayan Sabri ismindeki doktora, benim olay çıkardığımı söylemesi üzerine, ben annemi görmeye gidemedim içeri. Normalde 8 saat müşahede altında tutulacak olan annem için bu olaydan sonra bir anda sabaha kadar burada kalacak dediler bana. Ve bunu söyleyen doktor değil, güvenlik oldu. Daha sonrasında ise konuyu yetkililere anlatacağımı, hastane yetkilisiyle görüşmek istediğimi söylememin ardından annemi acele bir şekilde taburcu ederek dışarı çıkardılar. Tamam çok şükür annemin sağlık durumu şu an yerinde. Bir sıkıntısı yok. Ama acil kritik bölümündeki bir hastaya 20 dakika bir doktorun müdahele etmemesi bir insanlık suçudur. Orada daha büyük, daha ciddi hastalar geldiği zaman da müdahelede böyle gecikirse insanların canları yanacak. Sırf doktora '20 dakikadır neden müdahele edilmiyor' dedim diye, anneme yapılanları, hastanedeki bozuk cihazları, işini sevmeyen hemşir, hemşire ve doktorları kınıyorum. Sağlığımız kimlere emanet?" diyerek sitemde bulundu.