Gültak: “Keşke bu borcun karşılığında hizmet de yapılmış olsaydı”

Tarih: 31 Ekim 2021 Pazar 14:57

Haber- Gizem Konucu

Ahmet Özdemir ile Gündem programına katılan Akdeniz Belediye Başkanı M. Mustafa Gültak, Özdemir’in gündeme dair sorularını yanıtladı. Gültak, başkanlık döneminde 65 mahalleye yaptıkları ve yapacakları hizmetler hakkında açıklamalarda bulundu. Seçildikleri günden bu yana kadar halk günleri yapıldığını fakat pandemiden dolayı bunlara ara verdiklerini belirten Gültak, “Her hafta Çarşamba günü halk günü yapıyorduk. Pandemi devreye girince, biz sahada olalım istedik. Salı ve cuma günlerini sürekli mahalleleri ziyaret ediyoruz. Muhtarlarımızı ziyaret edip onlarla toplantılar yapıyoruz.  Bölgedeki tüm vatandaşla sohbet etme imkanı buluyoruz. Mahallede neler eksik olduğunu da bu şekilde görüyoruz” dedi. Belediye başkanlığının yalnızca asfalt ve kaldırım yapmak olmadığını dile getiren Gültak, “Mahallenizdeki bir hanımefendi, bir genç, bir vatandaş rahatlıkla size ulaşabilmeli. Bu yalnızca belediye ile ilgili bir sorun olmayabilir. Onlarla sohbet edebilmelisiniz. Onların içinden biri, onlarla birlikte gezebilen, onlarla gülen, ağlayan bir kişi olarak belediye başkanlığını düşündüğümden uygulamaları da ona göre yapıyorum. Belediye binasında oturmak hoşlandığım bir durum değil. Orada zaten başkan yardımcıları, bürokratlarımız var. Resmi işleri ve diğer işleri yürütüyorlar. Ama şehrin kaderini değiştireceksek, marka bir ilçe yapacaksak bununla ilgili projeler üretecek kişi benim. Bu da hem sokaklarda gezmekle, hem Ankara’ya gitmekle hem de vizyoner kişilerle görüşmekle olur” ifadelerini kullandı.

“HİZMET YAPILMAMIŞ, BORÇ BIRAKILMIŞ”

Şu an Mersin merkezde 4 ilçe belediyesinin olduğunu ve bunların arasında en çok borç yükünün kendilerinde olduğuna değinen Gültak, “Geçenlerde mecliste de bunun gündemi oldu. Meclisimizde HDP’li meclis üyesi Ali Bey, ‘Biz baktık rakamlara 108 milyon borçla devretmişiz’ dedi. Ama burada asıl parayı söyledi. Bu para gecikmiş bir borçtu. Yeniden yapılandırdığınızda bu borcu 75 milyonun üzerinde de bir faiz biniyor. Kayyum döneminde kadar 185 milyon lira civarında bir borç yapılmış. Kayyum döneminde bir kısım, bizim dönemde de bir miktar borç yapıldı. Toplamda 232 milyon borç vardı. Şu ana kadar bunun 25 milyonunu ödedik. Üstelik biz kendi dönemimizde aldığımız borçları da önceki dönem belediye başkanları gibi 10 yıl çekmedik, 36 aylık çektik. Çünkü hem faizini az ödeyelim hem de kendi dönemimizde borcumuzu bitirelim istedik” şeklinde konuştu. 30 aylık performanslarına baktıklarında 27 ay İller Bankası’ndan gelen paranın maaşları ödeyemediğini belirten Gültak, “Sadece 3 ay ödenebilmiş. Bu 3 ay da kesintilerin olmadığı dönemlere denk geliyor. Bizim İller Bankası’ndan gelen gelirlerin yüzde 45-55 arasında kesintiye gidiyor. Ortalama 4,5 milyon civarında para geliyor. Çıplak maaşımız 6 milyon lira. 4 milyon lira geldiğinde 2 milyon üzerine koyup maaşı ödememiz gerekiyor. Üzülüyorum çünkü borç önemli değil belki ama borcun karşılığında aldığınız belediyenin sorunları az olsaydı, mesela asfalt, kaldırım sorunları olmasaydı. Yani bir belediyenin yapması gerekenler yapılmış da borç bırakılmış olsaydı bu sorun değildi. Ama maalesef neredeyse hiçbir şey yapılmamış ve üzerine de borç bırakılmış” dedi.

“KADINLARIMIZA HAKLARINI ANLATIYORUZ”

Kadın ve Aile Danışmanlık Merkezi hakkında da açıklamalarda bulunan Gültak, “Müdürlüğümüz çok yoğun çalışıyor. İlk geldiğim dönemde belediyede psikolog, sosyolog yoktu. Bunlarla ilgili çalışacak arkadaşlarımızın sayısı da azdı. Bunu geliştirdik. Müdürlüğümüz tüm mahalleleri tarıyorlar. Sosyolojik çalışmalar yapıyorlar. Üniversiteden de hocalarımız geliyor. Çok kişiye ulaştık bu sayede. Annelerimize, genç kızlarımıza ulaştık. Bölgemizde dezavantajlı aileler olduğu gibi şiddete uğrayan kadınlarımız da vardı. Bunları tespit ettik ve devletin şefkatli kucağına da ulaştırdık. Bir yandan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız, İl Müdürlüğümüz ile temaslı çalışıyoruz. Seminerler, hukuki çalışmalar yapıldı. Annelere ne gibi haklara sahip olduklarını, hukuksal hakların neler olduğunu, şiddete uğradıklarında veya bir sıkıntı olduğunda nereye başvurmaları gerektiğini bilgilendirdik. STK’larla birlikte hem okullarda hem mahallelerde sağlık politikaları ile ilgili birlikte yürütüyoruz. Mutlu kadın, mutlu bir aile, mutlu bir aile mutlu bir toplum, mutlu bir toplum mutlu bir ülke demek” diye konuştu.

“KADINLAR İÇİN YOĞUN BİR POLİTİKA YÜRÜTÜYORUZ”

Gültak, aileyi ve kadınları önemsediklerini, bu yönde çalışmalar yaptıklarını da sözlerine ekleyerek, “Kadınlarımızı Gaziantep’e, Tarsus’a götürdük. Farklı alanlara götürdük. Bunun dışında kadınlarımız için yaptığımız çok önemli iki iş var. Bunlar da kooperatiflerimiz. Kadınlarımızın üretmesini ve bir araya gelmesini sağladık. Sonrasında da satış alanlarını oluşturduk. Katma değerle birlikte bir özgüven, aileye bir bütçe oluşturmalarını sağladık. Kadınlarımız mutlu” dedi. Sanatsal ve kültürel çalışmalar da yaptıklarını belirten Gültak, “Pandemi döneminde kendi maskesini üreten, hastaneye maske üreten ilk başlatan belediyelerin başlarında geliyoruz. Belediyenin imkanları vardı, yeteri kadar alan vardı, dikiş makinelerimiz vardı. Bunları kullanacak kadınlarımız da olunca bunları yaptık. Yine Mersin’de bir ilki yaptık. İsrafı Önleme Vakfı ile yaptığımız anlaşmaların sonucunda kadına yönelik teşvik ve primler verdik. Şu ana kadar binin üzerinde kadına ulaştık, 4,5 milyonun üzerinde de parayı geri ödemeli ama faizsiz, hibe ödemeli kadınlarımıza ulaştırdık. Bunun sonucunda da birçok kadınımız iş sahibi oldu. Kadınlar açısından da yoğun bir politika yürütüyoruz” şeklinde konuştu.

“İZ BIRAKANLAR MÜZESİ PROJESİNE HİÇBİR SİYASİ GÖRÜŞÜ SOKMADIK”

Mersin’de İz Bırakanlar Müzesi hakkında açıklamalarda bulunan Gültak, Mersin’de Mersin’i anlatan, yaşayanlarını anlatan, kültürünü anlatan çok ciddi bir müzenin olmadığını söyledi. Gültak, “Vali Beyle birlikte yürüttüğümüz proje sayesinde bu müzeyi hayata geçirdik. Bitme aşamasında. 7 odadan oluşan eski bir Mersin evini hayata geçirdik. Sadece bir müze açmadık. Yıkık, dökük, bitmek üzere olan bir Mersin evini yeniden canlandırdık. Bu evde Mersin’in 120-130 yıllık tarihini belirleyen kişilerin sergilendiği, hayatlarının anlatıldığı, fotoğraflarının bulunduğu bir müze oluyor. Üniversiteden birkaç hocamız, Kent Konseyi Başkanımız Mustafa Erim ve Mersin’de yaşayan elit insanlarımızla birlikte 8-10 kişilik bir ekip oluşturarak yaptık bu projeyi. Hiçbir şekilde siyasetin veya bir görüşün bu projeye girmesine izin vermedik. Şehrin en önemli kadın belediye başkanlarından Müfide İlhan’ın hayat bulmasını sağladık, güreşçi, dünya şampiyonu Ahmet Bey’in hayat bulmasını sağladık. Mersin İdman Yurdu’na bir odayı ayırdık. Bugüne kadar olan başarıları ile ilgili bir dijital arşiv hazırladık” dedi.

“BASINIMIZA BÖYLE GÜZEL BİR YER YAKIŞIRDI”

Gazeteciler Cemiyeti’ne kazandırılan Cemiyet Binası hakkında da konuşan Gültak, “Demokrasinin en önemli ayaklarından bir tanesinin basın olduğunu düşünüyorum. Gazetecilerimiz, televizyoncularımız, yazarlarımız demokrasinin en önemli ayaklarından bir tanesi. Sadece ve sadece basın olmazsa orada demokrasiden bahsedemezsiniz. Yapılanları veya yapılmayanları anlatacak olanlar, onlar. Kutsal ve önemliler. Eskiden göçebe gibi oradan oraya gidiyorlardı. Ortamları da uygun değil, toplantı da yapamıyorlar. Bizim de alanlarımız vardı. Güzel bir mekanı onlara kazandırdık. Meclisten de gerekli yetkileri alarak onları kiracı yaptık. Tüm basının artık rahatlıkla gelip, toplantılarını yapabilecekleri bir yer oldu. Cemiyetin orada bir temsiliyetin olması önemli. Cemiyet temiz, hijyenik bir alana sahip oldu. Basınımıza bu yakışırdı” diye konuştu.