Mersin Eczacılar Odası, 14 Mayıs Eczacılar Günü’nün 186’ıncı yıl dönümü nedeniyle basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasını okuyan Mersin Eczacılar Odası Başkanı Özgün Sağır, eczacılar olarak her zaman, her koşulda halkının yanında olduklarını ve olacaklarının altını çizerek, “Halkın en yakın sağlık danışmanlığı kimliğimiz ile dün olduğu gibi bugün ve yarın da, yaşadığımız tüm olumsuzluklara rağmen bunu halkımıza yansıtmadan var gücümüzle çalıştık, çalışıyoruz, çalışacağız” dedi.
Haber- Behzat Ö. BEYAZLAR
Mersin Eczacılar Odası Binası’nda, 14 Mayıs Eczacılar Günü dolayısıyla basın açıklaması düzenlendi. birçok eczacı ve basın mensubunun katıldığı basın açıklamasında konuşan Mersin Eczacılar Odası Başkanı Özgün Sağır, sağlıkçıların haklarını yeterince alamadıklarını belirterek, “İnsanoğlu var olduğu sürece var olacak bir mesleğin mensupları olarak, ülkemizin dört bir köşesinde, eczanede, hastanede, kamuda, akademide, ilaç endüstrisinde ve dağıtım kanallarında hizmet veren 40 bini aşkın meslektaşımız ile halkımızın kesintisiz sağlık ve ilaca erişimi için görevimizin başındayız. Ancak bir grup var ki, maalesef onlar bugün görevlerinin başında değil. Covid-19'da hayatını kaybeden, illiyet bağı bahanesi ile görev şehidi kabul edilmeyen, meslektaşlarımız, eczane teknisyenlerimiz ve tüm sağlık çalışanları Onları bir kez daha saygıyla anıyor, rahmet diliyoruz var olduğu sürece, var. Zorlu pandemi süreci neredeyse bitiyor ve maalesef pandemi yerini; daha yakıcı olan ekonomik krize, yüksek enflasyona bırakıyor TÜIK tarafından son açıklanan rakamlar ile yüzde 70'e varan enflasyon oranı, vatandaşımızın alım gücünü azaltıp, cebimizde ki parayı olduğu yerde eritirken, eczacılık dahil tüm sektörleri derinden etkiliyor Ancak bizleri diğer tüm sektörlerden farklı kılan bir yapımız var, o da gelir kalemlerine müdahale şansımızın olmaması” şeklinde konuştu.
“ECZACILAR 2009 KURUNA MAHKUM EDİLMEMELİ”
Eczacıların değişmeyen İlaç Fiyat Kararnamesi ile 2009 yılından unutulduğunu, bu kararnamenin bir an önce güncellenmesi gerektiğini söyleyen Sağır, “Evet, unutuldu diyoruz. Çünkü eczacıların kar oranlarını belirleyen İlaç Fiyat Kararnamesi’nde (İFK) o günden beri bir virgül bile değişmedi. Aradan geçen 13 yıla, içinden geçtiğimiz enflasyonist ortama rağmen bizler hala 2009 koşullarında hizmet veriyoruz. Aradaki durumu daha iyi ifade etmek için sizlere birkaç rakam vermek istiyorum; Bildiğiniz üzere İFK'da ilaç fiyatlan Euro üzerinden düzenlenmekte. 2009 yılında 1 Euro 2,13 TL iken, bugün avro 16 TL seviyelerini aştı; yani 800'lük bir artış var.2009 yılında brüt asgari ücret 809 TL iken, bugün 5 bin 4 TL, yani yaklaşık 6 katlık bir artış var. Kısacası eczacı aradaki 13 yılda bu katların tersi oranında küçüldü. Pandemi sürecinde sağlıkçılar için ‘hakları ödenmez’ dendi, biz bu ifadeyi mecazen düşünürken, oysa yetkililer son derece ciddilermiş, hakkımız ödenmedi! Buradan bir kez daha sizlerin vasıtasıyla belirtmek istiyoruz ki; İFK'daki oranlar ve baremler, günün gerçeklerine göre güncellenmelidir. Diğer türlü bu ekonomik girdap içinde, yakın zamanda eczanelerin kepenkleri tek tek kapanacak” şeklinde konuştu.
“İLAÇ FİYATLARINDA REEL KUR UYGULANMALI”
Sağır, Eczacıların en büyük sıkıntılarından bir diğerinin ise, bulunamayan ilaçlar olduğunu söyleyerek, “Bu anlattıklarım İFK'dan dolayı eczacı zararı; birde İFK'dan kaynaklı halk sağlığı sorunu var ki; süreç içerisinde bu konuyu sizlerle sık sık konuştuk. Bulunamayan ilaçlar! İlaç fiyatlarının İFK'daki Euro kuruna göre belirlendiğini az önce bahsetmiştim. Bu kural şöyle işliyor; bir önceki yılın ortalama Euro değeri hesaplanıp, bununda yüzde 60'ı baz alınarak bir sonraki yılın ilaç Euro kuru sabitleniyor. 2022 için belirlenen Euro kuru 6,29 TL, az önce güncel Euro kurundan bahsetmiştik. Bu oranın ne anlama geldiğinin daha iyi anlaşılması için sizlerle Avrupa İlaç Üreticileri ve Birlikleri Federasyonu’nun 2022 yılında yayınladığı raporundan çarpıcı bir ifade paylaşmak istiyorum; ‘son üç yılda yeni ilaçların yüzde 79’u Türkiye'ye gelmedi.’ Bu şartlarda, bu piyasa ortamında artık İFK'nın baştan sona elden geçirilmesi gerekmektedir” diye ekledi.
“SGK'NIN ÖDEME POLİTİKALARINI MUTLAKA REVİZE ETMESİ GEREKMEKTEDİR”
İlaç fiyatları konusunda firmaların kendi menfaatleri doğrultusunda hareket ettiğini belirten Sağır, “Halk sağlığını düşünmeyenlerin, halkın cebini düşünmesini beklemek ancak mizah yazılarına konu olur. SGK'nın ilaç geri ödeme sistemlerinde her geçen gün arttırarak yaptığı kısıtlamalar, maalesef vatandaşımızın cebine yansıyor. Son değişikliklerle birlikte vatandaşımız eczaneden ilacını alırken, neredeyse kurumun ödediği kadar da cebinden fiyat farkı ödüyor. Bir de buna, meydanı boş bulan ilaç firmalarının kafalarına göre at koşturmasını eklemek gerek. İlaç firmaları ile SGK arasındaki anlaşmaya göre, firmalar kuruma iskonto yapmak zorunda, ancak bazı firmalar bu iskontoyu yapmayarak, aradaki farkı vatandaşa yansıtmakta; buda biz eczacıları konuyla hiçbir alakamız olmadığı halde vatandaş ile karşı karşıya getirmekte. Sosyal Devlet ilkesi gereği, SGK'nın ödeme politikalarını mutlaka revize etmesi gerekmektedir” sözlerine yer verdi.
“GEREĞİNDEN FAZLA ECZACILIK FAKÜLTESİ AÇILMAMALI”
Eczacılık fakültelerinin gereğinden fazla açıldığını kaydeden Sağır, “İlaç, eczacılık ve sağlık alanında yaşanan ekonomik sorunların yanı sıra; biz eczacıların diğer büyük sorunlarından biri de yapısal konulardadır. Bunun en temel nedeni ise plansızca açılan eczacılık fakülteleri ve artan kontenjanlar. 2012 yılında yürürlüğe giren yasa değişikliği ile eczacılıkta tahdit uygulaması başlamış olmasına rağmen, aradan geçen 10 yılda 43 eczacılık fakültesi açılmıştır. Bugün ülkemizde 60 eczacılık fakültesi var ve bu fakültelerden 13'ü genel yetersizlikleri nedeniyle öğrenci alamamaktadır. Kısacası 13 tane, tabeladan ibaret olan fakültemiz var. Daha acısı ise; öğrenci alan 47 fakültenin sadece 14'ü akredite olabilmiştir. Yani bu fakülteleri açan zihniyet; geri kalan 33 fakülte için yetersizler demiştir. Niteliğin, niceliğe kurban edildiği bir durumu yaşamaktayız. Bu nitelik kaybından dolayı maalesef, eczacılık fakülteleri yüksek lise veya meslek edindirme kurslarına dönüşmüştür. Ülkemizde yeterince hatta fazla eczacı varken, yeni yeni fakülteler ile ne amaçlanmaktadır? Bu durum, sağlık sisteminin geleceği ve ülke kaynaklarının israfından başka bir şey değildir” dedi.
“ÜLKE OLARAK İLAÇ ÜRETİMİNDE YOK DENECEK SEVİYEDEYİZ”
Eczacılıkta niceliğe değil niteliğe ihtiyacın olduğunu, plansız kontenjanlarının açılmaması gerektiğini söyleyen Sağır, “Geçtiğimiz günlerde ülkemizdeki işsizlik rakamı yüzde 11,5 olarak açıklanmıştı. Ancak şunu biliyoruz ki; bu rakam çok daha yüksek, çünkü bu orana, bugünün öğrencileri, geleceğin diplomalı işsizleri dahil değil. Bu kadar çok eczacılık fakültemizin olmasına rağmen, ilaç üretiminde yok denecek seviyedeyiz. Sanayi Ve Teknoloji Bakanlığının, ilaç sektörü raporunun özetinde; ‘İthal edilen ilaçlar ise genellikle yeni ve ileri teknoloji gerektiren, biyoteknolojik olarak üretilen, implante edilen ilaçlar, yeni ilaç taşıyıcı sistemler, aşılar, kan ürünleri, insülin, kanser ilaçları, bazı hormonlar, bazı oftalmolojik preparatlardır’ denilmektedir. Ayrıca aynı raporda, ülkemizin ilaç ihracatının ithalatı karşılama oranı yüzde 24 olarak açıklanmıştır. Bakanlığın bu tespitleri bile; eczacılıkta niceliğe değil niteliğe ihtiyacımızın olduğunu apaçık göstermektedir. Bizler, yeni eczacılık fakülteleri açılmamasını, akredite olmayanların öğrenci almamasını ve ilaç üretimi ve Ar-Ge konusunda yoğunlaşmasını ve akredite olanların ülkemiz ihtiyaçları gözetilerek kontenjanlarının planlanmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
“21 MAYIS’TA ‘GELECEĞİNE SAĞLIK AŞI'LA’ SOHBETİMİZE BEKLERİZ”
Eczacılar olarak her zaman, her koşulda halkının yanında olduklarını ve olacaklarının altını çizen Sağır, “Halkın en yakın sağlık danışmanlığı kimliğimiz ile dün olduğu gibi bugün ve yarın da, yaşadığımız tüm olumsuzluklara rağmen bunu halkımıza yansıtmadan var gücümüzle çalıştık, çalışıyoruz, çalışacağız. Örgütlü gücümüzle, zor günlerde yan yana durmasını çok iyi bilen bizler 14 Mayıs Eczacılık Günümüzü de birlik, beraberlik ve coşku içinde kutluyoruz. Bu 14 Mayıs kutlamasında da iki haftaya yaydığımız program ile gerek halkımıza yönelik gerekse meslektaşlarımıza yönelik birçok etkinlik planladık. Buradan sizlerin aracılığınız ile tüm halkımızı, 21 Mayıs Cumartesi günü ‘Geleceğine Sağlık Aşı'la’ sloganımız ile Forum Meydanı’nda gerçekleştireceğimiz Eczacılarla Sohbet Günümüze bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.
|