Yeşilboğaz: “Giydiğimiz sadece cübbe değil, ateşten gömlektir”

Tarih: 5 Ocak 2021 Salı 15:46

Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, baronun faaliyetlerini, hayata geçirdikleri  projelerini ve hedeflerini hakkında gazetecilere konuştu. Mersin Barosu olarak, meslektaşlarının gelişimine katkı sunmak, mesleki sorunlara çözüm üretmek ve meslektaşlarının hakkını korumanın görevleri olduğuna değinen Yeşilboğaz bunun için belirli aralıklarla ilçe baro odalarındaki meslektaşları ile bir araya geldiklerini belirtti. Yapmış oldukları faaliyetlere değinen Yeşilboğaz, “Zor ve stresli bir iş yapan meslektaşlarımıza, nefes alabilecekleri yeni mekânlar yaratmaya çalışıyoruz. Bu kapsamda baro odalarımızı çoğalttık. Mersin İdare Mahkemesi’nin bulunduğu eski adliye binasının üçüncü katında yeni baro odasını meslektaşlarımızın hizmetine sunduk. Ayrıca Erdemli’de yeni Adalet Sarayı içerisinde Mersin Barosu hizmet birimleri oluşturduk. Meslektaşlarımız duruşma aralarında vakit geçirebileceği ve ihtiyaçlarını görebileceği yeni bir odaya kavuştu. Avukatlarımız burada baro pulu, cübbe ve fotokopi ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Avukatlarımızın cezaevlerinde yaşadığı bir takım sıkıntılar vardı onları çözüme kavuşturduk. Mersin E Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki avukat görüşme odamıza ses sistemi taktırarak iletişim sorununu çözdük. Orada ayrıca avukat görüş odası pandemi koşullarına uygun olarak dizayn edildi” dedi.  Yeşilboğaz, pandemi sürecinde adliyeye veya ofise gitmek için toplu taşıma kullanmak zorunda olan meslektaşları için servis hizmetleri başlattıklarını söyledi. Yeşilboğaz ayrıca “E-Baro” uygulaması ile birlikte de meslektaşlarının baroya gelmelerine gerek kalmadan tüm dilekçelerini elektronik imza ile baroya gönderebildiklerini belirtti. “1 Ocak 2020 tarihinden beri elektronik kalem uygulaması ile kurumsal yazışmalarımızı kağıt kullanmadan yapıyoruz” diyen Yeşilboğaz, “Bu sayede çevremizi ve bütçemizi koruyoruz. Mersin Barosu olarak kurumsal anlaşmalar yapıyoruz. Birçok hastane, okul, kreş, dershane, etüt merkezi, mağaza, kafe, otel ile yapmış olduğumuz kurumsal anlaşma ile buralardan meslektaşlarımıza özel indirimli hizmet imkânı sağlıyoruz” ifadelerine yer verdi.

“BAROLAR, TOPLUMUN SÖZCÜSÜDÜR”

Baroların meslek örgütü olmasının yanında etkin bir sivil toplum kuruluşu olduğunu söyleyen Yaşilboğaz, “Mesleğimizin ve meslektaşlarımızın sorunlarının çözümünün yanı sıra, sosyal sorumluluk projelerini yerine getirmek, toplumsal sorunların çözümüne katkı sağlamak Avukatlık Kanunu’nda barolara ve avukatlara verilmiş görev ve sorumluluktur. Baroları diğer meslek örgütlerinden ayıran temel özellik budur. Barolar sesi çıkmayan, ezilen mağdurun elidir, koludur, sesidir, nefesidir. Barolar tavan ile taban arasında bir köprüdür, toplumun sözcüsüdür. Şiddete uğrayan, katledilen kadınların, istismara uğrayan, çocukluğu çalınan çocukların çaldığı ilk kapıyız, ilk sığınağıyız. Şiddete uğrayan sessiz hayvanların, katledilen doğanın sesiyiz. Baroların protokolde yer alan tek meslek grubu olmasının sebebi de budur. Hak mücadelesi verirken zaman zaman kurumlarla ve sivil toplum örgütleriyle işbirliği yapıyoruz. Amacımız çok daha fazla kişiye ulaşarak güç birliği yapmak” şeklinde konuştu.

“2020 YILINI, KADINA VE ÇOCUĞA ŞİDDETE KARŞI MÜCADELE YILI İLAN ETTİK”

Barolarında Çocuk Hakları Merkezi, Kadın Hakları Merkezi, İnsan Hakları Merkezi, Avukat Hakları Merkezi, CMK Merkezi’nin yanı sıra, Engelli Hakları Komisyonu, Hayvan Hakları Komisyonu, Kent ve Çevre Komisyonu, Bilimsel Çalışmalar ve Yayın Komisyonu, Kamu Avukatları Komisyonu, Bilişim Komisyonu, Arabuluculuk Komisyonu, Uzlaşma Komisyonu, Spor Komisyonu, Kültür Sanat ve Sosyal İşler Komisyonu, Uluslararası İlişkiler Komisyonu, Tüketici Hakları Komisyonu, Genç Avukatlar Komisyonu, İcra Daireleri Koordinasyon Komisyonu, Cezaevi İzleme Komisyonu, Sinema Kulübü, Fotoğrafçılık Kulübü, Tiyatro Kulübü, Bisiklet Kulübü gibi geniş bir yelpazeye içerisinde bulunduklarını belirten Yeşilboğaz, hem topluma hem de meslektaşlarına faydalı çalışmalar yürüttüklerini söyledi.

Yeşilboğaz, “En çok Kadın, Çocuk ve İnsan Hakları Merkezimiz ile Çevre Komisyonumuzdaki meslektaşlarımız çok yoğun çalışma içerisinde. Ama biz bu merkez ve komisyonumuzun yoğun çalışmasından mutlu değiliz. Çünkü bu yoğunluk kadın, çocuk ve çevre hakkı ihlalinin ne kadar çok olduğunun göstergesidir” dedi. Yeşilboğaz Mersin Barosu olarak 2020 yılını, kadına ve çocuğa şiddete karşı mücadele yılı ilan ettiklerini dile getirerek, “Bu kapsamda da etkin çalışmalar yürütüldü. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile yapmış olduğumuz protokol kapsamında Çocuk Hakları Merkezimizde görev alan meslektaşlarımız okullarda suç sayılan davranışlar ve haklar konusunda öğrencilere yönelik bilinçlendirme çalışması yaptı. Meslektaşlarımız tarafından sahnelenen ‘Sihirli Küre’ adlı tiyatro oyunu ile öğrencilere hakları ve cinsel istismardan korunma yolları anlatıldı. Merkez üyesi meslektaşlarımız gerek Mersin’de, gerekse başka illerdeki istismar davalarına gözlemci olarak katılarak destek veriyor. Çocuk Hakları Merkezimiz, ‘Dilek Ağacı Projesi’ ile Mersin’de ihtiyaç sahibi birçok çocuğu hayaline kavuşturdu. Kadın Hakları Merkezimiz kadın cinayetleri, kadına şiddet ve cinsel istismar davalarına müdahil/gözlemci olarak katılıyor. Mezitli Belediyesi ile kadın ve çocuk haklarına yönelik yapmış olduğumuz protokol kapsamında düzenlenen eğitim çalışması ile çok sayıda kadına ve çocuklarımızı hakları konusunda bilinçlendirdik. Kurum personellerine kadına şiddetin önlenmesi yönünde eğitimler verildi. Muhtarlara da eğitim verilerek, şiddete uğrayan kadınlara yol gösterebilmeleri sağlandı. Kadın dernekleri ile ortak çalışmalar içerisinde yer alıyoruz. İnsan Hakları Merkezimiz, Mülteciler Derneği işbirliğinde kentimizdeki mültecilere haklarını öğrenmeleri ve nerelere başvuruda bulunacağı konularında eğitim çalışması yapıldı. Hayvan Hakları Komisyonumuz, belirli periyodlarda hayvan barınaklarında denetim yapıyorMerkezlerimiz zaman zaman kentin işlek yerlerinde stant açarak vatandaşlara yönelik bilgilendirme çalışması yapıyor ancak pandemi nedeniyle bu tür çalışmalarımıza ara vermek zorunda kaldık. Avukat Hakları Merkezimiz, Avukatlık Mesleğinin Sorunları ve Çözüm Önerileri” konulu çalıştay düzenledi. Türkiye Barolar Birliği ile 26 barodan temsilcilerin ve baro başkanlarının katıldığı toplantıda mesleki sorunlar ve çözüm önerileri masaya yatırıldı” ifadelerini kullandı.

“MERKEZLERİMİZ BİRÇOK TOPLUMSAL DAVALARA GÖNÜLLÜ OLARAK KATILIYOR”

Avukat Hakları Merkezinde karakolda, adliyede veya görevi sırasında hak ihlaline uğrayan meslektaşları için 7/24 destek verdiklerini söyleyen Yeşilboğaz, “Merkezlerimiz Aladağ yangını, Tahir Elçi Davası, Soma davası gibi birçok toplumsal davalara gönüllü olarak katılıyor. Elazığ’daki depremzedelere yardım kampanyası düzenlendik. Ordu Barosu üyesi meslektaşımızın SMA Tip 1 hastası oğlunun yaşaması için diğer barolarla birlikte yardım kampanyası başlattık. Tedavisi için gerekli olan tutar toplandı. Yayın Komisyonumuz ve ilgili merkezlerimiz tarafından üç ayda bir hazırlanan Mersin Barosu Dergisi ile meslektaşlarımızın bilgi dağarcığını geliştirmesine katkı sunuyoruz. Komisyonumuz ayrıca pandemi döneminde sokağa çıkma yasağında 65 yaş ve üzeri meslektaşlarımıza genç avukatlarımızın her türlü ihtiyaçlarında seferber oldu” dedi. “Mesleki eğitimlerimiz ve mesleki yayınlarımız olmazsa olmazımızdır” diyen Yeşilboğaz, “Sürekli değişen yasalar karşısında meslektaşlarımızın bilgilerini güncellemelerine katkı sunmak için alanında uzman akademisyenlerin, hukukçuların sunumuyla sürekli eğitimler, seminerler düzenliyoruz. Mesleki eğitimlerin yanı sıra kişisel gelişim seminerleri de düzenliyoruz. Çocuk, kadın ve mülteci alanında görev alan meslektaşlarımıza özel eğitimler düzenliyoruz. Stajyer avukatlarımıza vermiş olduğumuz eğitimle geleceğin hukukçularını yetiştiriyoruz. Teknik altyapımızı güçlendirdik. Pandemi nedeniyle tüm seminerlerimizi, eğitimlerimizi ve toplantılarımızı youtube kanalımızdan, web sitemizden online canlı yapıyoruz” şeklinde konuştu.

“CÜBBENİN ONURUNU HER ZAMAN KORUMAK ZORUNDALAR”

Yeşilboğaz, genç meslektaşlarına da tavsiyelerde bulundu. Avukatlığın sadece para kazanma mesleği olmadığına değinen Yeşilboğaz, avukatlığı esnaflık olarak görmeleri halinde bu meslekte ilerlemeyeceklerini söyledi. Yeşilboğaz, toplumun avukatlardan beklentileri olduğunu dile getirerek, “Hak kaybına uğrayan her insanın çalacağı ilk kapı avukatın kapısıdır. Bu ülkede demokrasinin, laikliğin, hukukun ve cumhuriyetin tüm kurumlarının teminatı hukukçulardır. Bu sorumluluğu hem toplum, hem de Avukatlık Kanunu bizlere yüklemiştir. Giydiğimiz sadece cübbe değil, ateşten gömlektir. Cübbenin onurunu her zaman korumak zorundalar. Hukuk mücadelesi zaman ve sınır tanımaz. Ön yargılardan arınmış, sadece gerçeğin peşinde olan hukukçular olmalarını temenni ediyorum. Hukukçunun ön yargısı da olmaz, ön kabulü de olmaz. Tüm amaçları, maddi gerçeğin ortaya çıkması için mücadele etmektir. Demokrasinin çarklarını işletmek zorundayız” ifadelerine yer verdi. Avukatlığın sonu olmayan bir maraton olduğuna da söyleyen Yeşilboğaz, “Meslekte kürsünün ne tarafında olursanız olun, hukukun üstünlüğü ilkesinden asla taviz vermemelisiniz. Müvekkilinize sadakatle bağlı olma zorunluluğunuz var. Bu kölelik anlamında değildir. Müvekkile sadakat, onun sırlarını ve haklarını sonuna kadar korumak demektir. Avukatlık güven mesleğidir. İnsan hakları kavramına işlerlik kazandırmak ve bu kavramları iyi kullanmak, Avukatlık Kanunu’nun bizlere vermiş olduğu en önemli görevlerden birisidir. Ayrıca mesleğimizin ayakta kalması için mesleki dayanışma çok önemlidir. Türkiye’nin demokratikleşmesinde avukatların önemli işlevi vardır. Bu ülkenin değerlerisiniz” dedi.

“MERSİN BAROSU 96 YIL TÜM KARANLIKLARA FENER OLMUŞTUR”

Yeşilboğaz, Mersin Barosu’nun tarihi hakkında bilgi verdi. Mersin Barosu’nun 194’te kurularak cumhuriyetle yaşıt olduğunu ifade ederek, “96 yıldır ülkeye ve meslektaşlarına meşale olan Mersin Barosu, her geçen gün daha da büyüyen, daha da güçlenen, 3 bine yakın üyesi ile kocaman bir aile olmuştur. Mersin Barosu her zaman öncü, ilerici, örnek bir baro olmuştur. Örneğin; Türkiye'deki barolarda kullanılan ve barolara ekonomik katkı sağlayan 'baro pulu', Mersin Barosu'nun icadıdır. Her zaman demokrasiyi, insan haklarını, temel hak ve özgürlükleri esas alan Mersin Barosu demokrat, mücadeleci ve ilerici bir yapısıyla, hukukun üstünlüğü, adalet, barış, kişi hak ve özgürlüklerinden asla taviz vermeden Atatürk ilke ve devrimleri ışığında yol alarak, 96 yıl tüm karanlıklara fener olmuştur. Bu yapıdan hiçbir zaman vazgeçmedik. Bu bayrağı devralarak, bu onurlu görevi sürdürmenin onurunu, gururunu yaşıyoruz” şeklinde konuştu.

“BAROLAR VE AVUKATLAR, BU ÜLKENİN ADALET ÇARKIDIR”

Adli yardımın adil yargılanma ilkesinin bir gereği olarak mali gücü yetersiz olanların dava açma hakkından yoksun kalmaması için getirilmiş bir ilke olduğunu söyleyen Yeşilboğaz konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Mali olanakları yetersiz olan kişilerin dava harç ve masraflarından muaf tutulması ve kendisi için baro tarafından ücretsiz avukat görevlendirilmesidir. Adli yardım hak arama özgürlüğünün kullanılmasıdır. Adli yardım avukatı ücretsiz çalışmamaktadır. Asgari ücret tarifesine göre belirlenen ücret baro tarafından sizin adınıza ilgili avukata ödenir. Bu ücret piyasa koşullarına göre belirlenen ücretten düşüktür; ancak adli yardım servislerinde çalışan avukatlar bu durumu kabul ederek gönüllü olmuşlardır. Gökdelen 16. katta bulunan Mersin Barosu Adli Yardım büromuzda maddi durumu olmayan kadınlarımıza boşanma ve nafaka davalarında ücretsiz avukat desteği veriyoruz. 2020 yılının başından bu yana başvuru sayısı 707 kişi. 609 tanesi kabul edilmiş, 8 tanesi adli yardım talep etme şartlarına uygun olmadı için kabul edilmemiş. Başvuran kadın sayısı 645, başvuran erkek sayısı ise 62. En çok boşanma ve nafaka davaları için başvuru yapılmış olup, başvuruş sayısı 572’dir. 2020 yılında adli yardım büromuzda toplam 707 davada vatandaşlarımıza hukuki destek verdik. Barolar ve avukatlar, bu ülkenin adalet çarkıdır. Toplumun sesidir. Bu nedenle baromuzun faaliyetlerinin toplum tarafından bilinmesini çok önemsiyoruz.”