KADIN PLATFORMUNDAN “NARİN DAVASI” AÇIKLAMASI






Tarih: 7 Kasım 2024 Perşembe 17:26

HABER MERKEZİ

Mersin Kadın Platformu üyeleri, “Bizler Narin’in mücadelemiz sayesinde bulunduğunun farkındayız. Kadınlar mücadele etmeseydi, ailesinin siyasi bağlantıları aracılığıyla Narin’in ölümünün halı altına süpürüleceğinin de farkındayız. Gözümüz Diyarbakır 8’nci Ağır Mahkemesinde olacak” açıklamasını yaptı.



Diyarbakır'da 19 gün sonra cesedi dere kenarında bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetinin ilk duruşması dün görülmeye başlarken, Mersin Kadın Platformu üyeleri bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü önünde bir araya gelen ve ellerinde çeşitli sloganların yazılı olduğu pankart, afiş ve dövizler taşıyarak sloganlar atan kadınlar adına konuşan platform üyesi Çiğdem Serin, “Aile içinde öldürülen, katledilen çocukların, kadınların hesabını sormak için toplandık. Çünkü aileyi korumayı kadınların yaşamlarının, çocukların yaşamlarının önüne koyan bu kurum katledilen, kaybedilen tüm çocuklardan, kadınlardan sorumludur. 21 Ağustos günü Diyarbakır’ın 120 hanelik Tavşantepe kırsal mahallesinde ailesi tarafından gönderildiği Kuran kursundan çıktıktan sonra kaybolan, her yeri didik didik aradığını iddia eden yetkililer tarafından 19 gün sonra köye 3 kilometre uzaklıktaki derede cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin’e ne olduğu hala bilinmiyor. Cinayetin işlenişine dair tek bilinen Narin’in kendi evinde aile bireylerinden en az beşinin evde olduğu sırada öldürülmüş olması. Yani bir çocuk bu iktidarın kutsadığı aile ilişkileri, tarikat ve iktidar ilişkileri içerisinde katledildi. Narin’in ölümünden sorumlu aile fertleri uzun süre tedbiren tutuklanmadı” dedi.

 

“DELİLLER KARARTILDI”

Delillerin karartıldığını iddia eden Serin, “AK Parti Diyarbakır Milletvekili Garip Ensarioğlu, ‘Bizlerin bazen bilmediği, bazen de bilip söylemememiz gereken şeyler var. Çünkü aile bizim dostlarımız. Konu çok hassas. Onları üzecek bir şey söylemek istemiyoruz’ diyerek Narin’in katledilmesine ilişkin detayları bildiklerini ve açıklamadıklarını yani suç ortaklıklarını itiraf etti.  İktidarın aile politikaları, cezasızlık politikaları bu ülkeyi kadın mezarlığına, çocuk mezarlığına çevirdi. Cezasızlıktan beslenen erkek şiddeti dur durak bilmeden kadın ve çocukları katletmeye ve kaybetmeye devam ediyor. Nitekim, Narin’in kaybedilmesinden kısa bir süre sonra istismara uğrayan 2 yaşındaki Sıla bebek yaşamını yitirdi. Geçtiğimiz hafta İstanbul’da Şişli’de kaybolan 8 yaşındaki Şirin’in Feriköy mezarlığında cansız bedeni bulundu” şeklinde konuştu.

 

“GÖZÜMÜZ DİYARBAKIR 8’NCİ AĞIR MAHKEMESİNDE”

TÜİK’in kaybolan çocuklarla ilgili istatistik verileni paylaşan Serin, davanın takipçisi olacaklarını belirterek, “TÜİK, 2008-2016 yılları arasında 104 bin 531 çocuğun kaybolduğunu açıkladı. 2016 yılından bu yana yani tam 8 yıldır kayıp çocuk verilerini açıklamıyor. İçişleri Bakanlığı en son 2019 yılında Türkiye’de yılda 10 bin çocuğun kaybolduğunu açıkladı. Bu tarihten sonra ise herhangi bir veri açıklanmadı. Kaç çocuk bulundu, kaçı hala kayıp bilmiyoruz. Kim bilir belki de basının, kadınların ısrarı olmasaydı Narin de Şirin de Tokat’ta kaybolan ve 9 yıldır bulunamayan Dursun Kağan ve Evrim Atış gibi kaybedilen ve bulunamayan çocuklardan yalnızca biri olacaktı. Bizler Narin’in mücadelemiz sayesinde bulunduğunun farkındayız. Kadınlar mücadele etmeseydi, ailesinin siyasi bağlantıları aracılığıyla Narin’in ölümünün halı altına süpürüleceğinin de farkındayız. Gözümüz Diyarbakır 8’nci Ağır Mahkemesinde olacak. Narin için adalet talebinin bu ülkede yaşayan çocuklar, kadınlar ve LGBTİ+’lar için adalet talebi olduğunu biliyoruz” ifadelerine yer verdi.


Yorum Ekle comment Yorumlar (0)



 



ANASAYFA
MASAÜSTÜ GÖRÜNÜM
HABER ARŞİVİ


KÜNYE


İLETİŞİM

mersinhakimiyet.com © Copyright 2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden
yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.


URA MEDYA