Göksoy: “Asgari ücret 3 bin 800 TL olmalı”

Tarih: 23 Aralık 2020 Çarşamba 16:46

Haber- Harun Bor

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy, yeni yıldaki asgari ücret tutarı ile ilgili bir açıklama gerçekleştirdi. Asgari ücret komisyonun üçüncü toplantısını gerçekleştirilmesi ile birlikte Göksoy, asgari ücret tutarının 3 bin 800 TL olması konusunda ısrarcı olduklarını dile getirdi. Asgari ücreti belirleyen tespit komisyonu ile ilgili sorunlar olduğunu iddia eden Göksoy, “İşçilerin tabanının sesi alınması gerekirken, işçilerin konfederasyonların sendikaların sesinin alınması gerekirken 15 kişilik tespit komisyonunun 5 tanesi hükümet, 5’i işveren, diğer 5’i de kendilerine yakın sendikalardan oluşuyor. En büyük adaletsizlik burada. Milyonları ilgilendiren bir karar verilecek ve bu kararda işin öznesi olan işçilerin sesi yok. Her zaman bu konuda sağlıklı bir karar çıkmadığı gibi buradan da sağlıklı bir karar çıkacağını sanmıyoruz” dedi. DİSK olarak bir araştırma yaptıklarını ve bu araştırma doğrultusunda asgari ücretin 3 bin 800 TL olması gerektiğini söylediklerini belirten Göksoy, “Her yerde bunu haykırdık, haykırmaya devam edeceğiz.  3 bin 800 lira sadece işçileri ilgilendirmediği gibi ailelerini de ilgilendiren bir konudur. Buna dikkat edilmelidir” açıklamasında bulundu.

“RAKAMLAR İNSAN ONURUNA YARAŞIYOR MU?”

TÜİK’in açlık ile yoksulluk sınırını belirlerken çelişkiye düştüğünü öne süren Göksoy, “Bir taraftan açlık sınırı 2 bin 600 liraya dayanmışken, yoksulluk sınırı 8 bin 300 liraya gelirken ve zamlar ortalama yüzde 25 iken; işçilere, emekçilere reva görülen bu zam çelişkili bir durumdur. Bunun ortadan kalkmalıdır. TÜİK ağır işlerde çalışanlar için 2 bin 792 lira öneriyor, bunu yapması bu rakamlarla çelişmektedir. İnsanların aklıyla, geleceğiyle oynamanın bir anlamı yok. Söyleyeceğiniz rakamlar insan onuruna yaraşıyor mu? Geçimi sağlıyor mu? İşçiler zamlar altında eziliyor mu? Buna bakmak gerekir. Zamlar bu kadar ortadayken DİSKAR’ın araştırmasına göre zam oranları yüzde 40 civarındadır. İşçiyi yüzde 4 ile 5 gibi zamlarla geçiştirmek doğru ve samimi değil” şeklinde konuştu.

“ASGARİ ÜCRETLİYE EK ÖDENEK ÇIKARILMALIDIR”

“Asgari ücret en kapsamlı toplu iş sözleşmesidir. 10 milyonu ilgilendiren bir sözleşmedir” diyen Göksoy bu sözleşmenin Türkiye’nin omurgası olan işçi sınıfının ailesini, geleceğini, yaşamını sağlayan bir toplu iş sözleşmesine dönmesi gerektiğini söyledi. Göksoy asgari ücretliden verginin muaf olması gerektiğini belirterek, “İşverenlere şu an yüzde 5 gibi bir katkı sağladılar. 12 yıldan beridir işverenlere verilen miktar 150 milyar liradır. Bu desteği devlet işçilere de vermelidir. Bu destekle asgari ücretin düşük olmasının da önüne geçilir. Asgari ücret en az ücrettir ve asgari ücretliye ek ödenek çıkarılmalıdır” ifadelerini kullandı. Türkiye’de asgari ücretin 3 bin 800 TL olmasının önünde engel olmadığını, bunun alt yapısı ve kaynağının olduğunu öne süren Göksoy, “ Taleplerimizi bir kısım işveren yanlısı algı yaratıyor ülke batacakmış diyor, zora girer diyorlar. İşçilerin hayatını, insanca yaşanacak onurunu dünya’nın hiçbir yerinde ülke batar gibi bir söz söylenmemiştir. İşverenin işine gelmiyor ve iktidar da işveren yanlısı davranarak algı yaratıyor ve duygu sömürüsü yapıyor. İşçiler bunu kabul etmemelidir, boyun eğmemelidir, işçiler insanca yaşanacak ücretin altında bir tutarı kabul etmemelidir. Buna da kendini mahkum etmemelidir” dedi.

Göksoy Devrimci İşçi Sendikası Konfederasyonunun asgari ücret beklentisinin 3 bin 800 TL olduğunu belirterek, bu tutarı zamlar, enflasyon ve milli gelire bağlı olarak söylediklerini dile getirdi. Asgari ücretin şu anda en az ücret olması gerekirken normal bir ücrete dönüştüğünü söyleyen Göksoy, “Milyonlar buna mahkum olurken bir taraftan bundan milyonlar mahrum olanlar var” dedi. Göksoy sözlerini şöyle sürdürdü: “İşe girmek için bile torpil bulabilirseniz girebiliyorsunuz. Türkiye’nin her yerinde böyle. Mersin’i örnek verirsek; cam sanayi ,krom sanayi, şişecam, soda sanayiye girmek için torpile ihtiyacınız var. Bu durumda Türkiye’nin gelişmesi kalkınması mümkün değildir. Türkiye bir avuç sermaye ve azınlığın eline terk edilmemelidir. Türkiye’nin her yerinde Devrimci İşçi Sendikası olarak ve buna bağlı sendikalar olarak seslendik, bugün tüm bölgelerden sesleniyoruz DİSK’e bağlı tüm bölgeler bugün Çalışma Bakanlığı İl Müdürlükleri önünde sesleniyoruz. İnsanca yaşanır bir ücret, insanca yaşanır bir çalışma ortamı em insani taleptir.” Talepleri ile ilgili mücadelelerinin devam edeceğini belirten Doğan, “TÜİK’in, asgari ücret komisyonunun belirlediği ücret işçi sınıfının beklediği bir ücret değildir. 3 bin 800 lira en az ücret olması itibariyle başlamalıdır. Yoksa Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin yaşaması gereken koşullar 8 bin 300 liradan aşağı değildir. Bu ücret eve girmiyorsa o aile zaruri ihtiyaçlarını sadece karşılayabilmektedir. 8 bin 300 lira belirlenirken yoksulluk sınırı olarak belirlenmiştir. Bu çerçevede sosyal hayat yok sadece zaruri ihtiyaçlar karşılanır durumdadır. Bunun altındaki rakamlar çelişkilidir” diyerek konuşmasını sonlandırdı.