Denizlerin kirletilmesini önlemek amacıyla Büyükşehir Belediyesi olarak tesis kurmak istediklerini belirten Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, MIP’den denetim işini belediyeye bırakması konusunda görüştüklerini ve tesis için yer istediklerini ama MIP’nin yer vermediğini dile getirdi. Seçer, “MIP’nin aklı fikri ne kadar çok ciro yaparım düşüncesinde. Neticede Mersin’in kuruluşu değil. Parayı Mersin’de kazanıyor, başka ülkeye götürüyor ama yükünü Mersin çekiyor” dedi.
Haber – Gizem Konucu
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Eylül ayı Olağan Toplantı Dönemi 2. Birleşimi Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşti. Toplantıda oylamaya sunulan “Kent genelindeki gemilerden kaynaklı atıkların alınması hizmetini yerine getirmek üzere Atık Kabul Tesisi’nin fizibilitesinin yapılması, kurulması, işletilmesi veya üçüncü şahıslar tarafından da işletilebilmesi için 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu kapsamında ihale edilmesi işlemlerinin, Belediyemiz adına 12 (oniki) yıl süre ile Büyükşehir Belediyesi Belediye Encümeni’ne yetki verilmesi ile ilgili Plan ve Bütçe Komisyonu, İşsizlikle Mücadele Komisyonu ile Temizlik Komisyonu’na müştereken havale edilen konunun görüşülmesi maddesi oy birliğiyle kabul edilmiştir” 5. maddesi meclis tarafından oy birliği ile kabul edildi.
MIP GEMİLERDEN SİNTİNE ALIYOR
Vahap Seçer, oylamaya sunulan 5. maddenin önemli bir konu olduğunu söyleyerek MIP firmasının sorumluluğunu yerine getirmediğini dile getirdi. Seçer, “MIP gemilerden sintine alıyor. fakat alan temizlemiyor. Sadece limana gelen gemilerden sintine alıyor. Atık toplama gemisini bile yeni aldı. Yetki elinde olmasına rağmen sorumluluklarını yerine getirmiyordu” dedi. Büyükşehir Belediyesi olarak tüm Doğu Akdeniz çanağından sorumlu olmak istediklerini söyleyen Seçer, bu konuda MIP ile anlaşamadıklarını ve MIP’nin yer vermemesinden kaynaklı yer konusunda sıkıntıya düştüklerini belirtti. Deniz kirliliğini önlemek adına Şube Müdürlüğü kurduklarını dile getiren Seçer, “Sadece deniz kirliliği değil deniz kirliliğinin sahile vurması, sahilde yaratılan kirlikler de bizim mücadele kapsamımız içerisinde. Şubat ayında Akdeniz’e kıyısı olan Antalya, Adana, Hatay ve Mersin Büyükşehir olmak üzere bir protokol imzaladık. Diğer taraftan ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü ortaklığıyla temiz Akdeniz projesi protokolü imzaladık. Amacımız tamamen deniz kirliğinin önüne geçmek” dedi.
“TOPLAM 50 MİLYON 500 BİN CEZANIN 40 MİLYONU BİZİM DÖNEMDE KESİLDİ”
Koordinatların çok yetersiz olmasından kaynaklı denetimlerde sıkıntı yaşadıklarını söyleyen Seçer, daha önceki dönemde başlatılan cezalarla ilgili bilgi verdi. Seçer, “Geçtiğimiz dönemde büyükşehir yasası ile beraber 2014 yılında 1 milyon 700 bin, 2015 yılında 1 milyon 700 bin, 2016 yılında 1 milyon 500 bin, 2017 yılında 1 milyon 300 bin, 2018 yılında 3 milyon 900 bin toplamda 5 yıllık süreçte 10 milyon 500 bin ceza kesilmiş. Yeni dönemle birlikte 2019 yılında 25 milyon 489 bin, şu anda içinde bulunduğumuz yıl içinde ağustos ayı itibari ile 14 milyon 547 bin lira ceza kesilmiş. 2014 yılından günümüze kadar toplamda 50 milyon 500 bin ceza kesilmiş. 40 milyonu bizim 17 aylık dönemimizde geri kalanı ise geçmiş 5 yıllık dönemde gerçekleşmiş. Biz bunları tahsil etmeden gemileri kıpırdatmıyoruz” açıklamalarında bulundu. Mersin’de filoyu genişleterek gerekli denetimleri arttırmak ve gelir elde etmek istediklerini söyleyen Seçer, “Biz istiyoruz ki bundan çok fazla gelir gelsin benim denizim gittikten sonra bu paranın hiçbir kıymeti yok. Dünyayı yok ediyoruz. Ekolojik dengeyi alabora ediyoruz. Bunun önüne geçelim” dedi.
“BU TATLI KAZANCI MIP BIRAKMAK İSTEMİYOR”
5216 sayılı kanun gereği deniz araçlarından atıkların alınması ve yönetilmesinin Mersin’e verildiğini belirten Seçer, “Mersin’de bu yapılmıyor. Biz kendi tesisimizi kurmak istiyoruz. MIP’den yer almak istedik ama vermiyor. Mersin Liman’ı benim için önemli. Kimin, hangi firmanın çalıştırdığı önemli değil. En büyük kirayı devletime verdikten sonra firmalarla ilgilenmiyorum. Ama MIP 2023’e kadar lisans aldık diyerek işleteceklerini söylediler” dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan bu kanunla ilgili talep oluşturduklarını söyleyen Seçer, “1 Eylül tarihinde bakanlığa bu kanundan faydalanmak istediğimizi belirttik. Bakanlık, 30 Ekim 2020 tarihine kadar yapılan işlemlerle ilgili bilgi ve belge istedi. Bakanlık, bu işi hızlandıracaklarını” dile getirdi. Limandan önemli bir gelir elde edildiğine dikkat çeken Seçer, “Örneğin bir gemi geldi 0-1000 groston arası bir gemi, hiçbir sintine vs bırakmazsa sabit ücret 80 euro liman alıyor. Bu artıyor 1001-5000 grostonluk arası gemilerde 140 euroya çıkıyor, 5-10 bin arası 210 euro oluyor. Bu şekilde çıkıyor ve 6 binin üstü 720 euro. Bu sadece ayakbastı parası. Bu tatlı kazancı MIP bırakmak istemiyor. Büyükşehir olarak bu işi denetim altına almak istiyoruz” dedi.
“2.5 MİLYON DOLARLIK HELİKOPTERLE YAPMIYORUZ AMA 300 BİN LİRALIK DRONE İLE YAPIYORUZ”
Mersin denizinde denetim amaçlı kullanılan helikopterle ilgili konuşan Seçer, “Helikopteri kiraya vermiş durumdayız ama müşterisi çıkarsa hemen satışa çıkaracağız. Biz şu anda onunla sahil taraması yapmıyoruz. Çünkü denetimle sorumlu olduğumuz koordinatlarımız da belli. Bunun 2,5 milyon dolarlık helikopterle yapmıyoruz. Ama 300 bin liralık drone ile yapabiliyoruz. Bunu da önemli bir not olarak söylüyorum. Diyebilirsiniz sahil taramalarını helikopterle yapıyorduk, şimdi yapmıyor muyuz diye bir soru aklınıza gelmesin daha ucuza yapıyoruz” açıklamalarında bulundu.
|