Seçer: “Bu iş oturmakla olmaz, bu şekilde Mersin’i kalkındıramayız”

Tarih: 18 Ekim 2021 Pazartesi 17:30

Haber- Sevcan Akgül

Mersin Büyükşehir Belediyesi ekim ayı 2. Birleşimi Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında gerçekleşen meclis açılış ve yoklamanın ardından bir önceki tutanak özetleri görüşüldü, gündem dışı konuşmalar gerçekleşti. Seçer, Mersin’in gelişmesi için yapılacak yatırımlarla ilgili Ankara’ya gidip, projelerin peşine düşülmesi gerektiğini söyledi. Seçer, aynı zamanda ana konyetner limanının Mersin için önemli olduğunu belirterek “Ana konteyner limanı fiziksel anlamda yer seçimi 2017 yılında revize edilen Adana-Mersin çevre düzeninde belirlenmiştir. Bizim de şu anda üzerinde tartıştığımız 10’uncu Kalkınma Planı’nda Mersin’de olacağı belirtilen ancak 11’inci kalkınma planında Doğu Akdeniz diye değiştirilen ama bizim Mersin’de yapılacağını beklediğimiz ana konteyner limanı 2017 yılında revize edilen Adana-Mersin çevre düzeni planında yerini belirlemişiz. Daha sonra bu bölge özel endüstri bölgesi olarak ilan edildi. Akabesinde de polipropilen tesisi kurulması amaçlı ÇED raporu hazırlandı. Polipropilen tesisinin ÇED raporunu mahkeme kararıyla iptal edildiği bilinmektedir. Belediyemiz dava açtı, odalar, STK’lar müdahil olarak katıldı. Mahkemeden ÇED raporu iptal edildi. Daha sonra söz konusu bölge Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 15 Eylül 2021 tarihinde Özel Güvenlik Bölgesi olarak ilan edildi. Bu durum sonrasında söz konusu bölge 1/100.000’lik ölçekli çevre düzeni planında hem özel endüstri bölgesi hem de özel askeri bölgesi haline getirildi. Yani üzerinde şu anda iki karar var. 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında askeri yasak ve güvenlik bölgesi ilan edilmesi ardından planın askı süreci tamamlanmıştır. Ancak söz konusu işleme Büyükşehir Belediyesi olarak itirazımızı yaptık. Özel endüstri bölgesinin onaylanan planlarına ve yer seçimine karşı açılan davalar devam ederken bu değişikliğin amacının ne olduğunu sorunun cevabını Mersin kamuoyu merak etmektedir.

Söz konusu bölge yaklaşık olarak 1 milyon 92 bin 551 metrekarelik bir alanı kapsıyor. Bunun 400 dekar alanı bu tesisi kuracak firmaya şartlı olarak hazine tarafından tahsisi yapılmış, polipropilen tesisi yapılmak üzere. Bölgenin özel endüstri bölgesi ilan edilmemesi durumunda bu alan ana konteyner kara sahasını oluşturacak. Bizim istediğimiz ana konteynır limanın kara sahasını oluşturacak alanı olacak ve biz Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak o bölgede 2’inci etap 5 bin Nazım Plan çalışmalarında bu alanı da içerimize alıp, düzenleme yapacağız. Biz bu düzenlemeleri yaparken, yapacağımız işlemleri de imar tekniğine uygun yapacağız. Bize oradan 382 metrekarelik bir belediye hizmet alan, resmi hizmet alanı çıkarma imkanımız olacak. Yüzde 35 civarında bir kesinti yapsak, 382 dekarlık bir alan çıkacak, bu alan önemli bir alandır. İşte burası mahkemenin tesis olmaz dediği noktada ikinci karar devreye girecek ve özel güvenlik bölgesi olarak biz buraya müdahale edemeyeceğiz ve bu alan devletin hüküm ve tasarrufu altında olmaya devam edecek. Biz belediye olarak orayı sadece izleyeceğiz o zaman. Bütün bu alınan kararlar öyle anlıyorum ki bunlar öngörüdür. Umut ederim ki bir olguya dönüşmez. Ne yapıp, edip ana konteyner limanı projesini Mersin’in gündeminden düşmesi lazım diye düşünüyorum” dedi.

“BERABER ANKARA’NIN YOLUNU TUTALIM”

Meclis üyelerini Mersin’e yapılacak yatırımları hızlandırmak, Mersin’in gelişmesini sağlamak için Ankara’ya gitmeyi teklif eden Seçer, “Tekrar bir talebimi yinelemek istiyorum, ben meclisteki ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi Belediye Başkanıyım. Ancak meclisi oluşturan meclis üyelerimiz parlamentoda grubu bulunan ve bulunmayan siyasi partileri temsil eden meclis üyelerinden oluşuyor. Yani burada Türkiye’nin siyasi haritasında yer alan tüm görüşler ve partiler var. Tekrar teklifimi yineliyorum. Bu iş burada oturmakla olmaz. Biz burada nutuklar atarak Mersin’i kalkındıramayız, geliştiremeyiz. Bizim ağzımıza bir parmak bal sürerler otururuz kalırız yerimizde. 10 yıldır bitmeyen havaalanı gibi. Devam etmesi gereken Çeşmeli-Taşucu otoban bağlantı yolu gibi. Antalya- Taşucu arası, Gazipaşa-Taşucu arası sahilde yapılan yol gibi. Bunun gibi ana konteyner limanı gibi birçok konuyu biz kendi aramızda tartışırız. Bir şey yaptığımız zannederiz, taraftarlarımız bizi alkışlar. 3,5 ufak tefek proje yaparız oysa biz Türkiye’nin en yüksek vergi tahakkuk edilen beşinci, altıncı, yedinci ili olamaya devam ederiz. Ama hizmetlerde hep 20. sıralarda oluruz. Tekrar teklifimdir. Bir an önce Cumhur İttifakı’na mensup arkadaşlarımıza özellikle grup sözcülerine buradan seslenmek istiyorum, alalım dosyaları bölgenin sorunlarını beklentilerini başta ben olmak üzere tüm aktörler siyasi ya da bürokratik tüm aktörlerin bir anda gidip bu konuları muhatabıyla birebir konuşmamızı ben tavsiye ediyorum. Birinci ağızdan yani bizlerden dinlesinler. Ankara’da işler buradan görüldüğü gibi olmuyor. Daha önce parlamento deneyimlerimden alıntılar yaptım. Bir başka ilin siyasileri böyle davranmıyor. Onlar sürekli bir araya geliyor. Haftada bir Ankara’ya geliyor. A partisi, B partisi, C partisi ayırt etmeksizin bir araya geliyor herhangi biri isim vermeyeyim, o ilin menfaati varsa gidip beraber onu talep ediyorlar. Talep etmezseniz alamıyorsunuz. İşinizi takip etmezseniz kimse sizin adınıza işi takip etmiyor. Belli imkanı var Ankara’nın, belli bütçeler belli kaynaklar var. Kimi işini takip ederse onarın elinde kalıyor. Bu teklifimi de yinelemiş olalım. Hadi beraber Ankara’nın yolunu tutalım” ifadelerini kullandı.

“TARİHİNDE BİR BELEDİYENİN HESAPLARI BU KADAR AÇIK SEÇİK AKTARILMAMIŞTIR”

Bir meclis üyesinin kendisine “Ankara’dan talimat alıyorsun” demesi üzerine cevap veren Seçer, “Bana haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Diyorlar ki Ankara’dan talimat alıyorsunuz. Sayın Kılıçdaroğlu bize diyor ki; Belediye başkanı bir karar alırken eğer halkın yararına ise bu insanın önünü tıkamayın. Bu bir talimattır. Bölgeler arasında adil olun diyor. Bazı bölgelere pozitif ayrımcılık bile yapın diyor. Ama 20 yıldır siz hükümetsiniz, şimdiki ortağınızın da belediye başkanı son 5 yılda belediye başkanıydı. Akdeniz ilçesi ötelenmiş, hizmet alınmamış deniliyor. Biz de bu makası kapatalım istiyoruz ama önceden ben yoktum ki. Şeffaf olun deniliyor, tarihinde bir belediyenin hesapları bu kadar açık seçik aktarılmamıştır. Aldığı kararlar, rakamlar, nereye ne verilmiş, kasasında ne var hepsi ortada. Ama siz şimdi bana derseniz ki talimat alıyorsun, konuşuyorsun diyorsunuz. Bu elbise, bu karaktere hiç uygun düşmez” şeklinde konuştu.

“HEPİMİZ MERSİN’İN AVUKATLIĞINI YAPALIM”

Seçer, meclis üyelerini Mersin’in savunuculuğunu yapmaya davet ederek, “Hükümetin savunuculuğunu yapmayın, Mersin’in savunucusu olun. Lojistik toplantısı yaptık, halkın huzurunda Sayın Kılıçdaroğlu’na, iktidarınızın Mersin’e yüzünün dönük olmasını talep ediyorum dedim.  Mersin’in hakkıdır bu. O kadar vergi ödüyoruz. Biz talep edelim, gidelim, konuşalım. Pamukluk Barajı’na su almaya başladı, ne güzel. 3.3.2013 size ne hatırlatıyor? Su Bakanlığı’nın sloganıydı. 3 Mart 2013’de Pamukluk Barajı açılacak diye. Bugün olmuş sus tutmaya başladı diyoruz. Bu Mersin’i savunmak. Sizi karalamak değil. Daha erken olsun diyoruz. Havaalanı, ben bildim bileli konuşuluyor. Ve sizden önceki proje. Bunları söyleyelim. Bir an önce Çeşmeli yolu yapılsın diyoruz. Bu sizi yermek değil, hızlandırmak. Mersin daha güçlü olsun. Mersin çok daha iyi olacak. Mersin’e gerçekten akın var. Son zamanlarda yabancıların rağbet gösterdiği illerin başında ikinci sırada Mersin. Bu ne demektir? Gelişen bir memleket burası. Bunu görmemek mümkün mü? Limanı ağzına pelesenk ettin diyorsunuz. Doğu Akdeniz’de gelişmeleri bir yere yazın. Bu lojistik krizinden sonra Avrupa’nın tedarik sürecindeki krizlerini değerlendirin, nereden mal almak istediğine bakın, Çin’in deniz ipek yolu projesinde bu bölgeye bakış açısına bakın, benim ne demek istediğimi anlarsınız. Liman diyeceğim tabii ki, toplanılan vergilerin yüzde 75-80’i limandan. Mevcut limanla avunalım, biraz da büyütelim, onlar servetine servet katsın biz de ana konteyner limanı yapacağız diye bekleyelim. Mersin lobisinden daha güçlü bir lobi varsa buyursunlar, galip gelsinler. Ama biz Mersin lobisini ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Onun için Ankara’ya gidelim diyoruz. Siz bir ortam hazırladınız da ben hayır mı dedim? Gelmez miyiz dedik? Gidelim anlatalım, hepimiz Mersin’in avukatlığını yapalım” diye konuştu.

“BANA BORÇLANMA VERMEMENİZ TAMAMEN SİYASİ BİR KARARDIR”

“Eski dönemin projelerini yapıyorsunuz” denilmesi üzerine de cevap veren Seçer,  “Şehirde ne yaptınız denildi. Çok talihsiz bir söz. Meclis başladığında bu belediye soyulmuştur, bu belediyede soygun olmuştur diyenler, bugün vitesi küçültmüş ve viraj alıp başka bir eksene doğru gitmeye başlamışlar. Bir katlı kavşak projesini devraldık. Eskiye dönük borçlar ödenirken, yeni hizmetler yapıyorum. Eskiden tamamlanmamış projeleri tamamlayıp parayı ben ödüyorum. Proje oradan kalma ama parayı ödeyen biziz. Yarım bırakmadık. Sevgi katlı kavşağı için proje yapmışlardı, revize ettik, gerçekleştirdik. Halkkent’e toplum merkezi yapılıyor. 10 küsür milyar lira, öyle derme çatma binalar değil. Şimdi benim parasını ödediğim binalar gibi değil. Bana eskiden kalma projeleri devam ettiriyorsun diyorsunuz. Havaalanı kimin döneminden kalma? 2013’te temelini attınız bitiremediniz. Otoyol rahmetli Özal döneminde başladı. O proje Özal döneminden kaldı, Çeşmeli’de kaldı ondan sonra devam ettiremediniz. Sahil yolu eski dönemin projesiydi. Bu devlette kuraldı. Burası babamın koltuğu değil. Bu bürokrasi milletin bürokratı.  Belediyecilik sadece rant, yol, beton, imar. Herkesin aklı başından gitmiş. Ben bu işlerden bıkmış bir adamım. Vatandaşla karşı karşıya gelecek hiçbir şeyin altına imza atmayız. Biz doğru bildiğimizden şaşmayız. Bana borçlanma vermemeniz tamamen siyasi bir karardır, siz de bunun farkındasınız. Söz alıp bunu savunmaya çıkanlar, içi boş ve dayanaksız konuşuyorlar. Elimizi kolumuzu bağlamayın. Yaparsanız, halka anlatmak zorunda kalıyoruz ve bundan siz zarar görürsünüz. Açın önümüzü, o zaman hizmetleri eleştirin” ifadelerine yer verdi.