Türkiye’nin her yerinden üreticiler bu fuarda birleşiyor

Tarih: 21 Aralık 2021 Salı 16:32

Haber- Burak Karataş

Yılbaşına özel Mersin’de 17-31 Aralık tarihleri arasında düzenlenmekte olan Mersin Yılbaşı Yöresel Ürünleri ve Hediyelik Eşya Ürünleri fuarına ülkenin dört bir yanından sanatçı ve üreticiler katılım sağladı. Kayseri’den getirmiş oldukları bal ve bal ürünlerini fuardaki stantlarda sunan Muhsin Beydilli “Bal, polen, propolis, arı sütü ve geniş yelpazede arı ürünleriyle katılıyoruz. Arılarımız tam olarak Kayseri- Sarız ilçesi 2 bin, 2 bin 500 rakımlı iç Toroslar’ın devamı olan Binboğa Yaylaları’nda. Bu yaylalarımızın en büyük özellikleri tarım alanlarının olmadığı, kimyasallardan uzak olan bir yayladır. Bu anlamda da ürünlerimizde kimyasal veya katkı maddeleri bulunmamaktadır. Kaldı ki arı ürünlerinde doğallık çok önemli. Doğallık çok önemli, sadece balda değil, diğer ürünlerde de doğallık çok önemli. Ama bu kadar kirletilmiş bir dünyada her şeye rağmen doğal üretmenin mümkün olduğunu ve müşteriye de doğal sunumun olabileceğini de rahatlıkla olabileceğini düşünenlerdenim. Bu anlamda da ben bu şekil üretip, bu şekilde pazarlıyorum” dedi.

“TÜKETTİĞİMİZ KADAR DA ÜRETMEMİZ LAZIM”
Fuarlara uzun süredir katılım sağlamakta olduğunu ve ürünlerine güvendiği için aynı yerde, aynı stantlarda ürünlerini her fuarda pazarlamakta olduğunu söyleyen Beydilli, “Bu seneki fuar, diğer senelere nazaran bir müşteri kaybına uğramış durumda. Piyasaya bağlı bir durgunluk var şu anda fuarda.  Sebebi de güvensizlik. Vatandaşlardan parası olan da elinde tutma gayreti içerisinde oluyorlar. Ama şöyle de bir gerçek var ki; mecburen tüketeceğiz. Ama üretmediğimiz zamanda istikrarsızlık doğuyor yani artık üretmiyoruz ve sadece tüketiyoruz. Sevgiyi dahi tüketiyoruz artık. Ülkemiz coğrafi konumu olarak üreten ve el verişli topraklara sahip olmasına rağmen üretmeden, tüketiyoruz. Artık üretici küçümsenmekte ve üretici ise ekonomiye çok katkısı olan kişilerdir. Biz ürettikçe var olacağız. Biz sadece ürün değil, sevgiyi de güveni de üreteceğiz. Yani tüketici bir toplum olduğumuzdan dolayı her şeyi tüketiyoruz. Ürünün yanında sevgiyi ve güveni de tüketen bir toplumuz” şeklinde konuştu.

“ARI ÜRÜNLERİ DOĞANIN KADİM ECZANESİDİR”
Pandemi sürecinde insanlık için başta arı olmak üzere doğal ürünlerin öneminin ortaya çıktığını kaydeden Beydilli, “Pandemi bize bir kez daha doğallığı hatırlatmış oldu. Yani doğal olmayı, doğal tüketmeyi hatırlattı. Çünkü biz dünyayı tamamen kirlettik ve bu kirlilik sadece ürün anlamında değil. Bu kirlilik bizi vuruyor. Ama tam da bu anlamda arı ürünlerinin önemi pekişmiş oldu. Arı ürünleri koruyucudur. Zaten bilindiği gibi de arı ürünleri doğanın kadim eczanesidir. Bal, polen, arı sütü, propolis, arı zehri başlı başına doğanın kadim eczanesidir. Özellikle de bu anlamda bu ürünleri kullanmak lazım. Kullanmak lazım ama yılda bir kaşık alınan doğal balın ya da propolisin hemen etki edip de, etkisinin bir yıl boyunca devam etmesini beklememeliyiz. Örneğin polenimiz var. Polenimiz dünyada bulunan 22 çeşit aminoasidin 22’sini de içerisinde barındırır. Aynı zamanda kılcal damarları açtığı için kalbe yararlı, erkeklerde de prostata yararlı. Ama insanlar 3-4 gün tüketmekte ve bu böyle olmaz. Arı ürünleri ve doğal ürünler insan yaşamının bir parçası olmalı ve devamlı kullanılmalı, dozunda ilaç gibi” diye ekledi.

“FİYATLARI YÜKSEK OLABİLİR AMA ŞİFASI DİLLERDEN DÜŞMÜYOR”

Satmakta olduğu balın fiyatlarını sıralayarak, faydalarını dile getiren Beydilli, “Şu anda stantlarımızda bulunan arı ballarımızın fiyatı; Sivas balı peteklisi 110 lira, süzmesi 100 lira. Sedir balımız; salgı balıdır, salgı balı olduğundan kaynaklı, şeker oranı sıfırdır ve özellikle halk arasında da diyabet balı olarak bilinir ve fiyatı da 130 liradır. Çam balımız var ve en belirgin özelliği C vitamini bakımından zengin olmasıdır ve bunun kilosu da ormanlarımızın da yanmasıyla beraber kilosu en ucuz olan ballarımızdan birisi olmasına rağmen şu anda kilosu pahalılaştı ve 130 liradan satılmaktadır. Daha sonra kendi bölgemizde üretmiş olduğumuz Kayseri Sarız Binboğa Yaylaları’nda ürettiğimiz petek balımız var ve kilosu 110 lira. Ham balımız var; hiçbir şekilde işlem görmemiş, işlenmemiş. İçerisinde enzimleri ve polenleri olduğu gibi durur ve uzun süre raflarda donmadan durabilmektedir. Bizim ata dede balı ve kilosu 200 liradan satılmaktadır. Deli balımız var ve bu balımız ilaç niyetine tüketilmektedir. Bir kaşık bal yenilir ve bir kaşıktan sonra tansiyonu düşürebiliyor. Çok fazlası ciddi hayati tehlike yaratır” ifadelerine yer verdi.

FUARDA ÜLKENİN DOĞUSU VE BATISI BİRLİKTE YER ALDI

Fuara Mardin’den katılan Mesut Acet, Mardin yöresini tanıtan ürünleri sunmakta olduğunu kaydederek, “Özellikle Süryani ustalarının yapmış olduğu el işi ürünlerimiz var. Tespih, gümüş ve takılık ürünlerimizi sunuyoruz. Bu yıl fuardan pek bir beklentilerimiz aldık diyemeyiz. Ekonomik olumsuzluklar olsa da memnunuz ilgiden şimdilik. Fuarımızın bitimine daha 10 günlük bir süremiz var, bütün Mersin halkını bekleriz. Yeni yılda dünyamız bir yıl daha yaşlanırken, tertemiz paylaşımın, duyguların, kardeşliğin daha genç kalması dileğiyle herkesin yeni yılını kutluyorum” dedi. Fuara İzmir Alaçatı’dan katılan Muzaffer Yazırlıoğlu ise statlarda kendi yapmış olduğu 32 çeşit sabun ve sabun ürünlerini sunmak adına yer aldığını belirterek, “Elimdeki ürünler doğal İzmir Alaçatı’nın doğal yapımlı sabunlarıdır. Herhangi bir kimyasal yok ürünlerimizde, hepsi kendi özleriyle yapılmakta. Benim bu fuara 5’inci gelişim ve ürünlerimi çok da beğeniyorlar. Tamamen bitkisel bütün ürünlerimiz. Sabun, krem ve diğer ürünlerin hepsi bitkiseldir. Mersin halkının bu yıl ki fuara pek de ilgi gösterdiğini söyleyemeyiz. Saç dökülmesi, kepek, kaşıntı, egzama, siyah nokta, hücre yenileyiciler ve aklınıza ne gelirse tedavi amaçlı olarak bulunmaktadır bütün ürünlerimiz” şeklinde konuştu.