Doğmuş; “Mersin olarak bir ve bütün olamadığımız için hep engellerle karşılaştık”




Tarih: 8 Aralık 2021 Çarşamba 16:43


Mersin Yatırımcı İş İnsanları Derneği (MERYAD) Başkanı Coşkun Doğmuş Gündemin Nabzı programında dünya ve ülke genelindeki gelişmeler hakkında açıklamalarda bulundu. Mersin’in gelişebilmesi için yatırımların artması gerektiğini ama bu yatırımların daha önceden çok engellendiğini ifade eden Doğmuş, “Biz Mersin olarak bir ve bütün olamadığımız için hep bu engellerle karşılaştık. Mersin olarak birlik ve beraberlik içinde yapmamız gereken var” dedi.

Haber- Behzat Özgür Beyazlar

Mersin Yatırımcı İş İnsanları Derneği (MERYAD) Başkanı Coşkun Doğmuş Gündemin Nabzı programına katılarak, Fatih Alkar’ın sorularını yanıtladı. Dünya ve ülke genelindeki gelişmeler hakkında konuşan Doğmuş, Mersin’deki yatırımlar hakkında da konuşarak yatırımcıları Mersin’e davet etti. Coşkun Doğmuş programa ilk olarak geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanlığı görevinden affını isteyen Lütfi Elvan ile ilgili yaptığı açıklama hakkında konuştu. Lütfi Elvan’ın Mersin için siyaset üstü bir değer olduğunun altını çizen Doğmuş, Lütfi Elvan sayesinde bekleyen birçok projenin Mersin’de yapıldığını belirtti. Doğmuş, “Mersin’in şu anda gerçekleşme aşamasında olan, eskiden konuşmuş olduğumuz projeler vardı. Lütfi Elvan Mersin’de milletvekili olarak göreve başladıktan sonra biz bu projeleri konuşmaktan öteye gidip eyleme döküldüğünü gördük. Ben konuyu siyaset üstü değer olarak gördüğüm için böyle bir açıklama yapmak istedim” dedi.

 

“MERSİN OLARAK BİR VE BÜTÜN OLAMADIĞIMIZ İÇİN HEP BU ENGELLERLE KARŞILAŞTIK”

Lütfi Elvan’ın Mersin’e kattığı projelerden bahseden Doğmuş, “Örneğin; Pamukluk Barajı’nı 96 yılında da konuşuyorduk. Son 3 senede yapıldı ve dolmaya başladı. Yıllardır Çukurova Havaalanını başlatamıyorduk, bu proje de Lütfi Beyin desteği ile başladı. 90’lı yılların sonunda turizm bölgesi o zaman da gündemdeydi ama Antalya ile ilgili sorunlar yüzünden iptal edildi. Hep bir şeyler engelleme oldu. Biz Mersin olarak bir ve bütün olamadığımız için hep bu engellerle karşılaştık. Ama şimdi bağlantı yolları yapılıyor. Orada da ilerleme oluyor. Mersin’de 8 tane turizm geliştirme bölgesi ilan edildi. 6. Bölge teşviklerinden faydalanılabilecek demektir bu. Antalya yolunun başlangıcı 90’lı yılların sonuna denk geliyor. Projede 2 tane tünel, 3 tane viyadükle giden bir yolumuz vardı. Lütfi Bey’in Ulaştırma Bakanı olduğu dönemde bu proje böyle olmaz dedi. Yeni bir proje çizildi ve yeni projeyle 28 tünel, 36 viyadükle düzgün bir yol haline geldi. Önümüzdeki yılsonunda Mersin tarafı bitecek. Sadece 6,5 kilometrelik bir alan kaldı. 2004 yılında beri Antalya-Mersin yolunda Mersin tarafındaki kısım bitecek. Antalya tarafında kalan 24 kilometrelik kısma 2004 yılında beri bir metre yol yapılmadı. Buranın yapılması gerekiyor aslında” ifadelerini kullandı.

 

“EKONOMİDE BİR DENGE SAĞLANMALI”

Doğmuş, son günlerde hızlı bir artış sergileyen döviz kurları hakkında açıklamalarda bulundu. Denge ve düzenin kurulup yeni bir sisteme geçilmesi gerektiğinin altını çizen Doğmuş, “Bir grup iktisatçı, normal seyrinde bırakılsaydı dolar 13,50 TL seyrinde ilerlemesi gerekirdi teziyle hareket eden bir grup Cumhurbaşkanını ikna etmiş ve biz de bu yola çıkmış durumdayız. Ama biz buna hazır mıydık? Zamanlama açısından hiç hazır değildik. Cari açığı sıfırla, ihracat, ithalat dengesini sağla. Ondan sonraki süreçte de enflasyonu düşür. Proje bu, şu anki şeye göre. Bu hızlı çıkış bazı yerlerde çöküşe neden oldu. Bizim ihracatımız tamamen ithalata dayalı bir sistem. Biz ithal edip, işleyip, ithal ediyoruz. Yurt dışındaki enflasyonunda da bir artış var doğrudur. 4 senedir 41 cente aldığım nitrat 1 dolar 15 cente çıktı. Bu gübrede de yine aynı şekilde. Bu sefer bu durum sıkıntı yaratıyor. Bu enflasyonla Türkiye’deki doları bu şekilde serbest bırakarak farklı bir sistemin zamanlamasının yanlış olduğunu düşünüyorum. Pandemiden gelen bir süreç var zaten. Pandemide böyle bir artış olması bekleniyordu. Ama bunun TL olarak kaybının böyle bir zamanda peş peşe gelmesi çok büyük bir sıkıntı yarattığını düşünüyorum. Bir denge sağlanmalı. Ne olduğunu görmeliyiz. Denge ve düzen kurulup bunun üzerinden gidilmeli” şeklinde konuştu.

 

“HERKESLE KAVGA EDEREK BİR YERE VARAMAZSINIZ”

Birleşik Arap Emirlikleri ile Türkiye’de son zamanlarda artan ikili ilişkilerin olumlu olduğunu söyleyen Doğmuş, ülkelerle ilişkilerin iyi tutulması gerektiğini ifade etti. Doğmuş, “BAE, geçen ay içinde daha önce Amerika’nın kendisi ile 10 milyar, 23 milyar dolar olarak bir silah alım sözleşmesi vardı ve Biden bunu iptal etti. İptal edince, bu bir anlamda bir mesajdı. Çin ile olan yakınlığını sorun ederek, sorun yaşamaya başladı. BAE Türkiye’ye gelerek bana göre Amerika’dan alacakları silah ve İHA’ları Türkiye’den alma yönünde olacak gibi duruyor. Bu yatırımların Türkiye’de olması bir anlamda sevindirici. Herkesle kavga ederek bir yere varamazsınız. Mısır, Suudi Arabistan’la da görüşmeliyiz. Bizim silah sanayisinde son dönemde büyük bir gelişme kaydettik. Bu alanda kaydettiğimiz gelişmeleri çok hızlı bir şekilde yaygınlaştırarak dünya silah sanayisinde söz sahibi olabilirsek ülkemizdeki bu sıkışıklık ve daralmayı aşabileceğimizi düşünüyorum. Biz dünyadaki para bolluğunda yatırım yapmak yerine yol, su gibi şeylere yatırım yapmanın sıkıntısını yaşıyoruz. Üretime o zaman yönelmeliydik. Mersin’de de 2 tane organize sanayi bölgesi varken 9 tane organize sanayi bölgesinden bahsediyoruz” diye konuştu.  Mersin’in Türkiye için önemli bir stratejik konumda olduğunu vurgulayan Doğmuş, ithalat ve ihracat için Mersin’e yatırımların artırılması gerektiğine dikkat çekti. Doğmuş, “Mersin dünyaya ulaşabileceğiniz en önemli nokta. İpek Yolu, Akdeniz gibi bütün bölgelere Mersin’den çıkış var ama bizim Mersin olarak birlik ve beraberlik içinde yapmamız gereken var. Dahili işleme ile ürün yurt dışından geliyor. Antep’e, Maraş’a, Kayseri’ye gidiyor ama Mersin’de yok. Bu gidilen şehirlerde işleniyor, yurt dışına göndermek için yeniden Mersin’e getiriliyor. Mantıklı olan Mersin’den işleyip ihracat edilmesidir. Biz yeni organize sanayi bölgeleri yaratarak bunun önünü açmış olduk. Bin 876 hektar 9 tane sanayi bölgesinin alanı. Şu anda bizim 3 bin 700 hektarda daha farklı, sanayi ve teknoloji bölgesi olarak, Sayın Sanayi Bakanımızla da görüşerek ilan ettirmek istediğimiz bir nokta var. Bunda şu andaki mevcut hali ile içinden otoban ve demir yolu geçiyor” ifadelerine yer verdi.

 

“YATIRIMLAR KORUNMALI, ÇİFTÇİ DESTEKLENMELİ”

Mersin’deki coğrafi işaretli ürünler ve marka değerinin gelişmesi hakkında da çalışmalar yapılması gerektiğini, bunların Mersin’e büyük katkı sağlayacağını ifade eden Doğmuş, “Büyük Ova Projesi içerisinde yer alanda tarım dışında hiçbir şey yapılmamalı. Türkiye’nin en büyük Tarım Teknopark’ı Tarsus’ta kuruldu. Coğrafi işaretli ürünlerin artırılması, diğer bölgede yetişebilecek ürünlerin geliştirilebilmesi için tahsis edildi. Bir ürünün geliştirilmesi uzun zaman alıyor. Ürün geliştirme çok önemli. doğru zamanda, doğru yerde, doğru ürünü ekerseniz bu size pozitif döner. Kendi yatırımım var endemik bitkiler ile ilgili. Bunun üzerine incelemeler yaptım. Lavanta ekildiği zaman bir kere ekiliyor 15 sene ürün alınıyor. Yukarıda bulunan kıraç araziler bu şekilde değerlendirilebilir” dedi.  Bir ülkenin sahip olduğu değerlerinin satılmasına karşı olduğunu da belirten Doğmuş, sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Şeker fabrikalarında 27 bine yakın personel vardı ve toplamda çalışması gereken kişi sayısı 2 bin civarındaydı. Ben şeker fabrikalarının özelleştirilmesinden yanaydım çünkü devletin üzerinde gerçekten de büyük bir yüktü. Tarsus OSB’ye şu anda misal bir şeker ve bir çay fabrikası yapılıyor. Bu tesisler elbette ki tarıma yönelik olan bu yatırımlar korunmalı, çiftçiyi desteklemeli. Çünkü şu anki şartlarda çiftçinin gübre alma şansı kalmadı. Çiftçi doğrudan desteklenmeli. Ben şu anda Tarım Kredi Kooperatiflerinin de doğru işlemediği kanaatindeyim, işleyiş biçiminde bence eksiklikler var. Planlama çok önemli tarımda. Bu sene yaşanan sıkıntı birazda Güney Afrika’dan kaynaklanmakta. Oradaki ürünün piyasadan çıkışı bir ay uzadı. O uzayınca bizim ürünlerimiz de Avrupa pazarlarında para etmez oldu. Bizim için havalimanı çok önemliydi, yetiştirmek adına. Limonlarımızı Avrupa piyasalarında çok yüksek fiyata satmak istedik ama tırlarla vesaire çok zor olurdu ama havalimanı olursa uçak ile yapılması çok daha iyi ve zamanında olurdu.”

 

 

 


Etiket:


Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  GAZETEMİZ
 
 
  BASIN İLAN
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 

Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinhakimiyet.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. mersinhakimiyet.com basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA