“Mersin’e ait bir portal kurmak istiyoruz”

Tarih: 24 Aralık 2020 Perşembe 14:21

Haber- Behzat Özgür Beyazlar

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Kanal 33’te yayınlanan Gündemin Nabzı programında Fatih Alkar’ın konuğu oldu. MTSO’nun Mersin’in yaşına yakın bir geçmişe sahip olduğuna değinen Kızıltan, “MTSO’nun gizli kalmış tarihine ait araştırma yapıyoruz. Başbakanlık arşivlerinden araştırmalar yapıyoruz. MTSO ile gizli kalmış birçok bilgi, belge ortaya çıkacaktır. Mersin’de çok güzel insanlar yetişti. Birçoğunun ismi cadde ve sokaklara verilmiş. Biz bunların tekrar açığa çıkarılması, Mersin’e hizmet etmiş, kuruluşundan bugüne gelene kadar olağanüstü çaba harcamış insanların da topluma tanıtılması, onlara vefa borcumuzu ödememiz gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

“HERKES BİRİKİMLERİNİ TÜKETTİ”

Korona virüsü atlatan ve bu süreçte 60 gün sahadan uzak kalmak zorunda olduğuna değinen Kızıltan, sahada olmayı sevdiğini fakat pandemi sebebiyle bunu gerçekleştiremediğini söyledi. Kızıltan, “Pandemi dünya çapında bir salgın ve dikkat etmezsek belki ileride özgürlüğümüzün çok daha fazla kısıtlanması gerekecek. 4-5 ay önce belki yakınlarımızda ölüm haberleri almıyorduk. Şimdi ardı ardına ölüm duyurularıyla karşılaşıyoruz. Demek ciddi bir durum var ortada” şeklinde konuştu. Pandeminin birçok sektörü olumsuz etkilediğini söyleyen Kızıltan turizm, eğitim, lokanta gibi sektörlerin kapandığına dikkat çekti. Kızıltan, “Tarım sürüyor ama Avrupa kapanmaya başladı ve biz ihracatımızın önemli bir bölümünü Avrupa’ya yapıyoruz. Bu kapanma bizi nasıl etkiler henüz yansımaları göremedik.  Tüm şehirler hep aynı konuları konuşuyor. Her şehirde aynı sorunlar var. Alınan destekler bizim iş dünyasının gönderdiği talepler. Geçen Mart ayından itibaren işletmeler borç yükü altına girdi. Krediler, ötelemeler oldu. Şimdi hizmet sektörü tekrar çalışmayan bir dönem geçiriyor. Yapılandırmalar yapıldı. Bir süre sonra yaz aylarına doğru virüsün etkisi azalacak. Geride kalan 6-7 ayı hizmet sektörü çalışmadan geçirdi. Yaza doğru virüs etkisi azalacak. Serbestleşme başlayacak. 8-10 ay çalışmayan işletmeler nasıl ayağa kalkacak? İşte o zamanın hesabını bugünden yapmamız lazım. Birikimlerini tüketti herkes. Çok daha vahim olabilir” ifadelerini kullandı.

ZİNCİR MARKETLER ESNAFA ZARAR VERİYOR

Kızıltan, pandemi sebebiyle kapanan esnafa desteklerin yeterli olmadığını söyleyerek MTSO olarak yapabilecekleri yardımların, çözümlerin araştırmalarını yaptıklarını belirtti. Kızıltan, “MESKİ su borçlarını biz ödeyeceğiz dedi. Acaba şehrin kurumları bir araya gelip bir havuz yapıp bu esnafa maddi bir destek yapabilir mi bunları araştırıyoruz” şeklinde konuştu. Türkiye’de en büyük sorunlardan birisinin zincir marketlerin esnafı ezmesi olduğunu söyleyen Kızıltan, buna bir sınırlandırma getirilmesini istediklerini söyledi. Kızıltan, “Örneğin 1 km çapında bir tane şube açılsın densin. Biz bunu her ortamda söylüyoruz. Cumhurbaşkanına da Hazine Bakanına da Ticaret Bakanına da çıktığımız televizyon kanallarında da söylüyoruz. Planlama çok önemli. İğneden ipliğe her şeyi satıyorlar. Destekler ilk çıktığında da söyledik. Ulaşılması basit olmalı. Örneğin kısa çalışma ödeneği vardı başvuru süreci de sonuçlanma süreci de çok uzundu. Pratik şekilde insanların ulaşması lazım. Gidip de uğraşmadan ulaşılmalı. Her şey kayıtlı olan ekonomilerin önemini burada daha iyi anlıyoruz” şeklinde konuştu.

“PANDEMİDEN SONRA FİZİKİ ALIŞVERİŞ ARTACAK”

Zincir marketlerinin yanı sıra dijitalleşmenin de yerel esnaf üzerinde etkisi olduğunu dile getiren Kızıltan, insanların dijitalleşme ile birlikte hızlı alışveriş yapmalarından memnun olduklarını ama pandemi sonrası dışarı çıkma özlemlerinden kaynaklı fiziki alışverişe yöneleceklerini söyledi. Kızıltan, “Online alışveriş de yadsınamaz bir öneme sahip oldu. Gençlerin büyük bölümü dijital dünyadan ayrılmayacak yine ama çarşı pazar da pandemi bitiminde hareketlenecek. Dijitalleşmeyi sloganlaşmadan çıkarıp etkin şekilde kullanmalıyız. Yerel şirketlere destek vermek adına, diyelim ulusal firmaların kurduğu sitelerden online alışveriş yapıyoruz. Perakende sektöründeki arkadaşlarla görüşüp Mersin’e ait etkili bir portal kurabilir miyiz diye çalışmalarımız devam ediyor” dedi. Çalışmalar haricinde perakende yapan yerel firmalarla toplantı yaptıklarını belirten Kızıltan, “Kendi şirketleriniz kalsın ayrı bir şirket kuralım satın alma ve dağıtım şirketi. Hepinizin ihtiyaçlarını belirleyelim, depomuzu kurup malları buraya getirelim daha uygun maliyetlerle ürünleri toplu alalım. Daha sonra hepiniz ürünlerinizi bu depodan tedarik edin. Zincir marketlerin kurduğu sistemi kendi içimizde kurmuş olacağız. Zincir marketler malı alırken kazanıyor. Yüklü alımlardan kazanıyor. Zihin olarak, felsefe olarak arkadaşları razı etmeye çalışıyoruz. Bazıları kendi içinde internetten alışveriş sistemini kurmuşlar ama asıl rekabet edebilmek için malı alırken ucuza temin etmeliyiz” dedi.

“İLERİ TEKNOLOJİ YATIRIMCILAR GETİRİLMELİ”

Kızıltan Mersin’de büyük bir işsizlik sorunu olduğunu ve kendisine her gün onlarca talep geldiğini beliterek, “Özellikle okumuş, üniversite eğitimi görmüş gençler işsiz. Evlerinde oturuyorlar, ailelerinden aldıkları harçlıkla geçiniyorlar. İstihdamı artırmak için yeni iş alanları açmamız lazım. Her tarafı konutla doldurursak bunu yapamayız” ifadelerini kullandı. Tarsus OSB’nin gelişmeye devam ettiğini ve bunun ümit verdiğine değinen Kızıltan, bu gelişimden yararlanıp ileri teknoloji üretim yapan yatırımcıları getirmek gerektiğini söyledi.  Kızıltan Çukurova Bölgesel Havalimanı tüm bölgeye, Hatay’a, Gaziantep’e hinterlanttaki illere de büyük katkı sunacağını dile getirerek konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: “Çünkü bu bölgede uluslararası uçuşlar yok. İhaleyi alan firma da bizim Odalar Birliği camiasından arkadaşımız. Programa uyup zamanında bitirmeyi amaçlıyoruz diyorlar. Bitiş tarihine uyulacağına inanıyorum. Artık olmadı tekrar yapalım denileceğini zannetmiyorum. Adanalılar da artık bunu istediğini dile getirmeye başladı. Cumhurbaşkanı ile yaptığımız video konferansta Adana Borsa Başkanı da bu konuyu dile getirdi. İlk kez onların ağzından duydum. Demek artık onlar da kanıksamış. Bugüne kadar Mersin tek başına uğraştı. Yeni yıl yeni bir şey ve hep umut demektir. Yeni yılda umutlarınızın yeşermesini diliyorum. Tüm dünya, insanlık için daha sağlıklı, daha refah dolu bir yıl diliyorum. Herkesin ekonomisinin düzelmesini, bolluk, refah içinde bir yıl diliyorum” ifadelerini kullandı.”