Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici partisinin il binasının açılışına katılmak ve Mersin’de bir dizi ziyaret gerçekleştirmek amacıyla Mersin’e geldi. MGC binasında gazetecilerle bir araya gelen Destici, basında yaşanan sorunlar hakkında konuştu. Destici, “Ayrıca, basın mensuplarının ekranda ya da gazetede yazdıklarından dolayı bir cezai müeyyideyle karşı karşıya kalmamaları gerektiğini, basın hürriyetinin sınırlarının çok genişlemiş olmasını arzu ettiğimizi ifade ediyorum” dedi.
Haber- Behzat Özgür Beyazlar
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici bir dizi ziyaret kapsamında Mersin’e geldi. İlk olarak Mersin Gazeteciler Cemiyeti’ni (MGC) ziyaret eden Destici, Türkiye’de basının yeri, hükümetin TL mevduat hesaplarına kur garantisi getirmesi, terör gibi konular hakkında açıklamalarda bulundu. Ziyarette konuşan MGC Başkanı R. Kaya Tepe, Mersin’de ve Anadolu basınında yaşanan sorunlardan söz etti. Destici ise basının önemine dikkat çekerek, basın olmazsa demokrasinin olmayacağını ifade etti. Basının görevini yerine getirebilmesi adına her türlü desteğin verilmesi gerektiğinin altını çizen Destici, “Ayrıca, basın mensuplarının ekranda ya da gazetede yazdıklarından dolayı bir cezai müeyyideyle karşı karşıya kalmamaları gerektiğini, basın hürriyetinin sınırlarının çok genişlemiş olmasını arzu ettiğimizi ifade ediyorum. Orada sadece bir sınırımız var; terör ve şiddet. Bu çizginin dışında herkes fikrini hür bir şekilde ifade edebilir” ifadelerini kullandı.
“MECLİSTE SİZİN SESİNİZ OLACAĞIZ”
Medyanın siyasetçilerin, siyasetin, halkın sesi olduğunu da belirten Destici, “Basının görevini ifa etmesi için her türlü kolaylığın sağlanması gerektiğini, her türlü desteğin verilmesi gerektiğini bir kere daha buradan ifade ediyorum. Basın mensuplarının yazdıklarından dolayı ceza ile karşı karşıya gelmemeleri gerektiğini düşünüyor, basın hürriyetinin sınırlarının çok genişlemiş olmasını arzu ediyoruz. Hiç kimse yazdığından veya söylediğinden dolayı cezai müeyyide ile karşı karşıya kalmamalı. Görevini yapan basın mensubu arkadaşlara uygulanan her türlü şiddeti kınıyor, bunları doğru bulmuyoruz. Medya olmasa biz vatandaşımıza nasıl ulaşacağız, derdimizi nasıl anlatacağız, kendimizi nasıl ifade edeceğiz? Bunun için sizler bizler için vazgeçilmezsiniz, çok kıymetlisiniz. Dile getirdiğiniz her probleme vakıfız ve takipçisiyiz. Büyük Birlik Partisi olarak nasıl ki siz bizi sesimiz oluyorsanız, biz de mecliste sizin sesiniz olacağız” dedi.
“TERÖRLE MÜCADELE EDİLMESİNİ HER ZAMAN SAVUNDUK”
Destici, Türkiye’de yaşanan terör olaylarını da ele alarak, terör ve şiddetin kırmızı çizgileri olduğunu vurguladı. Teröre ve şiddete, bunları destekleyenlere her zaman karşı olduklarını ve olacaklarını söyleyen Destici, terörün tüm unsurlarıyla topyekun mücadele edilmesi gerektiğini ifade etti. Destici, “Bizim 40 yıldan fazla canımızı yakan, binlerce şehit var, on birlerce vatandaşımız hayatını kaybetmiş, devletin, milletin trilyon doların üzerinde bir mali kaybı var. Bu para ekonomiye girmiş olsaydı bugün Türkiye iki kat daha büyük bir ülke olabilirdi, hedeflemiş olduğu dünyanın ilk 10 ülkesi içerisine girebilirdik, kişi başı milli gelirimiz çok rahatlıkla 20 bin doların üzerinde olabilirdi, bu kadar dış borcumuz olmazdı ve bugün yaşadığımız ekonomik sıkıntıları da yaşamazdık. Ama maalesef Türkiye’yi bunlarla meşgul ediyorlar. Hem bir taraftan canımıza kast ediyorlar, öbür taraftan malımıza kast ediyorlar, öbür taraftan geleceğimizi ipotek altına alıyorlar ve maalesef milletin önemli bir kısmının fakirlik içinde yaşamasına sebep oluyorlar. Biz, terörün tüm unsurlarıyla topyekun mücadele edilmesini hep savunduk ve 2015’ten bu yana da devletimiz, hükümet, gerçekten terörün tüm unsurlarına karşı topyekun bir mücadele sergiliyor” diye konuştu.
“BİZİM OY VERENLE DE OY ALANLA DA BİR PROBLEMİMİZ YOK”
Destici, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kapatılmasının doğru bir karar olduğunu söyleyerek, “Nihayetinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, PKK’nın partisi HDP ile ilgili kapatmaya yönelik dava açtı. Anaya Mahkemesi’nin dosyayı önce geri gönderdi, dosya tamamlandı, savunmaların alındı ve süreç devam ediyor. Biz Büyük Birlik Partisi olarak, eğer Anayasa Mahkemesi hukuki bir karar verirse, ki Anaya Mahkemesi’nin hukuki bir karar vermesi lazım, hem uluslararası hukuka göre hem de bizim anayasamıza göre yüzde 100 kapatılır, bunun yüzde 99’u yok” ifadelerini kullandı. Destici, “Bizdekiler, bırak kınamayı her türlü terör eylemini destekliyorlar, teröre ve teröriste sahip çıkıyorlar. Bizim iç hukukumuz da Anayasamızın 68’inci ve 69’uncu siyasi partilerle ilgili maddelerine baktığımız zaman, burada da teröre, şiddete bulaşan, devletin varlığına, bağımsızlığına, Cumhuriyetin ilkelerine karşı duran parti kapatılır. Onun için Anayasa Mahkemesi hukuki bir karar verirse bu kapatılır ve öyle olması lazım. Bizim oy verenle de oy alanla da bir problemimiz yok. Biz, bunları hukuk için, devlet için, millet için ve şehitlerimizin kanı yerde kalmasın diye söylüyoruz. Bir partinin yenisi açılacak diye parti her türlü terör ve terör örgütüne destek verme hakkına mı sahip oluyor, Anayasaya aykırı davranma hakkına mı sahip oluyor? Kapatırsın, eğer yenisi kurulursa, aynısını yaparsa yine kapatırsın. Zaten kendi milletvekilleri ya da yöneticilerinden bu işe bulaşanlar varsa onlarla ilgili de ceza verilecek” ifadelerine yer verdi. Siyasi partilerin hazine yardımı almalarının yanlış uygulandığını ve anayasaya aykırı dağıtıldığını öne süren Destici, “Çünkü Anayasanın 68’inci maddesi, ‘siyasi partilere hakça ve yeterli miktarda yardım yapılır’ diyor. Şimdi bakıyorsun, bu hakça mı yapılıyor, yeterli miktarda mı yapılıyor? Bir oy barajı getirilmiş, sadece 5 partiye veriliyor. Dolayısıyla burada bir hakça dağıtım yok. İkincisi, hazine yardımını da onlar alıyor, seçim yardımını da onlar alıyor. Yeterli miktarda mı? Siyasi partilerin ihtiyaçlarına bakıyorsun birkaç milyon para yapar. 2022 yılında hazineden bu 5 siyasi partiye verilecek paranın miktarı 645 milyon” dedi.
“BU YANLIŞLIKLARIN DURDURULMASI GEREKTİĞİNİN ALTINI ÇİZİYORUM”
HDP’nin hazine yardımı almaması gerektiğini de ifade eden Destici, “Bir taraftan kapatma davası sürüyor. Anayasa Mahkemesine günlerdir sesleniyorum; bir kere de Mersin’den sesleniyorum; kapatma davası var, inanıyorum ki kapatmayla sonuçlanacak; velev ki Anayasa Mahkemesi hukuki bir karar vermedi, siyasi bir karar verdi ve kapatmadı da HDP’yi hazine yardımından mahrum bıraktı, bazı yöneticilerine siyaset yasağı getirdi. Peki, kasaya giren para ne olacak? O para çoktan uçup gitmiş olacak PKK’ya ya da başka yerlere. Onun için diyorum ki, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da bu başvuruyu yapabilir Anayasa Mahkemesine, bu para dondurulsun ve kapatma davasının sonucu beklensin. Alsında hiç vermemeleri lazım ama ortada yasa var, anayasa var. Dolayısıyla biz bunun bekletilmesini ve verilmemesini istiyoruz. Ben aslında hiçbir partiye verilmemesini savunuyorum ama HDP olunca daha çok ağırımıza gidiyor, daha çok kanımıza dokunuyor. Bu yanlışlıkların durdurulması gerektiğinin altını çiziyorum” şeklinde konuştu. Destici ziyaretinde son olarak gündemde olan hükümetin TL mevduat hesaplarına kur garantisi vermesine değinerek, “Kur, birden çok süratli bir şekilde aşağıya düştü. Burada yine özellikle Millet İttifakı’nı oluşturan ve onun çevresindeki partiler, döviz yükseliyor, ‘şu dövizi durdurun' diye bağırıyorlar, 'milletin canı yanıyor' diyorlar. Döviz düşüyor, bu sefer de 'niye düştü' diye bağırıyorlar, çünkü niyetleri üzüm yemek değil. Niyetleri tamamen ‘Bu süreçten acaba biz bir siyasi rant, kazanç, menfaat elde ederiz de bu hükümeti nasıl erken seçime zorlarız, seçimde de nasıl kaybettiririz de biz geliriz’ gibi bir mantıkla hareket ediyorlar. Bunu da doğru bulmuyorum” dedi.
|