“PINAR AİLE MECLİSİ KARARIYLA KATLEDİLDİ”






Tarih: 8 Kasım 2024 Cuma 18:25

HABER MERKEZİ

Mersin’de imam nikahlı eşi Ziya Ecer tarafından katledilen Pınar Bayrak cinayetinin ikinci duruşması öncesi Mersin Kadın Platformu cinayeti kınayarak, “Adalet” çağrısında bulunurken, Pınar’ın amcası Yusuf Bayrak, “Aile meclisi kararıyla alınan bir ölüm bu sadece Ziya Ecer’i içeride tutmakla olmuyor. Bu şekilde mi adalet sağlanacak, bu şekilde mi Pınarların suçluları yakalanacak? Bu suçluların bir an önce yakalanmasını istiyoruz. Bu şekilde adalet olmaz” dedi.



Mersin’de 3 Ağustos’ta imam nikahlı eşi Ziya Ecer isimli erkek tarafından katledilen Pınar Bayrak davasının 2’inci duruşması öncesi adliye binası önünde bir araya gelen Mersin Kadın Platformu üyeleri, basın açıklaması yaptı. “Pınar Bayrak İçin Adalet” yazılı pankart taşıyan üyeler adına açıklama yapan Mimoza Kadın Derneği Başkanı Çiğdem Göksoy, “Pınar yıllarca Ziya Ecer tarafından sistematik şiddete maruz kaldı. Bugün 2. duruşması görülen Pınar Bayrak'ın davası, her kadının hak ettiği temel güvenliği, yaşam hakkını ve eşitliği talep eden kadınların çığlığıdır. Ülkemizde kadınların can güvenliğinin ne kadar savunmasız ve korunmasız olduğunun bir göstergesi. Hemen her gün kadınların yaşam hakkı gasp edilirken, sadece bireysel faillerden değil, cezasızlığı teşvik eden politikaların sahibi olan erkek - devletten de hesap sormak için buradayız. Türkiye’de sadece Ekim ayında 48 kadın cinayeti 23’de şüpheli kadın ölümü olmak üzere toplam 71 kadın erkekler tarafından katledildi. Kadın cinayetleri her geçen gün artarken, iktidarın bu cinayetlerle mücadelede yetersiz kalması, adaleti tesis etme konusundaki eksiklikleri kabul etmemiz mümkün değildir. Bu ülkede kadınların yaşam haklarını koruyacak etkili bir yasal ve toplumsal düzenleme yapmak, devletin sorumluluğudur. Ancak bu sorumluluk sürekli olarak ertelenmekte, ‘aile içi mesele’ gibi etiketlerle kadınlar göz göre göre ölüme ve şiddete terk edilmektedir. Cezasızlık politikaları, kadın katillerini adeta koruma altına almakta ve onları cesaretlendirmektedir. Kadına yönelik şiddet, yalnızca bir cinayetle sınırlı değildir. Yıllarca süren görünmeyen bir şiddetin, baskının ve kayıtsızlığın sonucudur. Türkiye'de her gün birçok kadının karşılaştığı kayıtsızlık, devletin şiddetle mücadeledeki yetersizliği, toplumsal algının kadını 'niteliksiz' bir varlık olarak görme alışkanlığıdır” ifadelerini kullandı.

 

“CAYDIRICI OLMAYAN CEZALAR ERKEKLERİN SIRTINI SIVAZLIYOR”

Cezaların yetersizliğinden bahseden Göksoy, “Bu katliam hepimizi derinden etkileyen, kadınların toplumsal varlıklarının sürekli tehdit altında olduğunu hatırlatan bir duruma dönüşmüştür. Caydırıcı olmayan cezalar, bir kadın cinayetinin ardından faillere ‘iyi hal indirimi’ adı altında verilen ödüller, şiddet uygulayan erkeklerin adeta sırtını sıvazlamaktadır. Kadınlar, yaşadıkları şiddeti bildirdiklerinde çoğu zaman destek görmek yerine suçlanmakta, koruma talep ettiklerinde karakollardan geri gönderilmektedir. Bu ihmaller, Pınar Bayrak ve daha binlerce kadının yaşamını yitirmesine yol açan sistematik cezasızlık politikasının bir sonucudur. İktidarın kadın cinayetlerini önleme konusundaki kayıtsızlığı, kadınların yaşamını değersizleştiren bir sistem inşa etti. İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmek gibi adımlar atılması, kadına yönelik şiddetle mücadelede geri adım atan iktidar, kadınları şiddetin pençesine daha savunmasız bir şekilde terk etti. Bizler, bu katliamların münferit olaylar olarak görülmesini reddediyoruz. Kadın cinayetleri politiktir. Erkek şiddetinin son bulması için devletin toplumsal cinsiyet eşitliğini esas alan politikalar geliştirmesi, önleyici politikalar geliştirmesi gerekmektedir. Katillerin yalnızca cezalandırılması değil, kadınları bu toplumda eşit ve özgür bireyler olarak tanıyacak bir sistemin inşa edilmesi için mücadele edeceğiz. Pınar Bayrak ve katledilen tüm kadınlar için devleti derhal etkin yasal düzenlemeler yapmaya ve İstanbul Sözleşmesine dönerek 6284’ü etkin kullanarak bugün bu mahkemeden çıkacak karar ile kadınların yaşam hakkını korumaya çağırıyoruz. Kadınların eşit ve özgür bir yaşam sürmeleri için bu toprağın her köşesinde mücadele etmeye devam edeceğimizi belirtiyoruz. Pınar için adalet sağlanana kadar susmayacağız. Yaşasın kadın dayanışması” dedi.

 

AMCA YUSUF BAYRAK: AİLE MECLİSİ KARARIYLA KATLEDİLDİ

 

Cinayetin aile meclisi kararıyla gerçekleştiğini iddia eden Pınar’ın amcası Yusuf Bayrak, “Yeğenim 3 Ağustos’ta öldürüldüğünden beri hiçbir savcılık hiçbir emniyet personeli bizimle bir diyaloga geçmiş değil. Cenazesi Şırnak’a gelene kadar çeşitli oyunlar oynandı. Pınar’ın cenazesi gizli bir şekilde Silopi’ye defnedildi. Sahipsiz, mahkemesi olmayacak gibi, herhangi biri ceza almayacak gibi Pınar’ı o şekilde gömmek istediler. Buna izin vermedim, cenazesini Silopi’den kaldırıp Şırnak’a götürdüm. Görüntüler olduğu halde, adamların arabasından silahlar çıktığı halde, bu görüntüler emniyetin elinde olduğu halde, bu adamlar sanki aile içi şiddetmiş gibi elini kolunu sallayarak geziyorlar. Aile meclisi kararıyla alınan bir ölüm bu sadece Ziya Ecer’i içeride tutmakla olmuyor. Bu şekilde mi adalet sağlanacak, bu şekilde mi Pınarların suçluları yakalanacak? Bu suçluların bir an önce yakalanmasını istiyoruz. Bu şekilde adalet olmaz” şeklinde konuştu.

 

KOCA: KATLEDİLEN KADINLAR SAHİPSİZ DEĞİL

Kadınların özgür ve eşit yaşaması için mücadele ettiklerini dile getiren DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, “Ülkemiz kadınlar için bir cehenneme dönüşmüş durumda. Kadınlar ülkenin dört bir yanında ‘güvende değiliz’ diye feryat ediyorlar, yaşamak için feryat ediyorlar. Kadın özgürlük mücadelesinin özneleri olarak bugün Pınar Bayrak ve katledilen kadınların isyanıyla buradayız. Pınar Bayrak sahipsiz değil, katledilen kadınlar sahipsiz değiller. Bizler, kadınlar insanca yaşasınlar, eşit, adil yaşasınlar diye mücadele ediyoruz ve ne yazık ki bugün bir kez daha adliye koridorlarında erkek adalet değil gerçek adalet sağlansın diye mücadele ediyoruz. Ülkemiz kadınlar için bir cehenneme dönüşmüş durumda. Kadınlar ülkenin dört bir yanında ‘güvende değiliz’ diye feryat ediyorlar, yaşamak için feryat ediyorlar. Özellikle İstanbul’daki sur cinayetinden sonra kadınların vahşet içerisinde öldürülmesi artık normalleştirilmeye başlandı” dedi.


Yorum Ekle comment Yorumlar (0)



 



ANASAYFA
MASAÜSTÜ GÖRÜNÜM
HABER ARŞİVİ


KÜNYE


İLETİŞİM

mersinhakimiyet.com © Copyright 2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden
yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.


URA MEDYA