6 Şubat’ta meydana gelen depremler, tüm Türkiye’yi sarstı. Depremden yetişkinler kadar çocuklar da psikolojik olarak olumsuz etkilendi. Psikolog Deniz Liman, şu anda Mersin’e gelen depremzede çocuklarla yakından ilgilendiklerini belirterek, rutine döndükten sonraki 30 günlük takip sürecinin oldukça önemli olduğunu vurguladı.k
Haber-Emrah Birgül
7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler 10 ilde büyük yıkım ve can kaybı yarattı. Depremden sağ kurtulanlar ise yurdun diğer illerine doğru göç etmeye başladı. Depremzedelerin sığındığı illerden birisi de Mersin oldu. Kente gelen depremzedeler arasında çocuklar da yer aldı. Mersin Büyükşehir Belediyesi, CNR Fuar Alanı'nda depremzedeler için barınma alanları oluşturdu. Fuar alanında misafir edilen çocuklar için de Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi tarafından 'Oyun Alanları' kuruldu. Bu alanlarda hem Mersin Büyükşehir Belediyesi'nde görevli psikologlar hem de gönüllüler çocuklarla ilgilenmeye başladı. Alanda çocukların psikolojik durumlarını yakından takip eden Büyükşehir Belediyesi'nde görevli Psikolog Deniz Liman gazetemize konuştu.
ÇOCUKLAR, YETİŞKİNLERE GÖRE DAHA ÇABUK ATLATABİLİYOR
Fuar Alanı içerisinde çocuklara yönelik hazırladıkları alanlarda yaptıkları çalışmalardan bahseden Psikolog Liman, "Burada hem Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi çalışanları hem de gönüllü arkadaşlarımızda birlikte çocuklarımıza etkinlikler yaptırıyoruz. Çocuklar da tabii ki bu depremden sonra olumsuz şeyler yaşadılar. Depremden ve sonrasındaki süreçten etkilendiler. Ama çocuklar, yetişkinlere göre daha çabuk toparlanabilecek bir yapıya sahip. O yüzden özellikle küçük yaş grubundaki çocuklarımıza, deprem öncesi süreçteki 'anaokulu' rutinlerini biraz yaşatmaya çalışıyoruz. Etkinlikler yapıyoruz, onlarla vakit geçiriyoruz. Ayrıca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da buraya kendi ekiplerini yönlendiriyor. Burada çocuklarımıza iyi gelecek aktiviteler yaptırıyoruz" dedi.
ÇOCUKLAR OYUN ALANLARINDA KENDİLERİNİ DAHA İYİ İFADE EDEBİLİYOR
Diğer psikologlarla birlikte çocukların durumlarını da sık sık gözlemlediklerini sözlerine ekleyen Liman, "Çocuklarda gözlemlediğimiz ve dikkat edilmesi gereken konularda ailelerle görüşüyoruz. Çocuklara etkinlikler yaptırırken de bu etkinlikler üzerinden bazı durumları daha net gözlemleme şansımız oluyor. Çünkü çocuklar kendilerini genelde oyun alanlarında daha iyi ifade ederler. Oyun alanlarında gördüğümüz durumlarla birlikte, devamında bu görüşmeleri gerçekleştiriyoruz. Şu anda bir terapi yapmak doğru olmayacaktır. Çünkü insanlar deprem durumundan yeni çıktılar ve akut stres bozukluğuyla baş ediyorlar. Biz onlara şu durumda psikososyal destek sağlıyoruz aslında" diye konuştu.
DEPREMZEDELERE 'PSİKOLOJİK İLK YARDIM' UYGULANIYOR
Sağladıkları psikososyal desteğe ilişkin detaylı bilgi veren Liman, "Bu, 'psikolojik ilk yardım' demek. Yani biz onların yanlarında oluyoruz. Öncelikle fiziksel ihtiyaçlarını ve güvenlik ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Bu noktada belediyemiz, gönüllüleriyle birlikte çok yardımcı oluyor. Daha sonra onlara ihtiyaç duydukları diğer konularda destek oluyoruz" dedi.
BAZI ÇOCUKLAR 'TOPLU YAŞAMI' İLK KEZ DENEYİMLİYOR
Fuar Alanı'ndaki çocukların mevcut durumlarına ilişkin yaptığı gözlemleri değerlendiren Liman, "Tabi burada Hatay'dan, Gaziantep'ten, Adıyaman'dan veya Maraş'tan gelen çocuklarımız var. Şu an burası çok kültürlü bir nokta. O yüzden buradaki her çocuğun yaşantısı birbirinden farklı. Evi yıkılan çocuklarımız da var, evi hasar aldığı için yaşadığı durumun çok farkında olmasa da buraya gelmek durumunda olan çocuklarımız da var. Yaş gruplarına göre de çocuklar üzerindeki etkiler değişkenlik gösterebiliyor. Büyük yaş grubundaki çocuklarımız bulundukları durumunda biraz daha farkında. Çünkü burada toplu yaşamın içindeler. Birçok çocuğumuz 'toplu yaşamı' ilk kez deneyimliyor ve buna alışmaya çalışıyor. Çocuklarımız bu durumdan etkilendiler ama etkilenme düzeyleri önemli olan" ifadelerine yer verdi.
RUTİNE GEÇTİKTEN SONRAKİ SÜREÇTE 'GÖZLEM' ÖNEMLİ
Bir psikolog olarak bu süreçte kendilerine düşen görevi de anlatan Liman, "Biz elimizden geldikçe bazı şeyleri erkenden fark etmeye çalışıyoruz. Bu nedenle çocuklarımızla sürekli vakit geçiyoruz. Şu anda bir geçici barınma alanındalar. Bundan sonra kalıcı olarak yerleştikleri barınma alanlarında ailelerin dikkat etmesi gereken bazı durumlar olacak. Buna yönelik aileleri hem bilgilendiriyoruz hem de uyarıyoruz. Uyarıyoruz ki; dikkat etmeleri gereken durumlarla karşı karşıya kaldıklarında bir uzmandan yardım isteyebilsinler" dedi.
RUTİNE DÖNDÜKTEN SONRAKİ 30 GÜN ÖNEMLİ
Şu anda iki tür travmanın yaşandığını belirten Liman, "Bunlara 'birincil travma' ve 'ikincil travma' diyoruz. Birincil travma o olayı yaşayan kişide görülebiliyor. Yani buraya gelen misafirlerimizde görüldüğü gibi. İkinci travma ise sosyal medyadan veya yaygın medyadan gördüklerimizle edindiğimiz bir tür travmadır. Yani gördüklerimiz ve yaşadıklarımızla meydana gelebiliyor. Birincil travma içerisinde olan kişiler şu anda akut sürecindeler. 3-30 gün arası bu süreçte önemli bir süreç. Tekrar tekrar sallanıyormuş gibi hissedebilirler, aynı şeyleri tekrar tekrar yaşıyormuş gibi olabilirler, uyku bozuklukları ve kaygı sorunları yaşayabilirler. Mesela çocuklar ebeveynlerinin yanından ayrılmak istemezler. Bu tarz dikkat edilmesi gereken belirtiler, 30 gün içerisinde yaşanması beklenen ve gözlemlenen durumlardır. Gözlemlenmesi gerekir, ancak 30 gün geçtikten sonra devam etmesi durumunda dikkatli olmak gerekir" diye konuştu.
30 GÜNDEN SONRA BELİRTİLER DEVAM EDİYORSA, DESTEK GEREKİR!
Şu anda ebeveynlere çocuklarını gözlemlemelerini ve gördükleri olağan dışı durumlarda kendilerine bildirmelerini önerdiklerini kaydeden Liman, "Bir süre sonra misafirlerimiz rutin bir yaşantı içerisine gireceklerdir. Tekrar bir ev düzeni kuracaklardır. Çocukların o rutin içerisinde uyardığımız davranışları devam ediyorsa; bu dikkat edilmesi gereken önemli bir durumdur. İşte o süreçte bir destek alınması gerekir" dedi.
BU SÜREÇTE ÇOCUKLARDA GÖRÜLEBİLECEK DAVRANIŞLAR NELERDİR?
Çocuklarda bu süreçte daha çok ebeveyn yanında ayrılmama davranışının görülebileceğini belirten Liman, "Devamlı bağlı ve temas halinde olmak isterler. Bununla birlikte çocuklarda öfke patlamaları görülebilir, bu çok normal. Tabi çocuklar üzerindeki davranış belirtileri yaş gruplarına göre değişkenlik gösterecektir. Ama ergen yaş grubundaki çocuklarda tahammülsüzlük ve öfke görülebilir. Bununla birlikte daha küçük yaş grubundaki çocukların davranışlarında bazı şeylerin değiştiği fark edilebilir. Örneğin eskiden oldukça sosyal olan bir çocuk sessizleşip içine kapanabilir; eskisi kadar sosyal görünmeyebilir. Çekingen tavırlar göstermeye başlayabilir. Agresif bir çocuk bir anda hüzünlü bir durum içerisine girebilir. Bunlar olağan davranış durumları olacaktır ve yaşanması muhtemelen durumlar. Ancak bu davranışların süreç içerisindeki devamlılığı gözlemlenmeli. Rutin yaşama döndükten sonraki 30 günlük gözlem süresi de bu aşamada oldukça önemli" şeklinde konuştu.
|