Kıbrıs Barış Harekatı yıl dönümü, Mersin’de coşku ile kutlandı




Tarih: 20 Temmuz 2022 Çarşamba 17:13


Ülke genelinde kutlanan Kıbrıs Barış Harekatı’nın 48’incı yıl dönümü, Mersin’de de tören ile kutlandı. Coşku ile kutlanan törende konuşmasını gerçekleştiren KKTC Mersin Başkonsolosu Zalihe Mendeli, “Bizler ailelerimizin ve dökülen kanlarımızı unutmadık, unutturmayacağız. Rumlar 1974 yılında Enosis’i gerçekleştirmek amacıyla harekete geçtiklerinde, karşılarında anavatanımız ile onun ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türkü’nü bulacaklarını hesaba katmamışlardı” dedi.

Haber- Emrah Birgül

 

Kıbrıs Barış Harekatı'nın 48’incı yıl dönümü, KKTC Mersin Başkonsolosluğu tarafından Mersin Cumhuriyet Meydanı’nda törenle kutlandı. Atatürk anıta çelenk sunumu ile ardından saygı duruşu ve istiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende, şiirler okunarak Kıbrıs Barış Harekatı anıldı. Yoğun katılımının olduğu törende konuşmasını gerçekleştiren KKTC Mersin Başkonsolosu Zalihe Mendeli, “20 Temmuz sabahı, harekata katılan askerlerimiz, şehitlik ve gazilik mertebesine erişirken Kıbrıs Türk halkı özgürlüğüne kavuşmuş, Yunanistan'daki cunta yönetimine son verilmiş, adada, barış, huzur ve güven ortamı sağlanmıştır” ifadelerini kullandı.

 

MENDELİ: “RUM-YUNAN İKİLİSİ, HALA DAHA TARİHTEN DERS ALMADIKLARINI GÖSTERMEKTEDİR”

Kıbrıs Türk halkı, 1968'den beri çözüm yolunda üzerine düşeni iyi niyetle yaptığını aktaran Mendeli, “Federasyon temelinde sürdürülen müzakereler başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Kıbrıs Türk tarafının 54 yıldır devam eden bu görüşmelere bir 54 yıl daha tahammül etmesi mümkün değildir. Rum-Yunan ikilisinin, papazlara ağır silah eğitimleri verme çabaları, terör örgütlerine ofis açmaları, gayrı askeri statüdeki adaları silahlandırmaya çalışmaları, samimiyetsizliklerini ve hala daha tarihten ders almadıklarını göstermektedir. Tüm bunlar beyhude çabalardır. Ortada bir gerçek vardır. O da Kıbrıs'ta diniyle, diliyle, kültürüyle farklı, eşitlik temelinde, işbirliği öngören koşullarda gerçekleşebilir" dedi.

 

BASKIN: “300 YIL BOYUNCA KIBRIS OSMANLI İDARESİNDEYDİ”

Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanlığı'ndan Deniz Yüzbaşı Yusuf Baskın ise; “Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin Kıbrıs'ta yaşayan soydaşlarımızın can ve mal güvenliğiyle uluslararası anlaşmalardan doğan haklarının korunması maksadıyla gerçekleştirdiği Barış Harekatı'nın 48. yıldönümünü kutlamak ve bu uğurda canlarını veren kahraman şehitlerimizi ve gazilerimizi anmak için toplanmış bulunuyoruz. Kıbrıs, 1571 yılından itibaren yaklaşık 300 yıl boyunca Osmanlı idaresinde kalmıştır. Osmanlı-Rus savaşı sonrasında Osmanlı Devleti egemenlik hakkı kendisinde kalmak üzere Kıbrıs'ın yönetimini 1878 yılında geçici olarak İngiltere'ye bırakmış. Birinci Dünya Savaşı başlangıcında ise İngiltere, Kıbrıs'ı ilhak ettiğini açıklamıştır. İkinci Dünya Savaşı'na müteakip Yunanistan, Kıbrıs'ın ilhakını, diğer ismiyle Enosis’i gerçekleştirmek için 16 Ağustos 1954'te Birleşmiş Milletlere başvurmuş, Kıbrıs adası halkına kendi geleceklerinin kendilerini tayin etmesi ilkesinin uygulamasını ve Kıbrıs'ı Yunanistan'a katma yetkisini talep etmiş, Birleşmiş Milletler bu talebi reddetmiştir” şeklinde konuştu.

 

“16 AĞUSTOS 1960 TARİHİNDE KIBRIS DEVLETİ KURULMUŞTUR”

EOKA yeraltı örgütü, ENOSİS hayaliyle Türklere karşı tehdit ve yıldırma harekatının olduğunu ifade eden Yüzbaşı Baskın, “1955 yılında Kıbrıs'ta kurulan EOKA yeraltı örgütü, Enosis hayaliyle önce İngilizlere, bilahare Türklere karşı tehdit ve yıldırma harekatı başlamıştır. Şubat 1959'da Zürih'te ve Londra'da iki uluslararası antlaşma imzalanmış, bu anlaşmalara göre adada iki toplumun ortaklığı vurgulanmış, Anayasası Türkiye-İngiltere ve Yunanistan'ın ortak anayasası altına alınmış, temel ilkelerin bozulması durumunda 3 devlete de tek başına veya müşterek müdahale hakkı verilmiştir. Bu esaslar çerçevesinde 16 Ağustos 1960 tarihinde Kıbrıs Devleti kurulmuştur. Ancak Rumlar, Anayasa'da Türklere tanınan hakların uygulanmasını geciktirmek gibi hareketlerle statüyü kendi lehlerine çevirmeye çalışmışlar ve 1963 yılında Anayasa'nın değiştirilmesini resmen önererek bu niyetlerini açığa vurmuşlardır” ifadelerini kullandı.

 

“TÜRK TOPLUMU 21 ARALIK 1963 TARİHİNDEN İTİBAREN AYRI BİR YÖNETİM KURMUŞTUR”

Adadaki Türkleri yok etmek üzere toplu bir saldırıya geçildiğini ifade eden Baskın, “103 Türk köyünü işgal ederek katlettikleri masum insanları toplu mezarlara gömmüşlerdir. Türkiye, adadaki Türklerin ve anayasal düzenin korunması için silahlı kuvvetlerini harekete geçirmiş, buna karşı Birleşmiş Milletler devreye girmiş ve Kıbrıs'ta Barış Gücü göreve başlamıştır. Bundan sonra Rumlar, Türklere karşı ekonomik abluka uygulamış, Türk toplumu da 21 Aralık 1963 tarihinden itibaren ayrı bir yönetim kurmuştur. Bu arada Yunanistan ise Kıbrıs'a binlerce asker takviye yapmıştır. 15 Kasım 1967'de Grivas, komutasındaki Rum kuvvetleri, Boğaziçi ve Geçit Kale işgali ve çok sayıda Türk'ü öldürme gerekçesiyle Türkiye savaş kararı almış ve Yunanistan'a sert bir nota vermiştir. Bunun üzerine Yunanistan, adadaki olayları durdurmuş ve askerlerini geri çekmiştir. 15 Temmuz 1974 tarihinde Kıbrıs'ın Yunanistan'a ilhakını askeri yoldan gerçekleştirmek isteyen Yunan subayları ile onların maşası olan Nikos, Samson ve arkadaşları, Makaryusu devirerek kontrolü ele almış ve Türkler'i adadan silmek amacıyla 22 Temmuz 1974'e harekete geçmek için hazırlığa başlamışlardır” diye konuştu.

 

“1974 BARIŞ HAREKATI İLE KIBRIS'IN KAN GÖLÜNE DÖNMESİ ÖNLENMİŞ”

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs’ta yaptığı mücadele ile Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması hayallerinin tarihe gömüldüğünü belirten Baskın, “Muhteşem ve mutlu başlangıç 20 Temmuz 1974 sabahı gemilerimizin Girne kıyılarında, hava indirme birliklerimizin Kıbrıs semalarında bir güvenlik ve özgürlük sembolü olarak belirmesiyle başlamış, kısa sürede Kıbrıs Türk halkı beklenin buluşma gerçekleşmiştir. Türkiye Cumhuriyeti, İkinci Dünya Savaşı'ndan beri icra edilmemiş olan ve diğer ülkelerin halen örnek aldığı müşterek bir harekatla denizden çıkarttığı ve havadan indirdiği silahlı kuvvetleriyle Kıbrıs'ta kahramanca mücadele eden mücahitlerimizle birleşmiştir. 1959 yılındaki anlaşmalardan kaynaklanan garantörlük hakkına istinaden Türkiye, Kıbrıs Türk Toplumu'nun can, mal ve hukuk güvenliğini sağlamış, hasret kaldığı barış ve huzuru getirmiştir. 1974 Barış Harekatı ile Kıbrıs'ın kan gölüne dönmesi önlemiş, Kıbrıs'ın Yunanistan'a bağlanması hayalleri tarihe gömülmüş, Kıbrıs Türk Halkı özgürlük, bağımsızlık uğruna sürdürdüğü kutsal mücadelesini kahraman Mehmetçik ile birlikte mutlu sona ulaştırmış” sözlerini kullandı.


Etiket:


Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  GAZETEMİZ
 
 
  BASIN İLAN
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 

Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinhakimiyet.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. mersinhakimiyet.com basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA