“ASGARİ ÜCRET VE EMEKLİ MAAŞLARI YETERSİZ”

Tarih: 3 Şubat 2025 Pazartesi 18:01

Kış, özellikle Ocak ayı itibarıyla temel gıda maddelerinde yaşanan fahiş fiyat artışlarının, asgari ücretlilerin ve emeklilerin yaşamını daha da zorlaştırdığını belirtti. Asgari ücretin, bir ailenin temel ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli olmadığını, aksine geçim sıkıntısını daha da derinleştirdiğini söyledi. Türkiye'de, bir emeklinin açlık sınırının yaklaşık 7.662 TL altında maaş aldığını, asgari ücretlinin ise temel gıda maddelerine zamlarla birlikte daha ilk aydan maaşının büyük kısmını kaybettiğini ifade etti. Gülcan Kış, temel ürünlerin fiyatlarındaki artışın her geçen gün yoksullaşan halk için ne kadar yıkıcı olduğunu vurguladı. Ocak ayı itibarıyla temel gıda maddelerine yapılan zamlarla ilgili açıklamalarda bulunan Kış, özellikle zeytin, peynir, zeytinyağı, et ve süt ürünleri gibi temel ihtiyaçların fiyatlarının fahiş şekilde arttığını belirtti. Örnek olarak, tulum peyniri, zeytin, yumurta ve kuzu eti gibi ürünlerin fiyatlarının bir ay içinde büyük artışlar gösterdiğini açıkladı. Kış, bu artışların halkın geçimini daha da zorlaştırdığını ve hükümetin bu duruma duyarsız kaldığını ifade etti.

Uluslararası raporlar da Türkiye'nin ekonomik çöküşünü gözler önüne seriyor. Gülcan Kış, Türkiye'nin sefalet endeksinde dünyanın en kötü 10 ülkesi arasına girmesinin, ülke için büyük bir utanç olduğunu belirtti. Arjantin, Suriye, Lübnan, Sudan ve Venezuela gibi ülkelerle aynı listede yer almak, Türkiye'nin ekonomi yönetiminin ciddi bir başarısızlık gösterdiğinin bir göstergesi olarak yorumlandı. Kış, bu durumu ülkeyi yönetenlerin politikalarının bir sonucu olarak değerlendirdi. Gülcan Kış, Türkiye'deki büyükşehirlerde kira fiyatlarının çok yüksek olduğunu, milyonlarca insanın kiralarını asgari ücret veya emekli maaşlarından ödemekte zorlandığını söyledi. Ayrıca, gıda masraflarının astronomik seviyelere ulaştığını, dört kişilik bir ailenin sadece gıda için ayda 22.131 TL harcadığını belirtti. Bu durumda, halkın temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi artık imkansız hale gelmiş durumda. Elektrik, doğal gaz ve su faturaları da maaşların büyük kısmını alıp götürmekte, ısınmak ve yaşamaya devam etmek bile lüks haline gelmişken eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim de ciddi şekilde zorlu bir hale gelmiş durumda.

Kış, iktidarın ekonomik gerçeklerden kopuk bir şekilde halkı kandırmaya devam ettiğini söyledi. Aile Yılı ilan edilmesine rağmen, halkın sofrasında bir lokma ekmek bulmasının bile zorlaştığını belirten Kış, enflasyonun düşürüleceği vaatlerinin aksine vatandaşın açlık sınırının altında yaşadığını vurguladı. Hükümetin açıklamalarının halkı daha da yoksullaştıran politikalar olduğunu söyleyen Kış, bu durumu 'sefaletin resmileşmesi' olarak değerlendirdi. Asgari ücretin ve emekli maaşlarının açlık sınırının çok altında olması, Türkiye'nin ekonomik krizinin derinleştiğini ve halkın alım gücünün dibe vurduğunu gösteriyor. Gülcan Kış, hükümetin halka 'müjde' vermekle yetindiğini, ancak gerçekte halkın sefalet içinde yaşadığını belirtti. Bu durumu değiştirmenin mümkün olduğunu, ancak hükümetin halkın çığlıklarına kulak vermesi gerektiğini söyledi. Kış, asgari ücretli ve emeklilerin hayatta kalma mücadelesi verdiği bu şartlarda, hükümetin halkın gerçek sorunlarıyla ilgilenmesi gerektiğinin altını çizdi.