Gündoğdu: “Özel gereksinimli çocuklar uzaktan eğitimden yeterince faydalanamıyor”

Tarih: 30 Aralık 2020 Çarşamba 15:41

Haber- Sevcan Akgül

Mersin Eğitim İzleme Kurulu, Aralık ayı raporlarını açıklamak üzere Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) binasında basın açıklaması düzenledi. Düzenlenen basın açıklamasında konuşan Eğitim-Sen Mersin Şube Sekreteri Semih Gündoğdu, “Mersin Eğitim İzleme Kurulu olarak Eğitime dair eğitim emekçilerinin, velilerimizin ve öğrencilerimizin sesi olmaya çalışacağız. Sorunların üzerini örtmek isteyen ve görmezden gelenlere karşı inatla herkese sorumluluklarını hatırlatıp, sorunun değil çözümün bir parçası olmanın mücadelesini vereceğiz” dedi.

Özel eğitime gereksinimleri olan öğrencilerin ve ailelerin yaşadıkları sorunları belirtmek için toplandıklarını belirten Gündoğdu, çözüm ve taleplerini de dile getirdi. Uzaktan eğitimle birlikte özel eğitime gereksinimi olan öğrencilerin sosyal alanlarının kısıtlandığına değinen Gündoğdu, “Okulların en önemli özellikleri bu çocuklarda sosyal ortamda iletişim kurmalarına yardımcı olmaktır. Öğrenciler açısından bakıldığında bütün gün evde kapalı kalmak sosyalleşmelerini engellemiştir.  Bu durum engellenince bu çocuklarda öfke nöbetleri, kendine ya da aile bireyine zarar verme gibi etkenler görülmeye başlamıştır” diyerek ailelerin çocukların ekran karşısında geçirdikleri nöbetlerden dolayı derslere katılmamayı tercih ettiklerini öne sürdü.

“YAŞAMLARINI KOLAYLAŞTIRACAK ADIMLAR ATILMAMAKTADIR”

Özel gereksinimli çocukların uzaktan eğitimden düşük seviyede yararlandığını söyleyen Gündoğdu, “Öğrencilerin iletişim araçları ile eğitim görmeye hazır olmamaları, aileyi öğretmen rolünde kabul etmek istememesi eğitimde aksaklık yaşanmasına neden olmuştur. Bütün gün internet başında kalan öğrenci ve öğretmenlerde stres kaynaklı baş ağrısı, sinirlilik, depresyon, dikkat dağınıklığı, öfke nöbetleri, görme problemleri gibi birçok sorun baş göstermiştir” dedi. Gündoğdu, bu gibi sebeplerden özel gereksinimli çocukların eğitime yeterince ulaşamadıklarını söyleyerek, “Türkiye’de 2020 itibariyle bin 417 özel eğitim veren okul/sınıf/kurum varken, özel eğitimden yararlanan öğrenci sayısı 425 bin 774’tür. Özel eğitime bütçeden ayrılan paya bakıldığında, bu gerçeği açık bir şekilde görmek mümkündür. Mevcut özel eğitim okulları ve kurumların belli illerde yoğunlaşması, diğer iller ve bölgelerde yaşayan engellileri ve ailelerini çaresizliğe itmekte, engellilerin yaşamlarını kolaylaştıracak adımlar atılmamaktadır” ifadelerini kullandı. EBA sistemine birçok çocuğun ulaşamadığını belirten Gündoğdu, “Zoom uygulaması M.E.B.’in verdiği 8 GB internete dahil olmadığı için bir çok eğitimci ve velilere fahiş fiyatlar çıkmaya başlamıştır. Ailelerin birçoğu bu durumu bahane ederek uzaktan eğitime katılmamayı tercih etmişlerdir. Eğitimin önce EBA üzerinde başlaması ve daha sonra zoom uygulamasına geçilmesi birçok ailenin uygulamayı kullanmakta zorlanması ayrı bir sorun teşkil etmiştir” dedi.

“ENGELLİLERİN LEHİNE BİR YASAL DÜZENLEME YAPILMALIDIR”

Gündoğdu özel gereksinimli çocukların eğitimde yaşadığı sıkıntıları belirttikten sonra önerilerini de dile getirdi. “Engellilerle ilgili her türlü eğitim, yardım ve diğer etkinlikler kamu eliyle ve kamu hizmeti anlayışı çerçevesinde yapılmalıdır” diyen Gündoğdu sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Eğitimlerine özel eğitim sınıflarında bu eğitimi veren öğretmenler ile devamı etmeleri sağlanmalıdır. Özel eğitim sınıflarında da grup eğitiminin yanında bireysel eğitim verilebilmelidir. Engellilerin eğitimi ile ilgili olarak tam donanımlı okul ve sınıflar kurmalı, bu alanda uzman personel çalıştırmalı, tüm bölgelere ve yurttaşlara eşit ve dengeli bir hizmet olarak sunulmalıdır. Engellilerin her türlü kamusal hakkından eşit şekilde yararlanması için gerekli olan düzenlemeler acilen hayata geçirilmelidir. Yollar, binalar, toplumsal yaşam alanları engellilerin ihtiyaçlarına uygun bir düzenlemeye kavuşturulmalı, toplum engellilere nasıl davranacağı ile ilgili bilinçlendirilmelidir. Engellilerin lehine, onların talepleri doğrultusunda bir yasal düzenleme yapılmalıdır. Özel eğitime bütçeden yeterli kaynak sağlanmalı, kamuya ait özel eğitim kurumları ve okullarının sayısı artırılmalıdır. Çeşitli sosyal güvenlik kurumlarına bağlı olarak çalışanların ve sosyal güvenceden yoksun olan ailelerin çocuklarının kullandıkları bütün cihazlar devlet tarafından ücretsiz olarak karşılanmalıdır. Çocukların sosyal aktivitelerini geliştirecek etkinliklere öncelik verilmelidir.”

“EĞİTİMDE SÜREKLİLİK SAĞLANMALI”

Uzaktan eğitimde özel gereksinimli çocukların yeterince verim alamadığına değinen Gündoğdu, uzaktan eğitim süreci ile ilgili ailelerin bilgilendirmesi gerektiğini belirterek, çocukların eğitimlerine yönelik destek çalışmalarının verilmesi gerektiğini söyledi. Gündoğdu, “Bunun yapılabilmesi için EBA’da ailelere yönelik içerikler geliştirilebilir. Video konferans ya da eğitici kısa filmlerle ailelere koçluk yapılarak ebeveynlik becerilerinin geliştirilmesi sağlanabilir. Ebeveynler çocuklarla yaptıkları çalışmaların raporlarını öğretmenlere ileterek onlardan alacakları dönütler sayesinde adım adım becerilerini geliştirebilirler. Ebeveynler ile öğretmenlerin, telefon veya görüntülü ortamlarda kuracakları nitelikli iletişim ve işbirliği, özel gereksinimli çocukların uzaktan eğitiminde fark yaratacaktır” dedi. Eğitimin sürekliliğinin sağlanması gerektiğini de söyleyen Gündoğdu, “Uzaktan eğitim ve etkileşimli öğrenme gibi televizyon veya EBA üzerinden çocukların katılacağı dersler ve etkinlikler için evin daha sakin bir köşesi, sınıfındakine benzer bir masa veya bir minder ile öğrenme köşesi ya da öğrenme sırası olarak düzenlenmeli ve sadece eğitim amacıyla kullanılmalıdır” diyerek sözlerini tamamladı.