Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Yenişehir’de kaçak bina yapma girişiminde bulunan kişilere yönelik net açıklamalarda bulunarak; "Neye mal olursa olsun bütün o kaçak binaların hem yıkılacağı sözünü hem de taahhüdünü veriyorum" dedi.
Haber-Emrah Birgül
Yenişehir Belediye Meclisi 2023 Yılı Mart Ayı Birinci Birleşim Toplantısı, Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit başkanlığında gerçekleşti. Gündem maddeleri öncesi açıklamalarda bulunan Özyiğit, Yenişehir'de atacakları önemli adımlardan bahsetti. Bu adımlardan bir tanesinin ise kaçak yapı girişiminde olanlara yönelik olacağını vurguladı. Seçim öncesi bir 'af dedikodusunun' yayıldığını vurgulayan Özyiğit, bununla birlikte Yenişehir'de birtakım girişimler olduğunu belirtti.
"KİMSE 'KAÇAK YAPARIM, YANIMA KAR KALIR' DÜŞÜNCESİNDE OLMASIN"
Kaçak yapı girişiminde bulunan kişilere yönelik 'yapıları yıkma' sözü ve taahhüdü veren Özyiğit, "Bu ülkenin en büyük belalarından bir tanesi, başındaki en büyük belalardan bir tanesi aflardır. Her alanda yapılan aflardır. Yani kimse 'kaçak yaparım, yanıma kar kalır' düşüncesinde olmasın. Hem verdiği emek boşa gidecek hem de o binayı yıkacağı hem de bedelini ödeteceğiz. Vatandaş o cezayı ödeyecek. Hepimizin bir tek sorumluluğu var. O da hepimize göre yapılmış olan yasalara uyma. Bunun dışında davranan insanlar elbette ki bunun karşılığını görecekler" dedi.
"YENİŞEHİR HALKINDAN BİR RİCADA BULUNAYIM"
Ülke olarak zor günler geçirdiklerini belirten Özyiğit, "Depremin üzerinden 1 ay geçti. Yaraları sarmaya çalışıyoruz. Artçı depremler devam ediyor. Artçı depremlerden sonra insanlarımızda kaygı devam ediyor. Öncelikle toplantıya başlamadan önce ben Yenişehir halkından şöyle bir ricada bulunayım; bütün tesislerimizi açtık. Bütün parklarımız endişe duyan vatandaşlarımız tarafından kullanılıyor. Burada 'lütfen eviniz gibi koruyun' demek istiyorum. Başka bir şey demek istemiyorum. İşte yapılan bir imalatı söküp de mangalda yakma duygusu ya da bir parkın içerisine aracını çekerek; 'mal, canın yongası' tamam da; o parklar tehlike anında vatandaşlara lazım. Onun için araçları oraya çekmek doğru davranışlar değil" diye konuştu.
"HIZLI ADIMLAR ATMAK ZORUNLULUĞUMUZ OLDUĞUNU BİLİYORUZ"
Depreme yönelik birtakım çalışmalar gerçekleştirdiklerini de duyuran Özyiğit, "Depreme yönelik her bakımdan yaptığımız çalışmalarla hem belediyemiz bünyesinde; Büyükşehir Belediyemiz ayrı bir çalışma yürütüyor; ortaklaşacak ve kentte güvensiz bina bırakmayana kadar devam edecek. Evet, Mersin 1'inci derece deprem bölgesi değil. 3'üncü derecede deprem bölgesi ama bölgede olan depremlerden olumsuz etkilenen ve geçtiğimiz 60-70 yılda yapılan binaların ya da daha uzun sürede yapılan binaların bizleri kaygılandırdığı, zeminin bizleri kaygılandırdığı bir gerçekle karşı karşıyayız. Özellikle sahile yakın bölgelerde. Buralarda dönüşümle alakalı hızlı adımlar; yerinde dönüşüm ve bölgesel dönüşüm manasında hızlı adımlar atmak zorunluluğumuz olduğunu biliyoruz" ifadelerine yer verdi.
"BUNDAN SORA AMA'SIZ, FAKAT'SIZ BU İŞLEMLERİ YAPACAĞIZ"
Eğriçam Mahallesi'nde kentsel dönüşüme yönelik bir süredir atılmış olan adımlara da değinerek sözlerini sürdüren Özyiğit, "2018 Mayıs'ından bu yana Eğriçam bölgemizde müracaatımız Bakanlık'ta beklemekte. O imzayı almış olsaydık biz emin olun ki 2'inci, 3'üncü adımı Pozcu'nun Gazi Mahallesi'dir, Palmiye'dir, Piri Reis'dir; o bölgelerimiz için şimdi atmış olurduk. Ama daha ilk adımda tıkanınca bu yıla kadar gelen süreçte bu dönüşümleri gerçekleştiremedik. Bundan sora ama'sız, fakat'sız bu işlemleri yapacağız" diye konuştu.
"GEÇTİĞİMİZ HAFTA BİR TANE RUHSATSIZ YAPIYI YIKTIK"
Deprem Eylem Planı kapsamında atacakları adımlardan söz eden Özyiğit; "Bölgedeki hem üniversitelerle hem odalarla yaptığımız toplantılarda 1'inci aşamada deprem riski yüksek yapıların tespiti, hasar derecesine göre sınıflandırılması, İstanbul Büyükşehir Belediyemizin yaptığı tespit çalışmalarını aynı yöntem kullanılarak yapılması. 2'inci aşama imar planında dönüşümü sağlayacak binaların güvenliğini artıracak kararlar alınması. Jeolojik etütler ki bugüne kadar tabii ki her binanın yapımında bir jeolojik etüt imzası var. Ama bunların çok sıkı denetlenmesi. İnşaat Mühendisleri Odası'yla birlikte yapı envanterinin oluşturulması konusunda ön protokol gerçekleştiriliyor. Mutabakat sağlandı. Mimarlar Odası'yla birlikte de riskli yapı sahiplerinin bilgilendirilmesi konusunda protokol yapılması. Üçüncü aşamada dönüşüm süresinde barınma ihtiyacı olanlar için kira yardımının yanı sıra geçici konaklama alanları oluşturulması. Ruhsatsız yapıların yıkım sürecinin devam etmesi ki geçtiğimiz hafta bir tane ruhsatsız yapıyı yıktık" ifadelerine yer verdi.
"3 KİŞİYLE 5 CAN ÇIKARTTIYSAK; 100 KİŞİYLE 10 BİN KİŞİ ÇIKARTIRDIK"
Görüntü kirliliğinin önlenmesini sağlayacak birtakım proje hazırlıkları içerisinde olduklarını da vurgulayan Özyiğit, "Afet zamanlarında görev yapacak bir ekip ki afet eylem planlarımızın içerisinde en önemli unsurlardan bir tanesi. Deprem sırasında gördük ki bölgede yani bizim, Yenişehir Belediyesi'nin 100 kişilik bir ekibimiz olsaydı, 3 kişiyle 5 can çıkarttıysak; 100 kişiyle işini bilen, teçhizatlı; belki 10 bin kişi çıkartırdık. Yani 100 kişiyle 10 bin kişi çıkartırdık. Burada geç kalmışız. Bu afet zamanlarında 'bu konuda adım atalım' diye bütün ulus olarak böyle bir bakış açımız var. Ama unutmak konusunda da bizden daha yetenekli hiçbir ulus yok herhalde. Çok çabuk unutuyoruz. Şimdi AKUT'la yaptığımız bir protokolle bu yapı harekete geçecek. Kendi personelimiz başta olmak üzere sonradan gönüllüleri de ilave edeceğiz. Ama tam bir disiplin ve eğitim süreçlerini ihmal etmeyen insanlardan oluşacak. Bir yerde bir deprem ya da bir felaket olduğunda bu ekibimiz böyle bir saat içerisinde hareket etmiş olacak şekilde altyapısı ve eğitimi tamamlanmış olacak" diye konuştu.
"GERÇEKTEN KONTROL EDİLİP EDİLMEDİĞİNİ İNCELEME NOKTASINDA KARARLILIĞIMIZ VAR"
Çalışmalar kapsamında bir Meclis kararı çıkartmaya da hazırlandıklarını duyuran Özyiğit, "Binaların yıllık bakımının yapılmasının, korozyonun önlenmesi, kolon-kiriş zararlarının engellenmesi gibi konularda bir de Meclis kararı çıkartacağız ve bu konularda çalışma yapacağız. Binalarımızı bırakıyoruz kendi haline; korozyon, zaten ıslak ve nemli bir zemin. Yıllar önce yapılmış, işte bohçalama sistemleri, inşaat yönetmeliğinin yıllar önce çok daha düz demirin kullanıldığı, etriye sistemlerinin yeteri kadar olmadığı, onun dışında kullanılan betonun mekanik koşullarda ve C30'un altında, C16 gibi betonların kullanıldığı dönemleri bize anlatıyorlar, biz de dinliyoruz. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte; şu andaki yönetmelik doğru bir yönetmelik, iyi bir yönetmelik. Dünyadaki en üst kalite ve güvenlik sistemine sahip bir yönetmelik aslında" ifadelerine yer verdi. Binaları denetleyenleri de bu süreçten sonra denetleyeceklerini belirten Özyiğit, "Şimdi yapı denetim firmalarının yapacağı kontrolleri bir de biz yaparak; gerçekten kontrol edilip edilmediğini görmek, incelemek noktasında kararlılığımız var ve yürüyeceğiz" şeklinde konuştu.
"KENTİN BU ÖLÇEKTE BİR MERKEZİ DESTEK ALMASI GEREKLİLİĞİNE İNANIYORUZ"
Deprem sonrası yaşanan depremzede göçünün kent üzerinde oluşturduğu yükten de bahseden Özyiğit, "Afet sonrası Mersin'in genel durumu hakkında; yani 400 bine yakın bir nüfusun geldiği düşünülüyor. Tabi Mersinimiz 1,8 milyonluk nüfusla alakalı merkezi bütçeden destek alıyor. Dolayısıyla zorunlu göç esnasında kente gelen insanları; kaldı ki bunun öncesinde de bir 150-200 bin Suriyeli göçmenin olduğunu düşünürsek, 2 milyon 200 seviyesine çıkmış bir kentin bu ölçekte bir merkezi destek alması gerekliliğine inanıyoruz" dedi.
"BU SENE TEDBİRLER ALMAK ZORUNDAYIZ"
Özyiğit, son günlerde gündeme gelen başka sorunlara dair de değerlendirmelerde bulunarak; "Bunun yanında felaketler azalmıyor, artıyor. İklim ve ekolojiyi unutmamamız gerekiyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, 2023'ün ilk kuraklık haritasını paylaştı ve Mersin çok tehlikeli bölgede. Dolayısıyla bu sene buna yönelik de tedbirler almak zorundayız. Belki site havuzlarını hiç açmayacağız. Belki sulamalarda dikkatli olacağız. Belki Pamukluk Barajı'nın çok hızlı biçimde açılmasına yönelik bir çaba göstereceğiz" diye konuştu.
|