Mersin’in Silifke ilçesinde, doktorların "uzun yaşamaz ölür" dediği, halk arasında balık pulu hastalığı olarak bilinen nadir görülen bir deri hastalığı olan iktiyozis hastası 3 yaşındaki Azerbaycanlı Rehime Ceyhun, 45 gündür uygulanan tedaviyle iyileşmeye başladı.
Baba Dadaşof Ceyhun (36) kızını doğuştan iktiyozis hastası olarak dünyaya geldiğini, Azerbaycan’daki doktorların fazla yaşamaz teşhisi koyduklarını, yine de ümidini yitirmediğini İran ve Rusya’ya doktora götürdüğünü, oradan da bir netice alamadığını anlattı. Dadaşof Ceyhun, Amerika, Fransa ve İngiltere’den de yakınları aracılığı ile doktorlardan bilgiler aldığını ancak bir fayda göremediğini belirtti. En son internette Tuncer Gültang’ın iktiyozis hastalığı ile paylaşımlarını gören Dadaşof Ceyhun Gültang’la irtibata geçtikten sonra Silifke’ye geldiğini söyledi. 45 gün uygulanan çalışmalarla kızının iyileşmeye başladığını belirten baba Dadaşof Ceyhun, Azerbaycan’a mutlu bir şekilde döneceğini söyledi. Ceyhun, “Bu hastalığın adını bilmiyorduk. Doktora götürdük, doktorlar iktiyozis hastalığı teşhisini koydu. Nadir görülen bir hastalık dediler. Sonra İran’a, Rusya, Amerika, Fransa ve İngiltere’den de bilgiler aldım. Dediler bu hastalık sağlam bir hastalık değil, Tuncer beyi internette ararken buldum. Azerbaycan’dan Silifke’ye geldim. 45 gündür buradayım. İnanmadım çocuğumun iyileşeceğine. Azerbaycan’a geri döneceğim. Kızımın saçlarını tarayabiliyorum. Koltuk altında nemlenme başladı. Yüzünde pullanma kalmadı. Azerbaycan’da bana doktorlar hastalık geçmez demişlerdi. Yüzde biri yaşar demişlerdi. Şimdi mutluyum” dedi. Doktorların vermiş olduğu kremler ve ilaçlarla birlikte yaptıkları çalışmalarla iktiyozis hastası 3 yaşındaki Rehime Ceyhun’un giderek iyileştiğini belirten Tuncer Gültang, “İktiyozis hastalığı bir gen hastalığı değildir. Bunu kesinlikle belirtelim. Tedavisi olmayan hiçbir hastalık yoktur. Yeter ki bilim insanları gönül insanı olsunlar. Gönül insanı olmazsa insanlara fayda yerine zarar verir. Biz elimizden geldiğince gücümüz yettiğince bütün arkadaşlarımızla birlikte bu hastalığa yardımcı olmaya gayret gösterdik. 45 günlük tedavide esas önemli olan burasının havasının neminin ayrı bir özelliği var. Deniz buharı güzel, sıcak güzel. Kremler kullanıldı. Özel sabun yapıldı. Yosundan maske yapıldı. Yosun yağı ile losyon yapıldı. Kabuklar yumuşatıldı. Zaman zaman buhar odasında kaldı” dedi. (İHA)
|