HABER MERKEZİ
Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir, 9000 yıllık bir geçmişe sahip Yumuktepe’nin daha fazla sahiplenilmesi ve UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınması için en kısa zamanda adaylık başvurusunda bulunulması gerektiğinin altını çizerek, “Bu konuda ilgili tüm kurum ve kuruluşları Yumuktepe’ye sahip çıkmaya ve elini taşın altına koymaya davet ediyoruz” dedi.
Mersin’de bulunan Yumuktepe Höyüğü’nde 9000 yıllık bir kültür olduğunun altını çizen Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir, 1930’larda başlayan kazıların yavaş ilerlediğini belirterek, “1961 Yılında keşfedilen Çatalhöyük ve 1995 yılında keşfedilen Göbeklitepe birer çekim merkezi haline gelirken, Yumuktepe’nin halen içinde bulunduğu durumu izah etmek mümkün değildir” dedi. Özdemir, “Mersin kent merkezinde bulunan Yumuktepe, dokuz bin yıllık kesintisiz bir tabakalanmaya sahip olması özelliği ile öne çıkmaktadır. En az 33 farklı döneme ait tabakalanma olduğu ortaya çıkarılmıştır. 1930’larda başlayan kazı çalışmaları kesintili olarak ve yavaş bir tempo ile günümüze kadar gelmiştir. Yumuktepe, tarihteki en erken mühür, metalürji faaliyetleri, savunma sistemleri, merkezileşme öğeleri ve hiyerarşik toplumun ortaya çıkışına ilişkin verileri ile dikkat çekmektedir. Bugüne kadar yapılan araştırmalarda önemli sonuçlara ulaşılmasına rağmen, yerleşime ilişkin hâlen aydınlatılması gereken birçok nokta mevcuttur. Böylesine önemli bir projenin, aradan geçen neredeyse bir asırlık süreye rağmen istenilen noktaya gelememiş olması, Mersin adına büyük bir kayıp olmuştur. 1961 Yılında keşfedilen Çatalhöyük ve 1995 yılında keşfedilen Göbeklitepe birer çekim merkezi haline gelirken, Yumuktepe’nin halen içinde bulunduğu durumu izah etmek mümkün değildir. Şanlı Urfa’nın kent merkezinden 22 km uzakta bulunan Göbeklitepe’yi 2024 yılının ilk yedi ayında 326 bin kişinin ziyaret ettiğini göz önüne alırsak, Mersin’in tam kalbinde yer alan Yumuktepe’nin nasıl bir turizm potansiyeli taşıdığını öngörebiliriz” dedi.
“MERSİN’İN ÖNCELİKLİ STRATEJİK HEDEFLERİNDEN BİRİ OLMALI”
“Böylesine büyük bir kültürel mirası geleceğe taşımak ve kent turizmine kazandırmak, Mersin’in öncelikli stratejik hedeflerinden birisi olmalıdır” diyen Özdemir, “Bundan sonraki süreçte, Mersin’in tüm kurumları olarak bu hedefe odaklanmalıyız. Öncelikle kazı sahasının ve çevresinin 7/24 güvenliğinin sağlanması gerekiyor. Kazı çalışanları ve ziyaretçiler için ihtiyaç duyulan sosyal donatı tesisleri bir an önce yapılmalıdır. Bu konuda Büyükşehir Belediyemizin bir projesi olduğunu biliyoruz. Bu projenin hayata geçirilmesi son derece faydalı olacaktır. Kazı alanlarının, Göbeklitepe ve Çatalhöyük de olduğu gibi, üzerlerinin örtülmesi öncelikli işlerden birisidir. Ziyaretçiler için yürüme yolları ve galeriler yapılmalıdır. Böylece ziyaretçiler, 33 tarihsel katmanı görerek, zamanda yolculuğa çıkmış hissine kapılacaklardır. Ayrıca, kazı ekibinin elzem olarak gördüğü bioarkeoloji laboratuvarın oluşturulması, kazı çalışmalarında elde edilen fiziki bulguların analiz edilmesinde çok önemli bir işlev görecektir. Kazı çalışmaları, ağırlıklı olarak insan gücü ile yapılmaktadır. Çalışan sayısının artırılması, bugüne kadar yavaş giden çalışmaların ivmesini hızlandıracaktır. Çalışmalarda karşılaşılan en önemli sorun finansman teminidir. Mersin olarak, bu konuda yerel imkanlarımızı kullanarak, acil bir Can Suyu Fonu oluşturmamız gerektiğini düşünüyoruz. Bu şekilde yerel bir fon oluşturabilirsek, çalışmalar hız kazanacak, ulusal ve uluslararası kuruluşlardan proje bazlı olarak ilave fonlar bulmanın yolu açılmış olacaktır. Ayrıca, Doğuş Grubu’nun Göbeklitepe’de ana sponsor olarak oynadığı role benzer şekilde, ilimizde bulunan holdinglerin ve şirketlerin Yumuktepe’ye sahip çıkmasını bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.
“BELEDİYELER BÜTÇE AYIRMALI”
Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere ilçe belediyelerine seslenen Özdemir, “Bu proje için bütçe ayırmaları, tarihimizin gün ışığına çıkmasında önemli bir işlev görecektir. Yumuktepe’nin hemen kenarından Müftü Deresi geçmektedir. Bu derenin ıslah edilmesi, her mevsim su akışının sağlanması ve çevre düzenlemesinin yapılması, Yumuktepe Projesi ile entegre biçimde yürütülmelidir. Bütün bunlar hayata geçirildiğinde, Yumuktepe bir Açıkhava Müzesi ve Arkeopark haline gelecektir.
Yumuktepe kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan tarihi eserlerin sergileneceği bir müze kurulmasının son derece gerekli olduğunu düşünüyoruz. Bugüne kadar çıkarılan ve farklı illerdeki müzelere gönderilen eserler, geri toplanarak, burada sergilenmelidir. Buradaki medeniyetlere ait yerleşim yerlerinin orijinal hallerini yansıtan maketler yapılması, buradaki toplumların hayatlarından kesitler sunan animasyonlar hazırlanması ve tarihi gerçeklere dayalı hikayeler oluşturulması çok faydalı olacaktır” dedi
TANITIM İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
Tanıtım çalışmaları kapsamında yapılması gerekenleri sıralayan Özdemir, Mersin’deki kurum ve kuruluşlara da çağrıda bulunarak, şunları kaydetti: Yumuktepe’nin ulusal ve uluslararası ölçekte tanıtımının yapılması için; Yumuktepe’nin UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine alınması için girişimlerin başlatılması, Tur operatörleri ve rehberlere yönelik tanıtım faaliyetleri yapılması, Okul turları düzenlenmesi, Bölgede uygun bir toplantı ve etkinlik alanı oluşturularak, burada etkinlikler düzenlenmesi, Buradan elde edilen tarihi bilgilerin ders müfredatlarına konulması ve benzeri çalışmalar faydalı olacaktır. Netice olarak, buraya kadar anlatılanlar yapıldığında Mersin ve ülkemiz yeni bir çekim merkezi kazanacaktır. Bu konuda ilgili tüm kurum ve kuruluşları Yumuktepe’ye sahip çıkmaya ve elini taşın altına koymaya davet ediyoruz.
|