Mersin Çevre ve Doğa Derneği Kaleköy’deki yapılaşma ile ilgili Mersin Gazeteciler Cemiyeti binasında bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Kaleköylüler, köylerinin kendilerinde kalmasını isteyerek, “Betona Hayır!” dediler.
Haber- Gizem Konucu
Mersin Çevre ve Doğa Derneği Kaleköy'deki yapılaşma ile ilgili Mersin Gazeteciler Cemiyeti binasında gerçekleşen basın açıklaması öncesinde konuşan Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) Başkanı Sabahat Aslan, “Kentimize son zamanlarda çok ciddi saldırılar yapılmakta. Önce 100. Yıl Tabiat Parkı’ndan başladı saldırılar, şu anda da Atatürk Parkımızı komple kapatıyorlar. Ama biz buna asla izin vermeyeceğiz. Yaşam hakkımızı savunurken bugün de Kaleköy’ünde insanların işine, ekmeğine engel teşkil edecek Sanayi Sitesi ile Galericiler Sitesi kurulum planları var. Biz sanayiye karşı değiliz ama bunların alanları tarım alanları ve ormanlık alan değildir. Artık yaşam alanlarımız bu kirli yatırımlarla o kadar çok kirletildi ki bu kirli teknolojilerden kaynaklı biz ekmeksiz, aşsız, susuz kaldık, havamız çok kirletildi. Dolayısıyla bizi yoksulluğa doğru sürüklüyor sistem. O nedenle bugün hep birlikte Kaleköy’de yapılmak istenen bu yatırımlara karşı olmak için toplandık” dedi.
“YAŞAMA HAKKIMIZ ÇİĞNENMEYE BAŞLANMIŞTIR”
Basın açıklamasında konuşma yapan Aslan, koronavirüs salgını ile birlikte insanların temiz bir çevrede yaşama ve dengeli beslenme gerekliliğinin artığının ispatlandığını söyleyerek, “Temiz bir çevrede yaşama hakkı anayasamızın 56. maddesiyle hepimiz için hak olarak güvenceye alınmıştır. Temiz bir çevre demek; tarım alanlarının, ormanlık alanlarının, su kaynaklarının korunması demektir. Maalesef son zamanlarda tarım ve ormanlık alanlarımızın ranta kurban edilmesiyle ve su kaynaklarımızın kirletilmesi ve talan edilmesiyle temiz bir çevrede yaşama hakkımız çiğnenmeye başlanmıştır. Ülkemizde uygulanan yanlış politikalar ile tarım ve ormanlık alanlarımızın planlı bir şekilde yok edilme çalışmaları hızlanmıştır” ifadelerini kullandı. Mersin’de de 100.Yıl Tabiat Parkı, Atatürk Parkı ve bugün Kaleköy’ünün tarım ve ormanlık alanları yok edilmeye çalışıldığını öne süren Aslan, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 28.02.2021 tarihinde re’sen onaylandığı plan değişiklikleri ile Kaleköy’de bulunan 98 bin 763 metrekare büyüklüğünde Toptan Ticaret Alanı (Galericiler Sitesi) ve 101 bin 987 metrekare büyüklüğünde Küçük Sanayi Alanı (Küçük Sanayi Sitesi) amaçlı yapıldığı görülmektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mersin’de bulunan Yerel Yönetimlerin Meslek Odalarının ve Bölge Halkının görüşünü almaksızın plan değişikliği yapması Planlama Yönetmeliğine, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına aykırıdır” şeklinde konuştu.
“BU YATIRIMLAR ORMANLIK VASFI TAŞIMAYAN ALANLARDA YAPILMASINI ÖNERİYORUZ”
Galericiler Sitesi ve Küçük Sanayi Sitesi yapılmak istenen 261 bin 846 metrekarelik alanın mutlak tarım arazisi olduğunu ve buradaki alanın tamamın ekili olduğunu belirten Aslan, yaklaşık 20 bin dikili ağacın da bu alanda bulunduğunu söyledi. Aslan, “Bu parselde başta limon olmak üzere, portakal, zeytin, şeftali, kayısı gibi ekonomik katma değeri olan tarımsal ürünler yetiştirilmektedir. Bu alan 50 yılı aşkın süredir Kaleköy Mahallesinin iş ve aş alanı olmuştur. Bu bölge bazı ovaların Büyük Ova Koruma Alanı Olarak Belirlenmesine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararınca koruma altında iken, tarım arazilerine Galericiler Sitesi ve Küçük Sanayi Sitesi yapma planları ile tarım arazilerinin ranta kurban edilmesi hukuksuzdur. Kaleköyde yapılmak istenen Galericiler Sitesinin ve Küçük Sanayi Sitesinin Tarım ve Ormanlık alanlarına yapılmasına karşıyız. Bu yatırımlar kentimizin tarım ve ormanlık vasfı taşımayan alanlarda yapılmasını öneriyoruz. Atatürk Parkı, Kaleköy’deki ormanlık ve tarım alanları halkındır. Bu alanların ranta kurban edilmesine izin vermeyeceğiz. Bu alanların korunması için bundan sonra da derneğimiz demokratik ve hukuksal olarak mücadele etmeye devam edecektir. Betonlaşmaya hayır!” ifadelerini kullandı.
“AĞAÇLARIMIZA DOKUNMAYIN”
Köylüler adına konuşma yapan Kaleköy Mahalle Muhtarı Bayram Ali Şişman; “Halkımla beraber bu yerlerin mücadelesini vermek için burada toplandık. Burası tarım arazisi. Burada yaklaşık 60 hane buradan geçimini sağlıyor. Toplanan ürünler ihracata gidiyor, devlete döviz kazandırıyor. Maalesef bizim köyümüzün oksijen aldığı, Toros dağlarından gelen ağaçlarımız kesiliyor ve betonlaştırılıyor. Zaten galericiler sitesi boş. Oranın müdürü ile görüştüm. Galericilik yapan herkesin yeri var. Biz betonlaşmak istemiyoruz, bu şekilde kalmasını istiyoruz. Yetkililerin gelip burada incelemesini istiyoruz. Ağaçlarımıza dokunmayın” dedi. 10 yaşındaki Azra Mustul da, bahçelerinde limon, portakal, nar mandalina yetiştirdiklerini ve bunların parasıyla okula gittiklerini söyleyerek, “Betonlaşmaya hayır” dedi.
Yorumlar (0)
